Danıştay Kararı 13. Daire 2019/4014 E. 2019/3803 K. 21.11.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/4014 E.  ,  2019/3803 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/4014
Karar No:2019/3803

TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …
2. (DAVALI) … … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:… adresinde bulunan davalı …ye ait taşınmazın eczane olarak işletilmek üzere kiraya verilmesi için 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca kapalı teklif usulüyle gerçekleştirilen ve davacı üzerinde bırakılan ihalenin bozulmasına ve 72.000,00-TL tutarlı geçici teminat bedelinin gelir kaydedilmesine ilişkin … … Başkanlığı’nın 18/10/2018 tarih ve 20076 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; idarenin kamu gücüne dayanan, re’sen ve tek yanlı olarak tesis ettiği ihale işlemlerinin yargısal denetiminin idarî yargı yerlerinin görevinde olduğu, ihale safhası tamamlanıp sözleşme imzalandıktan sonra sözleşmenin uygulanmasından veyahut ihale şartnamesindeki yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle ihalenin bozulmasından ve geçici teminatın idare lehine gelir kaydedilmesinden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünün ise adlî yargının görev alanına girdiği; mevcut uyuşmazlığın, davalı idarenin ihale şartnamesindeki koşulları yerine getirmemesi sebebiyle taraflar arasında kira sözleşmesi imzalanmaması üzerine idarece tesis edilen dava konusu işlemle ihalenin bozulmasından ve geçici teminatın davalı idare lehine gelir kaydedilmesinden doğduğu; bu durumda, sözleşme hükümlerine (ihale şartnamesine) dayanılarak ihalenin bozulmasına ve geçici teminatın gelir kaydedilmesine ilişkin olan işlem nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargının görev alanı kapsamında olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın görev yönünden reddine; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 15/2. maddesi uyarınca davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, idarenin tek taraflı iradesiyle işlemin gerçekleştirildiği, sözleşme ve şartnamenin idarece oluşturulduğu, şartnamenin özel hukuk sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği, idari yargı yerinin görevli olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, davacı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıf yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesinde haksız çıkan tarafa yargılama giderlerinin yükletilmesi gerektiğinin kurala bağlandığı, 6100 sayılı Kanun’un 323. maddesinde ise, vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden sayıldığı, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden kararın vekâlet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı ve davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Mülkiyeti davalı …ye ait … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:… adresinde bulunan taşınmazın eczane olarak işletilmek üzere kiraya verilmesi için 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca kapalı teklif usulüyle 28/08/2018 tarihinde gerçekleştirilen ihale davacı üzerinde kalmıştır.
Davalı idarenin 19/09/2018 tarih ve 17753 sayılı yazısı ile, ihalenin Başkanlık Oluru ile onaylandığı, kira sözleşmesinin yapılabilmesi için 15 (on beş) gün içinde Emlak ve İstimlak Müdürlüğü’ne gelerek, kesin teminat bedeli, karar pulu bedeli, damga vergisi bedeli ile ilk bir yıllık kira bedelinin …ye ödenmesi gerektiği, aksi takdirde ihaleye katılmak için ödenen geçici teminat bedelinin gelir kaydedilerek ihalenin iptaline karar verileceği davacıya bildirilmiştir.
Davacının 11/10/2018 ve 15/10/2018 tarihli başvurularında, taşınmaza ilişkin eksikliklerin giderilerek sözleşme yapma süresinin ihale şartnamesinde belirtilen projenin tarafına verilmesinden sonra başlatılması davalı idareden istenilmiş, davalı idarenin 16/10/2018 tarih ve 19935 sayılı yazısında ise, ihale sonucunun ve sözleşmeye davete ilişkin yazının 01/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 16/10/2018 tarihi saat 17.00’a kadar toplam ihale bedelinin %6’sı oranında kesin teminatın, ilk bir yıllık kira bedeli ile damga vergisi ve karar pulu bedellerinin ödenmesi, kira sözleşmesi ve yer teslim tutanağının imzalanması, aksi hâlde ihalenin bozularak teminatın gelir kaydedileceği davacıya bildirilmiştir.
Davalı idarenin 18/10/2018 tarih ve 200076 sayılı yazısıyla da, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 57. maddesi uyarınca ihalenin bozulmuş olduğunun ve 72.000,00-TL tutarlı geçici teminat bedelinin gelir kaydedildiğinin davacıya bildirilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, “İdari dava türleri şunlardır: a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları, b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.” kuralı yer almıştır.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 1. maddesinde, genel bütçeye dâhil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve …lerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işlerinin bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütüleceği kurala bağlanmış; 4. maddesinde, “İhale: Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla, işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayı ile tamamlanan sözleşmeden önceki işlemler” olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları idarî dava türleri arasında sayılmış olup, idare tarafından, bir kamu hizmetinin yürütülmesi dolayısıyla kamu gücü kullanılarak tek taraflı iradeyle tesis edilen kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemlere karşı açılacak davalarda idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.
Kamu ihaleleri çerçevesinde ortaya çıkan uyuşmazlıklar açısından ise, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu veya sair ihale mevzuatı çerçevesinde ihale aşamasında tesis edilen işlemlerden doğabilecek uyuşmazlıkların idarî yargı yerlerince; ihale safhası tamamlanıp, taraflar arasında sözleşme imzalandıktan sonra sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların ise, adlî yargı yerinde ele alınması gerekmektedir. Nitekim, Danıştay içtihadı da bu doğrultudadır ve ihale aşamasındaki işlemler idarenin kamu gücüne dayalı olarak tesis ettiği idari işlemler olarak değerlendirilmektedir.
İdarenin kamu gücüne dayanan, re’sen ve tek yanlı olarak tesis ettiği ihale işlemlerinin yargısal denetimi, idare hukuku kuralları çerçevesinde idarî yargı yerlerinin görevinde olup, ihale safhası tamamlanıp taraflar arasında sözleşme imzalandıktan sonra tarafların iradeleri ile ortaya çıkan sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların görüm ve çözümü adlî yargının görev alanına girmektedir.
Uyuşmazlık, davalı …’ce 2886 sayılı Kanun’un 36. maddesi uyarınca kapalı teklif usulüyle gerçekleştirilen kiralama ihalesi üzerinde kalan davacının, ihale sonucunun ve sözleşmeye davete ilişkin davalı idare yazısının tebliğinden itibaren 15 (on beş) gün içinde ihale bedelinin %6’sı oranında kesin teminatın, ilk bir yıllık kira bedeli ile damga vergisi ve karar pulu bedellerinin ödenmemesi ve kira sözleşmesi ile yer teslim tutanağının imzalanmaması nedeniyle ihalenin bozularak geçici teminatın gelir kaydedilmesine ilişkin işlemden kaynaklanmaktadır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin, ihale sürecinde sözleşme öncesine ilişkin bir ihale işlemi olması ve idari işlem niteliğini taşıması nedeniyle uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargının görev alanına girdiği sonucuna varıldığından, uyuşmazlığın özel hukuk sözleşmesinden doğan bir ihtilaf olarak nitelendirilmesi suretiyle ve görüm ve çözümünün adli yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddi yolunda verilen temyize konu Mahkeme kararında usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan, her ne kadar, davanın görev yönünden reddine karar verilmesiyle lehine vekâlet ücreti hükmedilmesini talep eden davalı idarece de vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunulmuş ise de, yukarıda gerekçesi açıklanan Dairemiz kararı üzerine İdare Mahkemesi’nce yeniden bir karar verileceğinden ve bu yeni kararda vekâlet ücreti hakkında da yeni bir hüküm kurulacağından davalı idarenin temyiz isteminin incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. Davalı idare tarafından yatırılan …-TL temyiz harcının davalı idareye iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 21/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.