Danıştay Kararı 13. Daire 2019/2755 E. 2019/4362 K. 16.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/2755 E.  ,  2019/4362 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2755
Karar No:2019/4362

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait “… Yolu 40. Km … / …” adresinde faaliyet gösteren LPG istasyonunda 28/10/2014 tarihinde yapılan denetimde, istasyonda sorumlu müdür bulundurulmadığından bahisle 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Kanunu hükümleri uyarınca …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 18/01/2018 tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya ait LPG istasyonunda 28/12/2014 tarihinde yapılan denetimde, sorumlu müdür sözleşmesi ile belgesinin ibraz edilemediğine ilişkin tutanağın davalı idareye intikali üzerine soruşturma açıldığı, davacının yazılı savunması yeterli görülmeyerek dava konusu Kurul kararının alındığı, her ne kadar davacı tarafından, istasyonunda denetimin yapıldığı tarihte … Noterliği’nin … tarihli ve … sayılı yevmiye kayıt numarası ile onaylanan sorumlu müdür sözleşmesi kapsamında, sorumlu müdür belgesine sahip sorumlu müdür çalıştırıldığı ileri sürülmüş ise de, anılan sözleşmenin 31/10/2014 tarihinde geçmişe yönelik olarak, bir başka ifadeyle denetim tarihini de kapsayacak şekilde 21/10/2014-21/10/2015 tarihleri arasındaki dönem için düzenlendiği, denetim tarihi itibarıyle sorumlu müdür çalıştırıldığının kabul edilemeyeceği, denetim tarihinden sonra ibraz edilen 17/12/2014 tarihli sorumlu müdür belgesi ve sözleşmesinin de var olan hukukî durumu da değiştiremeyeceği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu edilen İdare Mahkemesi kararının, davacı vekiline elektronik tebligat yoluyla 20/12/2018 Perşembe günü elektronik tebligat adresine gönderilerek aynı gün kararın açılarak/ okunarak haberdar olunduğu, bu tarihten itibaren işlemeye başlayan beş günlük sürenin 25/12/2018 Salı günü sona erdiği ve 30 günlük istinaf başvuru süresinin ise 26/12/2018 Çarşamba günü başladığı, 30 günlük sürenin 24/01/2019 tarihinde tüketilerek bu süre içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmadığı, davacı vekili tarafından düzenlenmiş olan 04/02/2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesinin UYAP sistemi üzerinden 04/02/2019 tarihinde Mahkeme kaydına ulaştırıldığı ve aynı tarihte de Mahkeme kaydına alındığı, dolayısıyla … İdare Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüğü’nün kayıtlarına 04/02/2019 tarihinde giren dilekçe ile istinaf başvurusunda bulunulduğu tespit edilmiş olup, bu durumda yukarıda anılan mevzuat hükümlerinde belirtilen yasal süre geçirildikten sonra yapıldığı anlaşılan istinaf başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, tebliğ edilen ilk derece mahkemesi kararında “gerekçeli karar” ibaresinin bulunmadığı, gerekçeli kararın başvurunun bütün yönleriyle incelenip ele alındığı karar olduğu, gerekçeli kararlarda dava konusunun başından itibaren ele alıp bütün yönleriyle incelenmesi gerektiği, tebellüğ edilen kararda olayın işlenişi ve idari işlemin iptalinin neden hukuka aykırı olmadığı bütün yönleriyle ele alınmadığı, iptal taleplerine ilişkin bütün deliller ve gerekçeler değerlendirilmediğinden gönderilen kararın gerekçeli karar olduğunun anlaşılamadığı, bu nedenle sürenin kaçırıldığı, kaldı ki davalı idare tarafından süreye ilişkin itirazı olmadığından istinaf başvurusunun kabulü gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun süre yönünden reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.