Danıştay Kararı 13. Daire 2019/2816 E. 2019/2560 K. 13.09.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/2816 E.  ,  2019/2560 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2816
Karar No:2019/2560

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bayilik lisansı kapsamında faaliyet gösteren davacı şirketin, sahibi olduğu akaryakıt tankeriyle akaryakıt istasyonu dışında akaryakıt ikmal ettiği hususunun tespit edildiği ve bu fiilin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 9. maddesinin yedinci fıkrasına aykırı olduğundan bahisle, anılan Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi ve 2012 yılında uygulanacak para cezaları hakkında Tebliğ hükümleri uyarınca …,-TL idari para cezası verilmesine yönelik Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) 26/04/2017 tarih ve … sayılı kararı ile bu kararın bildirimine ilişkin 09/05/2017 tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 28/08/2012 tarihinde yapılan tespit sonucu düzenlenen tutanak ile, … TL … plakalı tankerle istasyon dışında … plakalı kamyona yakıt ikmali yaptığı, araçta davacı şirkete ait kesilmiş faturaların bulunduğu, ayrıca farklı şirketlere ait araçlar için farklı miktarlarda maliye kayıtsız veresiye fişinin kesildiğinin tespit edildiği ve bu tespit esas alınarak dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı; davacı şirketin, … plakalı tanker aracılığıyla istasyon dışında akaryakıt ikmali gerçekleştirerek 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 9. maddesinin yedinci fıkrasına aykırı hareket ettiğinden bahisle, Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 25. maddesi uyarınca ön inceleme ve soruşturma yapılmaksızın, yalnızca savunması alınarak, 24/12/2013 günlü, … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararıyla, anılan Kanunun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin 3 no’lu alt bendi hükmü uyarınca …-TL idari para cezası ile cezalandırılması üzerine, … İdare Mahkemesi’nde … Esas sayılı davanın açıldığı, … İdare Mahkemesi’nin E:…, K:… sayılı kararıyla, 5015 sayılı Kanun’un 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değişik 19. maddesinin dördüncü fıkrasında öngörülen idari para cezalarının, ancak ön araştırma veya soruşturma aşamasının tamamlanmasından sonra ve en geç üç ay içinde karara bağlanacağı yolundaki kurala aykırı şekilde davacı şirket hakkında ön araştırma veya soruşturma yapılmadan idarî para cezası uygulanmasına hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varıldığından, söz konusu Kurul kararının iptal edilmesi üzerine bu defa soruşturma yapıldığı ve davacının yazılı savunması üzerine uyuşmazlık konusu işlemin tesis edildiği, istasyon dışında akaryakıt ikmali yapılmasının yasaklanmasına karşın, bu yükümlülüğü ihlâl ettiği saptanan davacı şirket hakkında, lehine olan düzenlemeleri içeren tespitin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi ve anılan maddenin dördüncü fıkrası hükmü göz önünde bulundurularak idarî para cezası uygulanmasına ilişkin uyuşmazlık konusu Kurul kararında mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, araçların istasyona fiziki olarak giriş yapmalarının mümkün olmaması nedeniyle akaryakıt istasyonu dışında tankerle yakıt ikmali yaptıkları, soruşturmanın tamamlandığı tarihten itibaren üç ay içinde ceza verilmesi gerekirken bu sürenin geçirildiği, bu nedenle ceza verme zamanaşımı süresinin dolduğu, ceza uygulanmadan önce ihtar mekanizmasının işletilmesi gerekmesine rağmen taraflarına ihtarda bulunulmadığı, aykırılığın giderilmesi imkânı tanınmaksızın dava konusu cezanın verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Bayilik lisansı kapsamında faaliyet gösteren davacı şirketin, sahibi olduğu akaryakıt tankeriyle akaryakıt istasyonu dışında akaryakıt ikmal ettiği hususunun tespit edildiği ve bu fiilin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 9. maddesinin yedinci fıkrasına aykırı olduğundan bahisle, anılan Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi ve 2012 yılında uygulanacak para cezaları hakkında Tebliğ hükümleri uyarınca … idari para cezası verilmesine yönelik Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 26/04/2017 tarih ve … sayılı kararı ile bu kararın bildirimine ilişkin 09/05/2017 tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 3. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; akaryakıt dağıtımı, taşıması ve bayilik faaliyetlerinin yapılması için lisans alınmasının zorunlu olduğu; üçüncü fıkrasında, lisansların verilmesi, güncelleştirilmesi, geçici olarak durdurulması veya iptaline ilişkin işlemlerin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nca yapılacağı; onuncu fıkrasının (ı) bendinde, lisans kapsamında olsun veya olmasın piyasa ile ilgili faaliyetlerin yönlendirilmesi, gözetimi, denetimi ve benzeri konulara ait usul ve esasların Kurumca çıkarılacak yönetmeliklerle düzenleneceği vurgulanmış; 4. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, lisansın, sahibine lisansta yer alan faaliyetlerin yapılması ile bu konularda taahhütlere girişilmesi haklarını verdiği ve lisans ile tanınan hakların, bu Kanunun, ilgili diğer mevzuatın ve lisansta yer alan kayıtlı hususların yerine getirilmesi koşuluyla kullanılacağı belirtilmiş; 9. maddesinin yedinci fıkrasında ve anılan Kanun’un verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. maddesinin (b) bendinde, fabrika, şantiye, nakliye filosu işletmeleri ve benzeri kendi ihtiyaçları için depolama imkânı ve kendi araçlarına akaryakıt ikmal kapasitesi olan yerler hariç olmak üzere, akaryakıt istasyonları dışında akaryakıt ikmal ve satışının yapılamayacağı kurala bağlanmıştır.
Dava konusu idari para cezasına ilişkin tespitin yapıldığı 28/08/2012 tarihinde yürürlükte bulunan 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Faaliyetlerin kısıtlanması” başlıklı 9. maddesinin yedinci fıkrasında, “Fabrika, şantiye, nakliye filosu işletmeleri ve benzeri kendi ihtiyaçları için depolama imkânı ve kendi araçlarına akaryakıt ikmal kapasitesi olan yerler hariç, araçlara yapılacak akaryakıt ikmali bayilik lisansı ve yeterli donanımı olan akaryakıt istasyonları dışında yapılamaz.” yer almış; “İdari para cezaları” başlıklı 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde, 9. maddede yer alan kısıtlamalara uyulmaması hâlinde sorumlularına altı yüz bin Türk Lirası idarî para cezası verileceği, dördüncü fıkrasında, bayiler için yukarıda yer alan cezaların beşte birinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
7164 sayılı Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 32. maddesi ile 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesi yeniden düzenlenmiş ve maddenin birinci fıkrasının (f) bendinin (2) numaralı alt bendinde 9. maddenin yedinci fıkrasının ihlâli hâlinde yüz yirmi beş bin Türk Lirasından az olmamak ve altı yüz yirmi beş bin Türk Lirasını geçmemek üzere fiilin işlendiği tarihten bir önceki yılda ilgili lisansa konu petrol piyasası faaliyetine ilişkin net satış hasılatının binde onu oranında idarî para cezası verileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kanun koyucu, Kurul tarafından karara bağlanmış, ancak tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarının, işlenen fiil için 5015 sayılı Kanun’un 7164 sayılı Kanun’un 32. maddesi ile değişik 19. maddesinde daha düşük bir idarî para cezası uygulanması öngörülmüş ise asgarî maktu hadden tahsil edilmesini vergi dairesine bir görev olarak vermiştir. İlgili vergi dairesinin kanunen üstlendiği bu görevi yerine getirmesi açısından önemli olan husus, idarî para cezasının keşinleşmesi değil, tahsilatının tamamlanmamış olmasıdır. Dolayısıyla söz konusu düzenleme, tamamen tahsilat aşamasına özgü bir kural niteliğindedir. İdarî para cezasının iptali istemiyle dava açılsın veya açılmasın, bu kuralın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarına uygulanması vergi dairesi açısından bir zorunluluktur.
İlgili vergi dairesi, dava açılıp açılmadığına bakılmaksızın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezasının miktarında lehe bir değişiklik varsa bunu tespit etmekle ve uygulamakla yükümlü bulunduğundan, tahsilat aşamasına özgü olan anılan kuralın, idarî para cezasının iptali istemiyle açılan davalarda dikkate alınmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu itibarla, idarî para cezasına konu olan fiilin sübûta ermiş olması ve idarî para cezasının miktarında lehe olan değişikliğin tahsilat aşamasında vergi dairesince dikkate alınacak olması sebebiyle, davanın reddi yönündeki karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukukî isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliği ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi .. İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 13/09/2019 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
İdari para cezalarında, ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması hâlinde, uyuşmazlığın ortaya çıkan yeni hukukî durum dikkate alınarak sonuçlandırılacağı açık olduğundan, yargı organlarınca, yeni yasal düzenlemenin ilgililerin lehine olup olmadığı araştırılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, lehe kanunun varlığının tespitinin yargı organlarınca yapılması gerektiği, vergi dairesinin böyle bir yetkisinin ve görevinin bulunmadığı, idari para cezalarına ilişkin düzenlemeler incelendiğinde özellikle alt ve üst sınırın belirlendiği ve nispi oranda cezalandırılmanın öngörüldüğü düzenlemede yargı organlarınca gerekli araştırma yapılarak lehe kanunun var olup olmadığı tespit edildikten sonra lehe kanunun varlığı hâlinde idarî para cezasının iptaline karar verilmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.