Danıştay Kararı 13. Daire 2019/4103 E. 2020/209 K. 28.01.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/4103 E.  ,  2020/209 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/4103
Karar No:2020/209

TEMYİZ EDENLER: 1. (DAVALI) …
VEKİLİ: …
2. (DAVACI) …Pazarlama ve Dağıtım Ticaret A.Ş.
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ulusal bir gazetede, 30/10/2009 tarihinde yayımlanan “…” reklamının alkol piyasası düzenlemelerine aykırı olduğundan bahisle davacı şirkete …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) 21/01/2010 tarih ve 5260 sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; Dairemizin 18/12/2017 tarih ve E:2011/1234, K:2017/3974 sayılı bozma kararına uyularak, kabahatin işlendiği zaman yürürlükte olan yasa ile sonradan yürürlüğe giren yasa hükümlerinin farklı olması hâlinde, her iki yasanın ayrı ayrı somut olaya uygulanıp, her iki yasaya göre hükmedilecek cezalar belirlendikten sonra, sonucuna göre lehe olanın uygulanması gerektiği, davalı idarece belirlenecek ceza miktarının, uyuşmazlık konusu işlemin tesis tarihi itibarıyla yürürlükte olan 4733 sayılı Kanun’da belirtilen üst sınır olan …-TL’den fazla; daha sonra yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun’la değişik 4250 sayılı Kanun hükmü gereğince alt sınır olan …-TL’den az olmamak üzere eski ve yeni kanun değerlendirilerek yeniden tesis edilmesi gerektiği, davalı idare tarafından lehe kanun hükümleri değerlendirilmeden tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, dava konusu idarî para cezasının, Kabahatler Kanunu’nun 17. maddesinin altıncı fıkrasında yer alan kanun yoluna başvurmadan önce dörtte bir indirimli olarak ödeme imkânından faydalanılarak ihtirazi kayıtla ödendiği, temyize konu işbu dava açılırken tesis edilen para cezasının iptali ile peşin ödenen bedelin iadesinin talep edildiği, Mahkeme tarafından dava konusu işlem iptal edilirken ödenen kısımla ilgili herhangi bir hüküm kurulmadığı, tahsil edilen paranın iade edilmesi gerektiği; davalı idare tarafından, ilk derece mahkemesinin kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, davacının alkollü içki reklamının açıkça hukuka aykırı olduğu ve söz konusu aykırılığa ilişkin idari yaptırım uygulandığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
30/10/2009 tarihli … Gazetesi’nde yer alan … “nın ”Hafta sonu maç var! Evde … var mı?… Bu hafta sonu heyecan yine dorukta. Evde … varsa, maç izlemenin tadı başka!… Maç izlerken … içilir…” şeklinde yapılan reklamında gençlerin yer aldığı, bu gençlerin yaşları bilinmemekle birlikte 18 yaşından küçük, dolayısıyla çocuk görünümüne sahip olduklarından bahisle anılan alkollü içki reklamının alkol piyasası düzenlemelerine aykırı olduğu gerekçesiyle davacı şirkete 21/01/2010 tarih ve 5660 sayılı Kurul karaıyla idari para cezası verilmiş, davacı şirket tarafından dava konusu işlemin iptali ve ihtirazi kayıtla ödenen bedelin iadesi istemiyle dava açılmıştır.
Ancak, davacı şirket hakkında tesis edilen idari para cezası, dava konusu işlem tarihi itibarıyla 4250 sayılı Kanun uyarınca …-TL iken, 6487 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle; 4250 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca uyuşmazlık konusu fiile uygulanacak ceza miktarı, beş bin Türk Lirası ile iki yüz bin Türk Lirası arasında belirlenmiş ve idareye ceza miktarını belirleme hususunda takdir yetkisi tanınmıştır.
Söz konusu mevzuat değişikliği sonrasında, davalı idarece, lehe olan 4250 sayılı Kanun’un uygulanması, ancak 4733 ve 4250 sayılı Kanunlarda belirtilen alt ve üst sınırlar değerlendirildikten sonra işlem tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle Dairemizin 18/12/2017 tarih ve E:2011/1234, K:2017/3974 sayılı kararıyla davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararı bozulmuştur.
Bunun üzerine, Mahkemece Dairemizin bozma kararına uyulmuş olmakla birlikte, sadece dava konusu işlemin iptaline ilişkin karar verilmiş, fakat davacının peşin olarak ödenen para cezası tutarının iadesine ilişkin talebi hakkında herhangi bir hüküm kurulmamıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline yönelik Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmamakla beraber, davacının peşin ödenen bedelin iadesi istemi de dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, bu kısım hakkında herhangi bir hüküm kurulmaksızın verilen Mahkeme kararında bu yönü ile usul kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının bu kısmının ONANMASINA,
3. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
4. … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının peşin ödenen bedelin iadesine ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.