Danıştay Kararı 13. Daire 2019/3798 E. 2020/169 K. 15.01.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/3798 E.  ,  2020/169 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/3798
Karar No:2020/169

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : Mirasçıları
1. …
2. … 3. …
4. … 5. …
6. … 7. …
VEKİLİ : …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı ‘e ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde teknik düzenlemelere uygun olmayan ve tağşiş edilmiş ürün bulundurulduğu, bu fiilinin 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 4. fıkrasının (ı) bendine ve 8. maddesinin (b) bendine aykırılık teşkil ettiğinden aynı Kanun’un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 3 numaralı alt bendi ve 4. fıkrası uyarınca …-TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; ‘e ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde alınan motorin numunesinin, teknik düzenlemelere uygun olmadığı ve numunenin motorin esaslı olmasına rağmen yağ içerdiğinin tespit edilerek idarî para cezası işlemi tesis edilmiş olsa da, bayiden alınan numunelerin teknik düzenlemelere aykırı ve yağ içerdiğine yönelik tespitin TÜBİTAK-MAM’ın analiz raporuna dayandırıldığı, anılan raporda teknik düzenlemelere aykırılığın ve motorinin içerdiği yağ oranının açık bir şekilde tespitinin yapılmadığı, aykırılığın açıkça ne olduğunun belirlenemediği, aykırılığın somut delillerle her türlü şüpheden uzak bir şekilde tespit edilmemesi karşısında eksik inceleme ve soruşturmaya dayalı olarak tesis edilen dava konusu idari para cezası işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 17/01/2019 tarih ve E:2018/3662, K:2019/180 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tarafların Kişilik veya Niteliğinde Değişiklik” başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar, gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemişse varsa yürütmenin durdurulması kararının kendiliğinden hükümsüz kalacağı; aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceğinin kurala bağlandığı, ‘e ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetim sonucunda, akaryakıt istasyonunda tespit edilen aykırılıklardan dolayı dava konusu işlemle ‘e …-TL idarî para cezası verildiği, bu işlemin iptali istemiyle dava açıldığı, mahkeme tarafından verilen iptal kararına karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusu neticesinde Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı yapılan temyiz isteminden sonra davacı vekilince, 05/01/2018 tarihinde Danıştay kayıtlarına intikal eden dilekçeyle ‘in vefat ettiğinin bildirildiği, UYAP ortamından alınan bu kişiye ait nüfus kayıt örneğinin de bu durumu teyit ettiğinin anlaşılması üzerine Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 16/01/2018 tarih ve E:2017/1877, K:2018/193 sayılı kararıyla, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği,… İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:… sayılı dava dosyasının işlemden kaldırılmasına dair karar sonrasında, ölen davacının mirasçıları tarafından davayı takip etmek istediklerini bildiren dilekçenin dosyaya sunulduğu,
Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 22/10/2018 tarih ve E:2018/3662 sayılı Ara Kararına taraflarca verilen cevapta dava konusu idari para cezasına ilişkin herhangi bir ödemenin yapılmadığının anlaşıldığı,
Ceza hukukunun temel ilkelerinden biri olan “cezaların şahsiliği” prensibinin idari para cezaları bakımından da geçerli olduğu, bu çerçevede idari para cezasının dava konusu edilmesi ve idarî para cezasına yönelik herhangi bir ödemenin yapılmamış olması nedeniyle bu davanın yalnızca müteveffa ‘i ilgilendirdiği hususunun açık olduğu,
Bu itibarla, dava konusu işlemle müteveffa adına verilen idari para cezasının, cezaların şahsiliği ilkesi gereği yalnız müteveffayı ilgilendirdiği, bu sebeple mirasçılarından tahsil edilemeyeceği dikkate alındığında, dava konusu işlem için 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin 2. fıkrası uyarınca dilekçenin iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına, 2577 sayılı Yasa’nın değişik 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davada, 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin 2. fıkrası uyarınca dilekçenin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, aleyhlerine harca hükmedilmemesi gerektiği, yatırılan harçların iadesi gerektiği, lehlerine de vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu neticesinde dilekçenin iptali yönünde verilen temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Davalı idarenin harçtan muaf olması nedeniyle temyiz başvurusunda yatırmış olduğu …-TL temyiz başvurma harcının, …-TL temyiz karar harcının davalı idareye iadesine,
5. Posta gideri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 15/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.