Danıştay Kararı 13. Daire 2019/3070 E. 2019/3053 K. 14.10.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/3070 E.  ,  2019/3053 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/3070
Karar No:2019/3053

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVALI): Tarım ve Orman Bakanlığı – ANKARA

VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait sarmalık kıyılmış tütün mamulü üretim tesisinde yapılan denetimde, ”2011 yılı Ağustos ayından itibaren 07-11/04/2014 tarihindeki teknik denetime kadar, Kuruma her ay düzenli olarak gönderilen Mamul Ambarı Faaliyet Raporlarında yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunulduğunun” tespit edildiğinden bahisle davacı şirkete 4733 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 5. fıkrasının (a) bendi (2014 yılı itibarıyla güncellenen/ …-TL Yeni Türk Lirasından …-TL Yeni Türk Lirasına kadar) ile 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca …-TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirkete ait sarmalık kıyılmış tütün mamulü üretim tesisinde 07-11/04/2014 tarihlerinde yapılan denetim sonucunda, davacı şirketin piyasadan iade alınan ”…… …. (50 gram)” markalı sarmalık kıyılmış tütün mamulünden dönüştürdüğü ”…… ….(70 gram)” markalı, 107.987 paket sarmalık kıyılmış tütün mamulünün (paketleme esnasında zayi olduğu iddia edilen) 7.617 paketinin 2011 yılı Ağustos ayından itibaren 07-11/04/2014 tarihindeki teknik denetime kadar, Kuruma her ay düzenli olarak gönderilen Mamul Ambarı Faaliyet Raporlarında stokta bulunan mal olarak bildiriminin yapıldığı hususunun teknik inceleme raporu ve davacı şirket beyanıyla sabit olduğu, ayrıca anılan dönem içerisinde herhangi bir zaiyat veya satış bildiriminde de bulunulmadığı, davacı şirket tarafından her nekadar dönüşüm sırasında zayi olduğu ürünün satışı yapılmadığı iddia edilse de denetim tarihine kadar zayi bildirimi yapılmadığı, 20/02/2015 tarihli belgesinde de ürünün 2011 yılında satıldığının yazıldığı, çelişkili ifadelere yer verildiği, davacının fiilinin yanlış veya yanıltıcı bilgi veya belge verme fiili kapsamında olduğu, fiilin niteliği ile davacı şirketin ekonomik durumu birlikte göz önünde bulundurularak yasal sınırlar içerisinde idarî para cezası verilmesine yönelik tesis edilen dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dönüştürülen ürünün dönüşüm esnasında zayi olduğu, satışının yapılmadığı, denetim anında durumun farkedildiği, sehven bu durumun bildirilmediği,ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının ifadelerinin çelişkili olduğu, söz konusu eylemin satış olmadığı gerçek durumun denetim yapılma anına kadar bildirilmemesi olduğu, işlemin yerinde olduğu, belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine, 6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, 14/10/2019 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.