Danıştay Kararı 13. Daire 2019/3215 E. 2019/2699 K. 24.09.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/3215 E.  ,  2019/2699 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/3215
Karar No:2019/2699

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Madencilik Taş ve Mermer İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Belediye Başkanlığı
DAVALI YANINDA MÜDAHİL: … Biriket Tuğla Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı şirket tarafından, davalı idarece 12/07/2018 tarihinde gerçekleştirilen “Kilitli Parke ile Yol Düzenlemesi Yapım İşi” ihalesine ilişkin olarak müdahil … Biriket Tuğla Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. adına düzenlenen … tarih ve … sayılı iş deneyim belgesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; dava konusu iş deneyim belgesinin, mevzuat uyarınca ihale ile taahhüt edilen işin müdahil şirket tarafından tamamen bitirilmesi nedeniyle davalı idare tarafından düzenlenen bir belge olduğu, bu belgenin düzenlenmesinde mevzuata uygun davranıldığı anlaşıldığından, iptali talep edilen … tarihli iş deneyim belgesinin düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucunda varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/A maddesinin 2(g) bendi uyarınca kararın tebliğini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içerisinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Dosyanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca görevli ve yetkili olan Konya Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda söz konusu yargılama usulünün uygulanacağı, (g) bendinde ise; verilen nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrasında; idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği, 6. fıkrasında; bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu, 8. fıkrasında ise; ivedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamayacağı kuralları yer almıştır.
2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 27. maddesiyle eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasında; ivedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinin Tüm Yurtta Göreve Başlayacakları Tarihe İlişkin Karar” ile, Bölge İdare Mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta görevlerine başlayacakları ilan edilmiştir.
Aktarılan düzenlemelere göre, ivedi yargılama usulüne tâbi olan işlemlerden doğan uyuşmazlıklarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerince verilen kararlara karşı hangi tarihte verildiğine bakılmaksızın temyiz kanun yoluna başvurulabileceği, bunlar dışında kalan uyuşmazlıklarla ilgili olarak 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlara karşı kural olarak istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, ancak 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde tahdidî olarak sayılan uyuşmazlıklarla ilgili kararlara karşı istinaf kanun yolundan sonra temyiz kanun yoluna da başvurulabileceği açıktır. 20/07/2016 tarihinden önce verilen (ivedi yargılama usulüne tâbi olan uyuşmazlıklarla ilgili bulunanlar hariç olmak üzere) kararlar için ise kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yoluna ilişkin hükümler uygulanmaya devam edecektir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı … Belediye Başkanlığı’nca 12/07/2018 tarihinde gerçekleştirilen “Kilitli Parke ile Yol Düzenlemesi Yapım İşi” ihalesinin müdahil … Biriket Tuğla Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin üzerinde kalması üzerine anılan şirket ile 27/07/2018 tarihinde sözleşme imzalandığı; işin geçici kabulünün 22/12/2018 tarihinde yapıldığı; müdahil şirket adına davaya konu … tarih ve … sayılı iş deneyim belgesinin düzenlenmesi üzerine davacı şirket tarafından söz konusu iş deneyim belgesinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, … İdare Mahkemesi’nce davanın 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinde düzenlenen ivedi yargılama usulüne tâbi olduğu değerlendirilerek, 15 (on beş) gün içinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna mı, yoksa temyiz kanun yoluna mı başvurulabileceğinin belirlenmesi için öncelikle dava konusu uyuşmazlığın ivedi yargılama usulüne tâbi olup olmadığının tespiti zorunludur. 2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı kurala bağlandığından, ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklardan ne anlaşılması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararları ile, ihale sürecinde sözleşme öncesi işlemlerin ihale işlemi, dolayısıyla idari işlem olmaları nedeniyle idari yargının görev alanına girdiği kabul edilmiş ve bu yöndeki kararlar istikrar kazanmış bulunmaktadır. Öte yandan, ihale işlemlerine ilişkin idari usulü düzenleyen temel kanunlardan olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 4. maddesinde, ihalenin, “Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayı ile tamamlanan sözleşmeden önceki işlemleri”, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 4. maddesinde ise, “Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve ihale yetkilisinin onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan işlemleri” ifade ettiği belirtilmiş olup, bu kanunî tanımlamalar ve istikrar kazanan içtihatlar dikkate alınarak ihale ilanı ile başlayıp sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan süreçte idarece tesis edilen işlemlerin ivedi yargılama usulüne tâbi ihale işlemleri olduğunun kabulü gerekir.
6545 sayılı Kanun’un 18. maddesinin gerekçesinde; “İdari yargıda davaların tümü aynı usul takip edilmek suretiyle sonuçlandırılmaktadır. Ancak idari davaların bazıları, niteliği itibarıyla diğerlerinden farklıdır. Bu tür davaların geciktirilmeksizin karara bağlanması gerekmektedir. Bu bakımdan, gecikerek karar verilmesinde hem idare hem de davacılar bakımından katlanılması zor ya da imkânsız sonuçlar doğuracak sınırlı sayıdaki dava türünün, diğerlerine göre daha ivedi bir şekilde sonuçlandırılması gerekmektedir. Yargısal sürecin, süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan ihale, özelleştirme, acele kamulaştırma uyuşmazlıklarından kaynaklanan bazı davaların ivedilikle sonuçlandırılmaması hâlinde, hukuki belirsizlik doğmasına neden olunmaktadır. Madde ile Avrupa örneklerinde olduğu gibi idari yargılamaya ivedi yargılama usulü kurumu kazandırılmaktadır.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Kanun’un gerekçesinde de ifade edildiği üzere, sınırlı sayıdaki dava türü ivedi yargılama usulüne tâbidir. Nitekim gerekçede ihaleyle bağlantılı tüm işlemlerin değil, yargısal sürecin süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan ihale uyuşmazlıklarının bu yargılama usulüne tâbi kılındığı vurgulanmıştır.
Bu itibarla, öncelikle sonuçlandırılması özel önem taşıyan uyuşmazlık olarak nitelendirilmesine imkân bulunmayan iş deneyim belgesinin iptali isteminden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlığın ivedi yargılama usulü kapsamında yer almadığı sonucuna ulaşıldığından, dosyanın genel idari yargılama usulü hükümlerine göre tekemmülü sağlandıktan sonra yeniden bir karar verilmesi ve verilecek kararda 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. ve 45. maddesindeki hükümler uyarınca uyuşmazlığın istinaf kanun yoluna tâbi olması nedeniyle başvurulacak kanun yolu olarak istinaf kanun yolunun gösterilmesi gerekmekte olup, İdare Mahkemesi’nce ivedi yargılama usulü uygulanmak suretiyle verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 24/09/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dosyanın incelenmesinden, davalı … Belediyesi tarafından müdahil … Biriket Tuğla Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adına düzenlenen davaya konu … tarih ve … sayılı iş deneyim belgesinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı; İdare Mahkemesi’nce ivedi yargılama usulü uygulanması suretiyle davanın reddine karar verildiği; dosyanın temyiz incelemesi için Dairemize geldiği anlaşılmaktadır.
Öncelikle temyiz isteminin incelenip incelenemeyeceğine ilişkin olarak uyuşmazlığın ivedi yargılama usulü kapsamında bir uyuşmazlık olup olmadığına bakılması ve bu konuda bir karar verilmesi gerekmektedir.
İvedi yargılama usulüne tâbi olan işlemlerden doğan uyuşmazlıklarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerince verilen kararlara karşı hangi tarihte verildiğine bakılmaksızın temyiz kanun yoluna başvurulabileceği, bunlar dışında kalan uyuşmazlıklarla ilgili olarak 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlara karşı kural olarak istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, ancak 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde tahdidî olarak sayılan uyuşmazlıklarla ilgili kararlara karşı istinaf kanun yolundan sonra temyiz kanun yoluna da başvurulabileceği açıktır.
Bu durumda, Danıştay tarafından bir kararın istinaf incelemesinden geçmeden doğrudan temyizen incelenerek karar verilebilmesi için öncelikle uyuşmazlığın ivedi yargılama usulü kapsamında bir uyuşmazlık olması gerekmektedir.
İvedi yargılama usulü kapsamında yer almayan bir uyuşmazlığın Mahkemece ivedi yargılama usulü kapsamında bir uyuşmazlık olarak değerlendirilerek karara bağlanması ve istinaf aşaması atlanmak suretiyle doğrudan temyiz incelemesinin yapılması, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda düzenlenen üç aşamalı yargılama sistemine aykırılık oluşturacaktır.
Danıştay tarafından, Mahkemece doğrudan temyiz incelemesine tabi kılınan bir uyuşmazlığın ivedi yargılama usulü kapsamında yer almadığına karar verilmesi hâlinde, Mahkemece yapılan değerlendirmeyle bağlı olunmaksızın olması gerekenden hareketle istinaf incelemesi yapılmak üzere dosyanın Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, öncelikle sonuçlandırılması özel önem taşımayan, ihale sürecinde sözleşme öncesi bir ihale işlemi olarak nitelendirilmesine imkân bulunmayan iş deneyim belgesinin iptali isteminden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlık ivedi yargılama usulü kapsamında yer almadığından, istemin Konya Bölge İdare Mahkemesi’nce karara bağlanması için temyiz isteminin görev yönünden reddine karar verilerek dosyanın istinaf incelemesinde görevli (ve yetkili) Konya Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderilmek üzere … İdare Mahkemesi’ne iadesine karar verilmesi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.