Danıştay Kararı 13. Daire 2019/3996 E. 2020/50 K. 08.01.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/3996 E.  ,  2020/50 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3996
Karar No : 2020/50

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (Fon)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına dair Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 21/05/2019 tarih ve E:2013/3313, K:2019/1772 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … A.Ş.’nden kredi kullanan …Boya… A.Ş.’nin kanunî temsilcisi olduğundan bahisle hakkında düzenlenen 30/10/2012 tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacının, Fon’a devredilen … A.Ş. … Şubesi’nden kredi kullanan …Boya… A.Ş.’nin kanunî temsilcisi olduğu, kredi borcunun süresinde ödenmemesi üzerine 14/06/2007 tarih ve 254 sayılı Fon Kurulu kararı ile söz konusu alacağın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulû Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsili yoluna gidildiği, 08/07/2007 tarihi itibarıyla 473.679,91-TL olan Fon alacağının, …Boya… A.Ş. ile kefili … İş Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin müflis durumda olması nedeniyle anılan şirket kanunî temsilcilerinden 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca müteselsilen tahsili için takibe başlanıldığı, bu kapsamda davacı adına düzenlenen 06/09/2012 tarih ve 5938 sayılı ödemeye çağrı mektubunun 26/09/2012 tarihinde davacı adresine tebliğ edildiği, anılan ödemeye çağrı mektubunun iptali istemiyle dava açılmadığı, söz konusu borcun ödenmemesi üzerine …Boya… A.Ş.’nin kanunî temsilcisi olan davacı adına 473.679,91-TL Fon alacağının tahsili amacıyla 30/10/2012 tarih ve … sayılı ödeme emrinin düzenlendiği ve 06/11/2012 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından, borcun zamanaşımına uğradığı, kefillere gönderilen ödemeye çağrı mektuplarına karşı açılan davaların derdest olduğu, dolayısıyla 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı, davaya konu alacağın 6183 sayılı Kanun ile takip edilemeyeceği, söz konusu alacağın Fon gelirlerinden ve ödeme emriyle istenilen miktarın fahiş olduğu, ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmediğinin iddia edildiği, Fon’a devredilen bankadan kullanılan ve ödenmeyen kredilerin mevzuat hükümleri uyarınca Fon alacağı olduğu, Fon’un her türlü alacağı 6183 sayılı Kanun uyarınca takip edilebileceğinden ve bu tür alacaklara ilişkin zamanaşımı süresi 20 yıl olduğundan alacağın zamanaşımına uğramadığı, davacının kanunî temsilcisi olduğu borçlu …Boya… A.Ş. ile kefili durumundaki … İş Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin müflis durumda olması nedeniyle 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca söz konusu Fon alacağının anılan şirket kanunî temsilcilerinden müteselsilen tahsili yoluna gidilebileceği, davacının, usulüne uygun olarak tebliğ edilen ödemeye çağrı mektubuna karşı süresi içerisinde bir dava açmadığı ve ödeme emirleri için Kanun’da sınırlı bir biçimde öngörülen nedenlerin olayda bulunmadığı, şirketin kanunî temsilcisi adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davacının takip edilen alacak ile ilgili 6183 sayılı Kanun kapsamında takip yapılamayacağını ileri sürdüğü anlaşıldığından davacı iddialarının 6183 sayılı Kanun’un 58. maddesinde belirtilen “böyle bir borcunun olmadığı” itirazı kapsamında ele alınması ve anılan hususların “ödeme emrine” karşı açılmış bu davada incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği, öte yandan, 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 15. maddesinin 3. fıkrasıyla, Fon’un devraldığı alacaklarla ilgili olarak borçlu aleyhine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre başlatılmış bulunan takip ve alacağın tahsiline yönelik davalara kaldığı yerden devam etmenin yanında, icra veya davanın takibinden sarfınazar ederek devraldığı alacağın kaldığı yerden 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsiline karar verebilmesine imkân tanınırken, 2004 sayılı Kanun’a göre devam eden takipten veya alacağın tahsiline yönelik davadan sarfınazar edilmeksizin, bir taraftan da 6183 sayılı Kanun’a göre takibe başlanılmasına olanak tanınmadığı, bu durumda, Fon Kurulu tarafından, devralınan alacaklarla ilgili olarak 6183 sayılı Kanun’a göre takibe başlanılması ve 2004 sayılı Kanun’a göre yürütülen takip veya alacağın tahsiline ilişkin davalardan sarfınazar edilmesi yolunda bir karar alınmış ve bu suretle sarfınazar iradesi ortaya konulmuş olsa bile, 2004 sayılı Kanun uyarınca yürütülen icra takibinden ve alacağın tahsiline yönelik davalarından sarfınazar edilmesinin bu konuda ilgili icra müdürlüğü veya alacağa ilişkin davanın açıldığı mahkemeye verilecek dilekçeyle gerçekleşeceği, aksi hâlde aynı alacağın mükerrer olarak takip edilmiş olacağı, dava konusu ödeme emrinin dayanağı ödemeye çağrı mektubunun, davacının kredi kullanan şirketin kanunî temsilcisi olması nedeniyle düzenlendiği, aynı alacakla ilgili olarak icra takibinden sarfınazar edilmeksizin, 6183 sayılı Kanun uyarınca takibe geçilerek davacı adına ödemeye çağrı mektubu düzenlenemeyeceği, bunun yanında, 4389 sayılı Kanun’un 15. maddesinin 3. fıkrasına göre, Fon’un devraldığı alacağın takibine, alacağın devralındığı gün itibarıyla banka defter, kayıt ve belgelerine göre anapara, her türlü faiz, komisyon ve sâir giderlerin toplamından oluşan birikmiş alacak tutarı üzerinden başlayacağı ve bu alacaklar Fon tarafından devralındığı tarihten itibaren amme alacağı niteliği kazanacağından, birikmiş alacak tutarına Fon tarafından alacağın devralındığı tarihten itibaren 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesinde belirtilen oranda gecikme zammı uygulanabileceği, bu itibarla, davacı iddialarının 6183 sayılı Kanun’un 58. maddesinde belirtilen “böyle bir borcunun olmadığı” itirazı kapsamında ele alınması ve bu hususların “ödeme emrine” karşı açılmış bu davada incelenmek suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, böyle bir değerlendirme yapmaksızın davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet görülmediği, ayrıca Mahkemece yeniden yapılacak değerlendirmede, davacı veya kanunî temsilcisi olduğu şirket hakkında dava konusu alacakla ilgili olarak icra takibi yapılıp yapılmadığının tespit edilerek, icra takibi yapılmış olması hâlinde, icra takibinden dava konusu işleme dayanak ödemeye çağrı mektubu düzenlenmeden önce sarfınazar edilip edilmediğinin ve alacağın Fon tarafından temlik alındığı tarihten sonra alacağa gecikme zammı dışında herhangi bir faiz işletilip işletilmediğinin de araştırılarak bir karar verilmesi gerektiğinin kuşkusuz olduğu, bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmadığı gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava devam ederken Fon Kurulu’nun 23/01/2014 tarih ve 2014/17 sayılı kararıyla iflas idaresinin 22/11/2013 tarih ve 2285 sayılı kararı uyarınca tasfiye sürecinin kısaltılarak kapanış aşamasına gelinebilmesini teminen 6183 sayılı Kanun’a göre takibine karar verilerek Fon’a devredilen 63 adet kredi dosyasından kalan dosyalara “alacak satış” yöntemi uygulanabilmesi için söz konusu alacaklarla ilgili 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütülen takiplerin sonlandırılarak dosyaların iflas idaresine iade edilmesine ve 6183 sayılı Kanun kapsamında tatbik edilen hacizlerin fek edilmesine karar verildiği, devralınan alacaklar hakkında 2004 sayılı Kanun uyarınca takiplerin başlatılarak icra takip dosyalarının … Varlık Yönetim A.Ş.’ye devredildiği ve bunun neticesinde söz konusu alacaklara ilişkin iflâs masasının herhangi bir tasarruf yetkisinin kalmadığı, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı ileri sürülerek Dairemizce verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından savunma dilekçesi verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararının kaldırılarak, İdare Mahkemesi kararının yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi gereğince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davalı idarenin karar düzeltme istemi kabul edilerek, Dairemizin 21/05/2019 tarih ve E:2013/3313, K:2019/1772 sayılı kararı kaldırıldı ve temyiz istemi yeniden incelenerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Fon Kurulu’nun 14/06/2007 tarih ve 2007/254 sayılı kararıyla, … A.Ş. … Şubesi’nden kullanılan kredilerin süresinde ödenmemesi nedeniyle …Boya… A.Ş. ve kefilleri …, …, …, …, … ve … İş Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. hakkında 08/06/2007 tarihi itibarıyla toplam 473.679,91-TL alacağın tahsilini teminen 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca takip ve tahsil işlemlerine başlanılmasına karar verilmiştir.
25/07/2007 tarih ve 55-429 sayılı ihtiyati haciz onayı alınmış ve borçlular hakkında malvarlığı araştırması yapılmıştır.
…Boya… A.Ş. ve kefili … İş Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin müflis olduğunun tespiti üzerine 10/08/2012 tarih ve 0049/00126 sayılı olur ile şirketlerin kanunî temsilcileri hakkında takip yapılmasına karar verilmiştir.
Davacı adına, 06/09/2012 tarih ve 5938 sayılı ödemeye çağrı mektubu düzenlenmiş ve 26/09/2012 tarihinde davacıya tebliğ edilmiştir.
Fon alacağının, ödemeye çağrı mektubunun tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmediğinden bahisle davacı adına 30/10/2012 tarih ve … sayılı ödeme emri düzenlenmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, davalı idarenin karar düzeltme dilekçesinde, Fon Kurulu’nun 23/01/2014 tarih ve 2014/17 sayılı kararıyla, 6183 sayılı Kanun yoluyla takibine karar verilerek Fon’a devredilen 63 adet kredi dosyasından kalan dosyalara alacak satış yöntemi uygulanabilmesi için söz konusu alacaklarla ilgili 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütülen takiplerin sonlandırılarak dosyaların iflâs idaresine iade edilmesine ve 6183 sayılı Kanun kapsamında uygulanan hacizlerin fek edilmesine onay verildiği, alacaklar hakkında 2004 sayılı Kanun uyarınca takiplerin başlatılarak, icra dosyalarının alacak satış işlemi kapsamında … Varlık Yönetim AŞ’ye devredildiği ve söz konusu alacağa ilişkin iflâs masasının herhangi bir tasarruf yetkisinin kalmadığı, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı beyan edilmiştir.
Bu durumda, davacı adına yürütülen takiplerin sonlandırıldığı hususunun araştırılarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, 08/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.