Danıştay Kararı 13. Daire 2019/2942 E. 2023/1547 K. 30.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/2942 E.  ,  2023/1547 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2942
Karar No:2023/1547

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Bankası A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 05/05/2015, 25/08/2015, 27/10/2015, 10/11/2015, 12/01/2016 ve 19/01/2016 tarihlerinde yayınlanan “…” isimli programda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasının (c), (ç) ve (ı) bentlerinde yer alan yayın ilkelerinin ihlâl edildiği iddiasıyla davacı tarafından yapılan şikâyet üzerine tesis edilen idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına dair Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (Kurul) …tarih ve …sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesi’nce verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; davacı tarafından 01/02/2016 tarihli dilekçe ile “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 05/05/2015, 25/08/2015, 27/10/2015, 10/11/2015, 12/01/2016 ve 19/01/2016 tarihlerinde yayınlanan “…” isimli programda, 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasının (c), (ç) ve (ı) bentlerinin ihlal edildiği iddiasıyla müeyyide uygulanmasının talep edilmesi üzerine …tarih ve …sayılı Kurul kararıyla idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, davacı tarafından söz konusu kararın iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla anılan Kurul kararının iptaline karar verildiği, davalı idarece karara karşı yapılan istinaf başvurusunun …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…,K:…sayılı kararıyla reddedildiği, Mahkemece verilen iptal kararı sonrasında davacı tarafından 14/09/2017 tarihli dilekçe ile davalı idareye başvuruda bulunularak Mahkeme kararı uyarınca yapılan işlemler hakkında bilgi verilmesinin istendiği, söz konusu başvuru üzerine Kurulun davacıya gönderdiği …tarih ve E.… sayılı yazı ile iptal kararına binaen konunun tekrar değerlendirilerek karara bağlandığı, …tarih ve …sayılı kararla söz konusu programla ilgili olarak idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına karar verildiğinin bildirildiği bunun üzerine bakılan davanın açıldığı,
Dava konusu Kurul kararına konu yayınlarla ilgili olarak Üst Kurul’un …tarih ve …sayılı kararına karşı açılan dava üzerine … İdare Mahkemesi’nce verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı iptal kararında; “6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen yayın ilkelerini ihlal edip etmediği hususlarında herhangi bir inceleme veya değerlendirme yapılmadığı ve karar alınmadığı, (ı) bendi yönünden alınan kararın doğru şekilde gerekçelendirilmediği anlaşıldığından, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak verilen dava konusu kararda hukuka uygunluk bulunmadığı” gerekçesiyle söz konusu Kurul kararının iptaline karar verildiği, uyuşmazlık konusu kararda, anılan programdaki ifadelerin 6112 sayılı Kanun’un 8.maddesinin 1. fıkrasının (c), (ç) ve (ı) bentlerinin ihlâli niteliğinde olmadığına karar verilmiş ise de; şikâyete konu her bir yayın bakımından kararın ayrı ayrı gerekçelendirilmesi, hukuki denetime elverişli bir karar alınması gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar alındığı, bu durumda, dava konusu kararda 6112 sayılı Kanun’un 8.maddesinin 1. fıkrasının (c), (ç) ve (ı) bentlerinde belirtilen yayın ilkelerinin her bir yayın ile bu yayındaki ifadeler ve ilgili mevzuat hükümleri kapsamında ayrı ayrı inceleme veya değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken kararın doğru şekilde gerekçelendirilmediği anlaşıldığından, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak verilen dava konusu kararda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi’nce; dava konusu idari para cezasına dayanak alınan programa ait CD kaydının izlenmesinden; 12/01/2016 tarihli yayında; “…hangi medya baronlarına, Devlete silah çeken hangi medya baronlarına ne kadar kredi verildi?…Devlete millete silah çeken medyayı fonlayamazsınız…”, 19/01/2016 tarihli yayında; “Almanya şubelerinden verilen krediler, …’ndeki ortaklık, …’ın satışı, arkasından gelişenler, herşeyin belgesi var. Bu banka acilen bu millete iade edilmek zorundadır….bu bankanın son 20-30 yılda fonladığı, ortaya çıkardığı medya baronları Türkiye’de aynı operasyonları yönetiyorlar.”, 05/08/2014 tarihli yayında; “…Bugün Türkiye’de milli unsurlara saldıran malum medyanın kredilerinin tamamı sol partilere ait bir bankadan verilmiştir.” şeklinde ifadelerin yanı sıra “üçüncü kişilere menfaat sağlayan, ülkedeki medya baronlarını fonlayan, skandallara karışan, şebekenin parçası olan, şebekeye finans kaynağı sağlayan ve bunları akıtan, kredi verme imkanlarını mevzuata aykırı olarak üçüncü kişilere kullandıran, üretmemek üzere söz veren yabancılara kredi kullandıran, devlete millete silah çeken medyayı fonlayan, iştiraklerini hiç yok pahasına malum medyaya satan, küçük yatırımcının malını peşkeş çeken, yerleşik düzen medyası sahiplerinin tamamını fonlayan, bankanın Almanya şubesi aracılığı ile usulsüz kredi veren, hissedarları mağdur etmek için operasyon gerçekleştiren” gibi sözlerin sarf edildiğinin görüldüğü,
Uyuşmazlığa konu programda kullanılan bahsi geçen ifadelerle, tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz, Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez ilkelerini ihlâl eder nitelikte olduğu, eleştiri sınırlarının aşıldığı, ifade özgürlüğü, haber alma ve haber verme özgürlüğü ile basın hürriyeti kapsamının aşıldığının anlaşıldığı,
Bu durumda, 6112 sayılı Kanun’daki anılan ilkelerin ihlâl edilmesi nedeniyle incelemeye konu yayın kuruluşu hakkında idari yaptırım uygulanması gerekirken, herhangi bir idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına ilişkin olarak verilen kararda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmakla, istinaf incelemesine konu İdare Mahkemesi’nce eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle verilen kararda sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik görülmediğinden, davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmeyerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’na ihbar edilmesi gerektiği, davaya konu Üst Kurul kararının bir idari yaptırım kararı olmadığı, bu karara karşı yargı yoluna başvurulamayacağı, Mahkemenin yerindelik denetimi yapamayacağı, ilgili mevzuat hükümleri uyarınca idarenin görsel ve işitsel alanda ifade özgürlüğünü sağlamakla yükümlü olduğu, halka açık şirketlerin kabul edilebilir eleştiri sınırlarının daha geniş olduğu, yayında yer alan ifadelerin eleştiri hakkının kullanılması niteliğinde olduğu, AİHM Kararları kapsamında basının sadece haber ve fikirleri iletme görevinin olmadığı, halkın da bunları edinme hakkının bulunduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine dair …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın …İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 30/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.