Danıştay Kararı 13. Daire 2019/3250 E. 2023/999 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/3250 E.  ,  2023/999 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/3250
Karar No:2023/999

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Televizyon Reklamcılık ve Filmcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Kurulu
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında yayınlanan “…” adlı dizinin 08/11/2011 tarihinde saat 20:41’de yayınlanan fragmanında işlem tarihi itibarıyla yürürlükte olan hâliyle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar, bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz.” yayın ilkesinin tekraren ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 391.385,99-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dairemizin 26/10/2017 tarih ve E:2013/2143, K:2017/2693 sayılı bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; uyuşmazlığa konu “…” adlı dizinin 08/11/2011 tarihinde saat 20:41’de 1 dakika 37 saniye süre ile yayınlanan fragmanında yer alan görüntülerin 6112 sayılı Kanun’un 8/2. maddesinde yer alan yayın ilkesini ihlâl edip etmediği hukuk dışında, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, Mahkemelerinin 13/02/2019 tarihli ara kararı uyarınca uyuşmazlık konusu yayın üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda özetle; “yayının çocuk ve gençler tarafından yeni uygunsuz davranış modellerinin öğrenilmesi ya da söz konusu davranışların taklit edilmesi ile sonuçlanabileceği, bu durumda benzer eylemlere ilişkin uyaranlarda seçici dikkat artışına ve bu eylemleri deneme arzusuna yol açıp, uzun vadede toplumsal olarak uygun olmayan davranış kalıplarının edinilmesine zemin hazırlayabileceği ve modelleme ve taklit yoluyla gerçekleşebilecek bu öğrenmenin, çocuk ve gençlerin duygusal ve sosyal açıdan olumsuz etkilenmelerine neden olabileceği, dolayısıyla çocukların ve gençlerin ekran başında olabileceği saatlerde yer alan görüntülerin, çocuk ve gençlerin psikososyal gelişimini olumsuz etkiler nitelikte içerik taşıdığı” şeklinde görüş bildirildiği, anılan raporun hükme esas alınabilecek nitelikte görüldüğü, bu durumda, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, söz konusu programa ait yayın bandı ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, yaptırıma konu “…” adlı dizinin fragmanında yer alan görüntülerle 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan yayın ilkesinin ihlâl edildiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, aynı dosya kapsamında birbiriyle çelişen bilirkişi raporlarının bulunması nedeniyle çelişkinin giderilmesine yönelik olarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği, dava konusu yayının çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içeriğe sahip olmadığı, yayın ile adaba ve ahlaka aykırı bir yaşam tarzının topluma empoze edilmeye çalışılmadığı, yaptırıma konu yayının sadece fragmandan ibaret olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.