Danıştay Kararı 13. Daire 2019/3146 E. 2023/1301 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/3146 E.  ,  2023/1301 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/3146
Karar No:2023/1301

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Radyo TV A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 16/07/2017 ve 23/07/2017 tarihlerinde yayınlanan “…” adlı programda, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “İnsan onuruna … aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı … ifadeler içeremez” şeklindeki yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle, aynı Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı şirkete 299.788,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlığa konu programın şaka programı olduğu, programa katılan yarışmacıların format gereği program sunucularının verdiği talimatlar doğrultusunda şaka ekibinden katılımcılarla birlikte yakınlarını bir senaryo dahilinde şakaya maruz bıraktıkları, programın, anılı programa başvuranların ve şakazedelerin muvafakatnameleri de alınmak suretiyle yayınlandığı dikkate alındığında, şaka programındaki ifadelerle 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan yayın ilkesinin ihlâl edilmediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, Mahkemenin değerlendirmesinin hatalı olduğu, doğası ve yaradılışı gereği değerli addedilen insanın, hem kendisine karşı izzet-i nefsini koruması hem de başkalarının haysiyetlerine zarar vermeden davranması gerektiği, programda, durumun farkında olsun ya da olmasın tüm katılımcıların insan onurunun korunmasına muhalif, eleştiri sınırlarını aşan, aşağılayıcı ve küçük düşürücü durumlarla karşı karşıya kaldığı, izlenirliği artırma ve kolay para kazanma motivasyonuyla hareket edilerek yakınları tarafından para ödülü kazanmak için oyunun bir parçası yapılan şakazedelerin çoğunlukla durumun farkında olmadan doğal tepkilerini verdikleri, sunucuların şakazedeleri sonuna kadar zorlayacak ve onları kışkırtacak şekilde ortamı yönlendirdikleri, programın eğlence amaçlı yapılması ve katılımcılardan en az birinin programa kendi özgür iradesiyle katılmasının insan onurunun hiçe sayılmasına gerekçe gösterilemeyeceği, şaka olarak formatlanan programın, eğlendirmek adına insan onuruyla bağdaşmayan aşağılayıcı, küçük düşürücü ve kaba tutum, tavır ve davranışları teşvik ederek normalleşmesine hizmet ettiği, kimsenin kişilerin tepkilerini, duygularını, yaşadıkları olumsuzlukları, incinmişliklerini ekrandan izleyiciye göstermek hakkına sahip olmadığı, şaka bile olsa bir programın bu şekilde yayınlanmasının yayıncılık sorumluluğuyla bağdaşmadığı, şaka amaçlı ve eğlendirmek adına, rol yapmak suretiyle insan onuruyla bağdaşmayan, aşağılayıcı, küçük düşürücü ve kaba tutum, tavır ve davranışları teşvik eden uyuşmazlık konusu yayın hakkında tesis edilen dava konusu işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, davalı idarenin yaptırıma gerekçe gösterdiği ifadelerin herhangi bir mizah içerikli yapımda karşılaşılabilir ifadeler olduğu, ifadelerin hiçbirinin aşağılayıcı ya da küçük düşürücü nitelikte olmadığı, yaptırıma konu programın şakazedelerin muvafakatleri alınarak yayınlandığı, davalı idarenin söz konusu yayının muvafakat ile gerçekleştirildiği hususunu göz ardı ettiği, yaptırıma konu yayının doğası gereği şakazedelerin kendilerine yapılacak şakadan haberdar edilmesinin söz konusu olmadığı, ancak şakazedelerin kendilerine yapılan şakaların yayınlanmasına muvafakat ederek insan onuru hilafına bir durum olmadığını ortaya koyduğu, dava konusu işleme dayanak gösterilen kanun maddesinin ”şaka programı” gibi ilgililerin rızasının önceden alındığı ve belirli bir senaryoya dayalı programlar için değil, üçüncü şahıslara yönelik eleştirilerin ve aşağılayıcı ifadelerin bu şahısların rızası hilafına yer aldığı içeriklere ilişkin olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında yayınlanan “…” adlı program bir şaka programıdır. Programa para ödülü kazanmak için başvuran yarışmacı, format gereği, yapılacak şakanın içeriğine göre bir yakınıyla (eş, sevgili, arkadaş veya bir akraba) (şakazede) birlikte program ekibi tarafından belirlenen, oyuncu ekibi ve kameraların bulunduğu mekana gelir; taktığı kulaklık vasıtasıyla mekanın dışında, yayın arabasında bulunan sunucularla iletişim hâlindedir ve bir senaryo dahilinde sunuculardan aldığı görevleri yerine getirir, her bir başarılı görev için para ödülü kazanır.
Anılan programın 16/07/2017 tarihinde yayınlanan bölümünde şaka, yarışmacının eşinin teyzesine yapılmıştır. Teyzenin bir köpeği vardır ve yarışmacı teyzesine bir arkadaşının yakın akrabasının da köpeği olduğunu, buluşup köpekleri çiftleştirme işini konuşabileceklerini söyler. Bu konuyla ilgili konuşmak üzere yarışmacı, teyzesi ve yarışma ekibinden oyuncu iki kişi (katılımcı) gizli kamera bulunan şaka mekanında buluşur. Yayın arabasında bulunan sunucuların talimatı ile taraflar arasında;
“Sunucu: … Köpeğiniz olmak istiyorum de!
Erkek katılımcı: Sizin köpeğiniz olmak istiyorum.
Şakazede kadın (teyze): Siz ne diyorsunuz beyefendi?
Erkek katılımcı: Ben size şiir bile yazdım.
Şakazede kadın (teyze): Yok kardeşim şiir miir istemiyorum yaa bırakın ya hayır hayır!
Erkek katılımcı: Gel desen gelirim, git desen giderim,otur desen otururum,yat desen yatarım, ben senin kuçunum, kuçu kuçunum… İşte kuçu kuçu geldim.” şeklinde bir diyalog geçmiştir.
Anılan programın 23/07/2017 tarihinde yayınlanan bölümünde ise şaka, yarışmacının eşine yapılmıştır. Erkek yarışmacı eşiyle şaka mekanına gelir, güzel bir kadınla eşi kıskandırma şakası yapılacaktır. Erkek yarışmacı emlakçıdır ve eşiyle oturduğu masaya ilgilendiği dairelerden birini kiralamak üzere şaka ekibinden bir kişi (katılımcı) gelir. Taraflar arasında;
“Kadın katılımcı (kıskandıran kadın): Hayatım bir susar mısın? (rahatsızlığını dile getiren eşe (şakazede) doğru sert bir üslupla)
Şakazede kadın: Susamam, sen susar mısın?

Kadın katılımcı (kıskandıran kadın): Ama biz bir şey konuşuyoruz burda!

Şakazede kadın: Evet! Var mı bir sakıncası?
Kadın katılımcı (kıskandıran kadın): Bu ne saygızılık ben anlamıyorum!
Erkek yarışmacı: Pardon pardon şişş aşkım, ya bi sus ya ben şişş, sana kaç kere dedim çeneni kapat bi sus!
Şakazede kadın: Sen düzgün konuş bi benimle!
Kadın katılımcı (kıskandıran kadın): Müşteri her zaman haklıdır ya sen ne biçim erkeksin ya!
Şakazede kadın: Sen kimsin ki onun erkekliğini sorguluyorsun, hayırdır!
Kadın katılımcı (kıskandıran kadın): Pardon görüyorummm!
Şakazede kadın: Sen kimsin erkekliğini sorguluyorsun!
Erkek yarışmacı: …bi dakka sus Allah aşkına!

Kadın katılımcı (kıskandıran kadın): Nolduu, nolduu?
Şakazede kadın: Sana nolduu sus bi! Sussana!
Kadın katılımcı (kıskandıran kadın): Niye susacakmışım?
Şakazede kadın: İnsanlar bakıyor sus! Kendini yoldurtçak bana ya!
Erkek yarışmacı: Ya bi sus!
Şakazede kadın: O elini ayağını çek! … Napıyosun? … Şurdan kalk! Kalkkk! … (kıskandıran kadının sandalyesini iterek) Kalkkk! Güle güle. Hadii güle güle! Giymiş beş metre topukluları! Gider misinn! … (işletme sahibine) Hanımefendi beni rahatsız ediyor çıkartır mısınız lütfen! (kadına küfreder)
Kadın katılımcı (kıskandıran kadın): Cık cık cık seviyeye bak! (kadın katılımcı erkek yarışmacıya sarılır, bunun üzerine şakazede kadın eş ayağa kalkar, kadın katılımcının yanına gider, kadının kocasına sarılmış kollarını ittirir)
Şakazede kadın: Benim kocama kimse sarılamaz bunu unutma” şeklinde bir diyalog geçmiştir.
… tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararı ile, ayrıntılarına yer verilen ifadeler ile durumun farkında olsun ya da olmasın tüm tarafların insan onurunun korunmasına muhalif, eleştiri sınırlarını aşan, aşağılayıcı ve küçük düşürücü durumlarla karşı karşıya kaldığı, söz konusu ifadelerin eğlendirmek adına insan onuruyla bağdaşmayan aşağılayıcı, küçük düşürücü ve kaba tutum, tavır ve davranışları teşvik ederek normalleşmesine hizmet ettiği gerekçesiyle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “İnsan onuruna … aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü,aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.” yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı şirkete 299.788,00-TL idari para cezası verilmesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan Kurul kararının iptali istemiyle bakılan davanın açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı” başlıklı 17. maddesinde, “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. …”;
“Basın Hürriyeti” başlıklı 28. maddesinde, “Basın hürdür, sansür edilemez. … Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır. Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27’nci maddeleri hükümleri uygulanır. …”;
“Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” başlıklı 26. maddesinde, “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. …
Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine amaçlarıyla sınırlanabilir. …
“; kurallarına yer verilmiştir.
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un “Yayın hizmeti ilkeleri” başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasında, “…Yayın hizmetleri; … ç) İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez. …”; “İdari yaptırımlar” başlıklı 32. maddesinin ikinci fıkrasında, “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlâlin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı gözönünde bulundurularak, ihlâlin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” kuralları yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kişilik hakkı bir şahsın kişiliğini oluşturan maddi ve manevi değerleri kapsamakta ve çeşitli kişisel değerlerden oluşan bir bütünlük arz etmektedir. Kişinin özel yaşamı, beden bütünlüğü, şerefi, haysiyeti, onuru, saygınlığı, sağlığı, özel yaşamının gizliliği, eseri, sözü ve özgür olma hakkı bu değerlerdendir. Kişilik hakkı şahsa sıkı biçimde bağlı olduğundan başkasına devredilemez ve bu haklardan vazgeçilemez. Anayasa’da kişinin manevi varlığını geliştirme özgürlüğü güvence altına alınmış olup bu haklar üçüncü şahıslara karşı olduğu kadar kişilerin kendilerinden kaynaklanan vazgeçmelere karşı da korunmuştur.
İnsan onuru kavramı ise, kişinin manevi varlığına ilişkin olup şeref ve itibar kavramı ile iç içedir. Bir fiilin insan onurunu ihlâl etmesi, kişinin mutlaka fiile yönelik rızasının bulunmadığına işaret etmemekle birlikte, toplumun, kişinin menfaatlerinin ihlâl edilmediği hâllerde dâhi insan onuru hakkında endişeye düşmesi mümkündür. Nitekim, 6112 sayılı Kanun’da medya hizmet sağlayıcıları, yayın hizmetlerini kamusal sorumluluk anlayışıyla yayın ilkelerine uygun olarak sunmakla yükümlü kılınmıştır. Televizyon programları, halkın bilgilendirilmesi açısından demokratik toplumların vazgeçilmez iletişim yoludur. Bu noktada, yapılan programların, yayının sunuluş şeklinin de kanunlara uygun olması, insan onuruna saygılı olma ilkesinin ihlâline sebebiyet verilmemesi, hak ve özgürlüklerin kullanılması açısından önemlidir.
Uyuşmazlık konusu programda taraflar arasında geçen diyalogların ve davranışların bir bütün olarak değerlendirilmesinden, şaka yapılan kişinin onuruna, şeref ve itibarına üçüncü kişiler tarafından, birden fazla olacak şekilde, sistematik ve etkisi ağır bir saldırının bulunmadığı, nitekim uyuşmazlık konusu yayının şaka programı niteliğinde olduğu, programın genel amacının şaka yapılan kişiyi şaşırtmak olup mizah içerikli bir yayın olduğu anlaşıldığından, söz konusu programda 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan yayın ilkesinin ihlâl edilmediği sonucuna varılmıştır.
Bununla birlikte, uyuşmazlık konusu yayının bir şaka programı olması ve programda şaka yapılan kimselerin özgür iradeleri ile kendilerine karşı söz konusu ifadelerin kullanılmasına rıza göstermiş olmaları bu kişilerin yayın ilkelerine aykırı muamelelere mâruz kalmalarını hukuka uygun hâle getirmeyeceği gibi, yayıncı kuruluşların 6112 sayılı Kanun’da yer alan ilke ve yükümlüklüklere uyma zorunluluğunu da ortadan kaldırmamaktadır. Başka bir anlatımla, yayıncı kuruluşlar, ilgililerin rızalarının mevcudiyetinden bahisle yayın ilkelerine aykırı yayın yapamazlar.
Bu itibarla, dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 21/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.