Danıştay Kararı 13. Daire 2019/3243 E. 2019/3815 K. 25.11.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/3243 E.  ,  2019/3815 K.Ö.K
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/3243
Karar No:2019/3815

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … İli, … İlçesi, … – … mevkiinde 12 MW kurulu gücünde rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak amacıyla üretim lisansı verilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine dair 27/12/2006 tarih ve …. sayılı Kurul kararının dayanağı mevzuat hükmünün Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce iptal edildiğinden bahisle yok hükmünde kabul edilerek başvurusunun yeniden değerlendirilmek suretiyle projelerine ön lisans verilmesi istemiyle yaptığı 11/08/2016 tarihli başvurusunun zımnen reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin, davaya konu işleme esas başvurusunun dayanağını oluşturan, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 11/02/2015 tarihli E:2014/573, K:2015/487 ve E:2014/574, K:2015/488 sayılı iptal kararlarının, mülga 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda bulunmayan bir kısıtlamanın Yönetmeliğin 9. maddesinin son fıkrası ile getirildiği, böylece lisans başvurusunda bulunacaklar için ancak Kanun ile yapılabilecek bir sınırlamanın Kanun’u aşar biçimde bir yönetmelik kuralı ile ana Yönetmeliğe eklendiği gerekçesine dayanmakta ise de; aynı düzenlemenin daha sonra mülga 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 3. maddesine 09/07/2008 tarihli ve 5784 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle eklenen altıncı fıkra hükmü ile yasalaştığı ve 30/03/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6446 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 8. fıkrasında da korunduğu, davacı şirketin (Eylül-2006 ilerleme raporlarına göre) tamamlama tarihi Kasım 2006, kurulu gücü 70,20 MW olan, Belen II Rüzgâr Enerji Santralı (RES), Karacabey RES ve Fethiye RES olmak üzere toplam üç yer için verilen üretim lisanslarının, gerçekleşme oranlarının sırasıyla %9,03, %8,30 ve %7,02 olduğunun anlaşılması nedeniyle, Belen II RES ve Karacabey RES için verilen üretim lisanslarının Kurul kararlarıyla iptal edildiği, davacı şirketin dava konusu işlem ile sonuçlandırılmış olan başvurusunun değerlendirilmesinde, gözardı edilemeyecek derecede ağırlığı ve önemi olan, belirleyici bir etken olduğu konusunda tereddüt bulunmadığı, buna göre, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin, eldeki davanın görüm ve çözümüne de hiç bir etki ve tesiri bulunmayan, 9. maddesinin son fıkrasının, yargı kararıyla iptal edilmiş olması, Danıştay Onüçüncü Dairesinin kesinleşen 07/11/2008 tarih ve E:2007/4144, K:2008/7123 sayılı kararıyla da hukuka uygun bulunan, Kurul’un, 27/12/2006 tarih, 1039/10 sayılı kararının, davalı idare tarafından geri alınmasını veya ortadan kaldırılmasını hukuken olanaklı hâle getirmediği gibi, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 9. maddesinin son fıkrasının yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine ortaya çıkmış olan hukuki durumun, eldeki dava için, davacı şirket yönünden hukuki kazanım sağlayabilecek ya da lehine yorumlanabilecek bir yönü de tespit edilemediğinden, dava konusu işlemde mevzuat hükümlerine, hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, uyuşmazlığın sadece Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 9. maddesinin üçüncü fıkrasıyla ilgili olmadığı, aynı Yönetmeliğin 9. maddesinin son fıkrasının da dava konusu işleme dayanak alındığı ve bu fıkranın sonuca etkili olma vasfına sahip olduğu, ayrıca Yönetmeliğin 9. maddesinin üçüncü fıkrasının güncel mevzuatta yer almadığı, idare tarafından emsal projelerde Yönetmeliğin 9. maddesinin üçüncü fıkrasının başvurunun reddine gerekçe olarak kullanılmadığı, önceden verilmiş olan lisanslardaki ilerlemelerin, ilgili şirketi lisans başvuruları yönünden başarısız kılmayacağı, davalı idarenin Mayıs 2006-Aralık 2006 tarihleri arasında hareketsiz kalmasının dava konusu projede lisans başvurusunu reddetme iradesinin Yönetmeliğin 9. maddesinin son fıkrası oluşmadan var olmadığını gösterdiği, davalı idarenin başvurunun reddine esas olarak Yönetmeliğin 9. maddesinin son fıkrasını aldığı, bu sebeple söz konusu hükmün Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 11/02/2014 tarih ve E:2014/573, K:2015/487 sayılı kararı ile iptal edilmesi ile lisans başvurusunun henüz sonuçlandırılmamış aşamaya döndüğü, ayrıca lisans başvurusunun reddedildiği tarih itibarıyla Yönetmeliğin 9. maddesinin son fıkrasının Kanunda düzenlenmemiş olduğu, daha önceden lisans başvurusunun reddi talebiyle açılmış davanın reddedilmesinin, lisans başvurusunun reddi işleminin geri alınmasına engel teşkil etmeyeceği, emsal projeler bakımından idarenin takdir yetkisini eşit olarak kullanmadığı, uyuşmazlık konusu projenin hayata geçirilmesinde kamu yararı bulunduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ….’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan ….-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …. İdare Mahkemesine gönderilmesine, 25/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.