Danıştay Kararı 13. Daire 2019/358 E. 2019/2251 K. 25.06.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/358 E.  ,  2019/2251 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/358
Karar No:2019/2251

TEMYİZ İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketler vekili tarafından, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … nolu parselde kayıtlı 2.352,85 m2 taşınmazın kapalı teklif usulü artırma suretiyle satışına ilişkin ihalenin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; davacı şirketlerin dava konusu ihalenin iptalini istemede nasıl bir menfaatinin olduğunun açıklanmasının istenilmesine ilişkin 23/11/2018 tarihli ara kararına cevaben davacı şirketler tarafından dava dosyasına sunulan dilekçede, her iki şirketin de akaryakıt istasyonu olarak faaliyet gösterdikleri ve ihale yoluyla satışı yapılacak taşınmazın istasyonlarına yakın mesafede olduğunun belirtildiği, davacı şirketler tarafından her ne kadar satış ihalesi yapılacak olan taşınmazın bulunduğu yere akaryakıt istasyonu yapılması durumunda maddi zarara uğrayacaklarından bahisle dava açılmış ise de, davacı şirketlerin dava konusu ihaleye katılmadığı, katılmak için başvurularının bulunmadığı ve ihale şartnamesini satın almadıkları, ihalenin iptali istemiyle açtıkları bu davada meşru ve güncel bir menfaatlerinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, her iki şirketin de akaryakıt istasyonu olarak faaliyet gösterdikleri, ihale yoluyla satışı yapılacak taşınmazın istasyonlarına yakın mesafede olduğu, dava konusu parsele akaryakıt istasyonu yapılması hâlinde kendi taşınmazlarının değerinin düşeceği, ayrıca satışlar azalacağından maddi zarara uğrayacakları, dava açılmasında menfaatlerinin olduğu; mevzuata uygun olmayan, şehircilik ve planlamaya aykırı olarak izin verilen akaryakıt istasyonunun bu hâliyle tehlike arz edeceği, bu nedenle dava açılmasının kamunun da yararına olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1/a fıkrasında, iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmaktadır.
Yargı kararlarında “menfaat” kavramının davacı ile iptalini istediği idarî işlem arasındaki bağı, ilgiyi ifade ettiği belirtilmekte ve idarî işlem ile dava açan kişi arasında meşrû, güncel ve ciddî bir alâka söz konusu ise, davada menfaat bağının bulunduğu kabul edilmekte, bunun dışında ayrıca subjektif bir hakkın ihlâl edilmesi şartı aranmamaktadır.
Kişisel, meşru ve güncel bir menfaat alâkasının varlığı, davanın niteliğine ve özelliğine göre idarî yargı yerlerince belirlenmekte, davacının idarî işlemle ciddî, makûl, maddî ve manevî bir alâkasının bulunduğunun anlaşılması, dava açma ehliyeti için yeterli sayılmaktadır. Ayrıca, iptal davaları idarî işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının denetlenmesine, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, böylece de idarenin hukuka bağlılığının ve sonuçta hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesine imkân sağladığından, bu davalarda menfaat alâkasının bu amaç doğrultusunda yorumlanması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketler vekili tarafından, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … nolu parselde kayıtlı 2.352,85 m2 taşınmazın kapalı teklif usulü artırma suretiyle satışına ilişkin ihalenin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, her iki davacı şirketin de akaryakıt istasyonu olarak faaliyet gösterdikleri, ihale yoluyla satışı yapılacak taşınmazın istasyonlarına yakın mesafede olduğu, dava konusu parsele akaryakıt istasyonu yapılması hâlinde kendi taşınmazlarının değerinin düşeceği, ayrıca satışlar azalacağından maddi zarara uğrayacakları; mevzuata uygun olmayan, şehircilik ve planlamaya aykırı olarak izin verilen akaryakıt istasyonunun bu hâliyle tehlike arz edeceği, bu nedenle dava açılmasının kamunun da yararına olduğu yönündeki iddiaları dikkate alınarak, dava konusu işlem ile makûl bir menfaat ilgisinin, dolayısıyla dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerektiğinden, davanın ehliyet yönünden reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 25/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.