Danıştay Kararı 13. Daire 2019/2945 E. 2019/4409 K. 17.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/2945 E.  ,  2019/4409 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2945
Karar No:2019/4409

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) 20/07/2017 tarih ve 7189-28 sayılı kararına istinaden 25/10/2018 tarihinde şirketin alacağından mahsup edilmek suretiyle tahsil edilen 7.394.466,08-TL yerli katkı ilave tutarının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 20/07/2017 tarihli kararının icrasının Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi’nin (…) dava konusu meblağı tahsil ettiği 25/10/2018 tarihinde tamamlandığı, davacının beyanlarından işlemin icra tarihinin 25/10/2018 olduğu, işlemin icrasından kaynaklanan zararın tazmini talepli işbu tam yargı davasının ise 26/12/2018 tarihinde açıldığı, davacının, icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabileceği, buna göre 25/10/2018 tarihinde icrası tamamlanan işlemden kaynaklı tam yargı davasının icra tarihinden itibaren altmış günlük süre içinde (en son 24/12/2018 tarihinde) açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 26/12/2018 tarihinde açılan davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, idari işlemin uygulanmasına yönelik icrai muamelenin yapılmış olmasının, uygulama neticesinde ortaya çıkan zararın hangi hukuki işlemden kaynaklandığı ve dayandığı delillerin ilgililer tarafından tam olarak anlaşılamaması hâlinde dava açma süresini başlatmayacağı, … tarafından tahsil edilen tutara ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği, bu nedenle tahsilatın dayanağının aynı gün …’a sorulduğu, …’ın 22/11/2018 tarih ve 2389 sayılı bilgilendirme yazısı ile tahsilatın Kurul’un 20/07/2017 tarih ve 7189-28 sayılı kararının icrası mahiyetinde olduğunun anlaşılabildiği, davanın süresinde açıldığı, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, istinafa cevap dilekçesinde belirtilen hususların tekrar edildiği, Yerli Aksam Yönetmeliği’nin yürütülmesine dair kendilerinin yetkisinin bulunmadığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nün yazısına istinaden işlem tesis edildiği, bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı açılacak davalara ilişkin dava açma süresinin icra tarihinden başlayacağı, huzurdaki tam yargı davasına ilişkin sürenin iadesi istenen meblağın tahsil edildiği 25/10/2018 tarihinde işlemeye başladığı ve 24/12/2018 tarihinde sona erdiği, davanın süre aşımına uğradığının açık olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hâllerde idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, 11. maddesinde, ilgililer tarafından idarî dava açılmadan önce, idarî işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idarî dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun, işlemeye başlamış olan idarî dava açma süresini durduracağı; altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı; isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması hâlinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı kurala bağlanmıştır.
Anılan Kanun’un 12. maddesinde ise, ilgililerin haklarını ihlâl eden bir idarî işlem dolayısıyla Danıştay’a ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması hâlinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilecekleri; bu hâlde de ilgililerin 11. madde uyarınca idareye başvurma haklarının saklı olduğu belirtilmiştir.
Aktarılan kuralların değerlendirilmesinden, bir işlemin icrası sebebiyle uğranıldığı ileri sürülen zararlardan dolayı ilgililer tarafından tam yargı davası açılmadan önce 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca idareye başvuru yapılabileceği, bu kapsamda yapılan başvurunun işlemeye başlamış olan idarî dava açma süresini durduracağı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 20/07/2017 tarih ve 7189-28 sayılı kararıyla, davacı şirkete 5346 sayılı Kanun’un 6/B maddesi ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Elektrik Enerjisi Üreten Tesislerde Kullanılan Yerli Aksamın Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca 2016 yılı için ödenmiş olan tutarların, anılan Yönetmeliğin 9. maddesinin 5. fıkrası gereğince yasal faiziyle birlikte geri alınmasına ve bu konuda gereğinin yapılması için konunun Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi’ne (…) bildirilmesine karar verildiği, …’ın dava konusu meblağı şirketin alacağından mahsup etmek suretiyle 25/10/2018 tarihinde tahsil ettiği, davacı tarafından verilen aynı günlü dilekçe ile Eylül 2018 dönemine ait uzlaştırma bildiriminde Geçmişe Dönük Düzeltme Kalemi tutarının 11.409,38-TL olması gerekirken 7.405.875,46-TL olarak uzlaştırmaya konu edildiği, GDDK detayında yer almayan 7.394.466,08-TL’nin mahsup edilmesinin hatalı olduğu iddiasıyla 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulduğu, bu başvurunun …’ın 22/11/2018 tarihli cevabî yazısı ile söz konusu tutarın Kurul’un 20/07/2017 tarih ve 7189-28 sayılı kararına istinaden tahsil edildiğinin belirtilerek reddi üzerine şirket alacağından mahsup edilen 7.394.466,08-TL yerli katkı ilave tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle 26/12/2018 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Kurul kararının icra edildiği 25/10/2018 tarihinden itibaren başlayan altmış günlük dava açma süresinin, davacının düzeltme istemini içeren 25/10/2018 tarihli başvurusu üzerine durduğu, istemin 22/11/2018 tarihli cevabî yazı ile reddi üzerine yeniden işlemeye başlayan dava açma süresinin son gününün 21/01/2019 tarihi olduğu anlaşıldığından, 26/12/2018 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 17/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.