Danıştay Kararı 13. Daire 2019/272 E. 2019/499 K. 21.02.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/272 E.  ,  2019/499 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/272
Karar No:2019/499

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) … Ltd. Şti.
VEKİLİ: …
2- (DAVALI) …
VEKİLİ: … Üniversitesi Rektörlüğü Araştırma ve Uygulama Hastanesi

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, … Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü’nce “2016 Yılı 1 (bir) Yıllık Temizlik Hizmet Alımı İhalesi” işinde teminatın irat kaydedilmesine ilişkin işlemin iptali ile teminat tutarı olan …-TL’nin paraya çevrildiği 20/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; … Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü’nce yapılan “2016 Yılı 1 (bir) Yıllık Temizlik Hizmet Alımı” ihalesinin davacı şirket uhdesinde kaldığı, kesinleşen ihale kararında teklif edilen bedelin …-TL olarak belirtildiği, ancak teklif bedelinin …-TL olduğunu iddia eden davacı şirketin süresi içerisinde ihale sözleşmesini imzalamadığından geçici teminatı irat kaydedilerek tüm ihalelerden 1 yıl boyunca yasaklandığı, ihaleden yasaklama kararına karşı açılan davada … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: … K: … sayılı kararıyla ihale teklif zarfında açıklanan bedelin altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı tespitiyle anılan yasaklama kararının iptaline karar verildiği, söz konusu karar üzerine davacı şirket tarafından 26/02/2018 tarihli dilekçeyle irat kaydedilen teminat tutarının iadesi için yapılan başvuruya cevap verilmemesi üzerine teminatın irat kaydedilmesine ilişkin işlemin iptali ve irat kaydedilen …-TL teminat tutarının ticari faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle davanın açıldığı, kesinleşen ihale kararında belirtilen ihale teklif bedelinin altındaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığının Mahkeme kararıyla tespit edildiği, davacı şirket yetkilisine ait olmayan bir bedel esas alınmak suretiyle usulüne uygun şekilde ihale sözleşmesi imzalanmadığından bahisle davacı şirketin teminatının irat kaydedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ve teminat tutarı olan …-TL’nin idareye başvuru tarihi olan 05/03/2018 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, en uygun teklifi veren davacının sözleşmeye davet edilmesine rağmen sözleşmeyi imzalamadığı ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından, Mahkeme tarafından ödenmesine karar verilen teminat tutarının faiz başlangıç tarihinin idareye başvuru tarihinden değil, idareye ödenme tarihinden itibaren başlatılması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Davacı tarafından, Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı idarenin yapmış olduğu istinaf başvurusunun reddedilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Dosyanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin birinci fıkrası ve Geçici 8. maddesi uyarınca görevli ve yetkili olan … Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY:
… Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü’nce yapılan “2016 Yılı 1 (bir) Yıllık Temizlik Hizmet Alımı” ihalesi, …-TL bedelle davacı şirket üzerinde kalmıştır. Davacı, sözleşmeyi imzalama davetine icabet etmediğinden geçici teminatı irat kaydedilerek tüm ihalelerden 1 yıl boyunca yasaklanmıştır.
İhaleden yasaklama kararına karşı dava açılması neticesinde, … İdare Mahkemesi tarafından verilen iptal kararının kesinleşmesi sonucunda davacı şirket tarafından irat kaydedilen teminat tutarının iadesi için yapılan başvuruya cevap verilmemesi üzerine teminatın irat kaydedilmesine ilişkin işlemin iptali ve irat kaydedilen teminat tutarının ticari faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı Kanun’un 14/3-a maddesinde, dilekçelerin görev ve yetki yönünden inceleneceği belirtilmiş; 15/1-a maddesinde, 14. maddenin 3/a bendine göre idari yargının görevli olduğu konularda görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’la değişik 45. maddesinin birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği, ancak, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı belirtilmiş, aynı maddenin son fıkrasında, ivedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamayacağı kurala bağlanmış; 2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’la eklenen Geçici 8. maddesinin birinci fıkrasında, ivedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanun’la idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanun’un, bu Kanun’la değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş; 07/11/2015 tarihli ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Adalet Bakanlığının Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinin Tüm Yurtta Göreve Başlayacakları Tarihe İlişkin Kararı’nda, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca kurulan bölge idare mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta göreve başlayacağı kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda söz konusu yargılama usulünün uygulanacağı; (g) bendinde ise, verilen nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği kurala bağlanmıştır.
Aktarılan düzenlemelere göre ivedi yargılama usulüne tâbi olan uyuşmazlıklarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerince verilen kararlara karşı hangi tarihte verildiğine bakılmaksızın temyiz kanun yoluna başvurulabileceği, bunlar dışında kalan uyuşmazlıklarla ilgili olarak 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlara karşı kural olarak istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, ancak 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde tahdidî olarak sayılan uyuşmazlıklarla ilgili kararlara karşı istinaf kanun yolundan sonra temyiz kanun yoluna da başvurulabileceği açıktır.
Bu noktada mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna mı, yoksa temyiz kanun yoluna mı başvurulabileceğinin belirlenmesi için öncelikle uyuşmazlığın ivedi yargılama usulüne tâbi olup olmadığının tespiti zorunludur. 2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı kurala bağlandığından, ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklardan ne anlaşılması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
6545 sayılı Kanun’un 18. maddesinin gerekçesinde, “İdari yargıda davaların tümü aynı usul takip edilmek suretiyle sonuçlandırılmaktadır. Ancak idari davaların bazıları, niteliği itibarıyla diğerlerinden farklıdır. Bu tür davaların geciktirilmeksizin karara bağlanması gerekmektedir. Bu bakımdan, gecikerek karar verilmesinde hem idare hem de davacılar bakımından katlanılması zor ya da imkânsız sonuçlar doğuracak sınırlı sayıdaki dava türünün, diğerlerine göre daha ivedi bir şekilde sonuçlandırılması gerekmektedir. Yargısal sürecin, süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan ihale, özelleştirme, acele kamulaştırma uyuşmazlıklarından kaynaklanan bazı davaların ivedilikle sonuçlandırılmaması hâlinde, hukuki belirsizlik doğmasına neden olunmaktadır. Madde ile Avrupa örneklerinde olduğu gibi idari yargılamaya ivedi yargılama usulü kurumu kazandırılmaktadır.” açıklamalarına yer verilmiştir. Kanun’un gerekçesinde de ifade edildiği üzere, sınırlı sayıdaki dava türü ivedi yargılama usulüne tâbidir. Nitekim gerekçede ihaleyle bağlantılı tüm işlemlerin değil, yargısal sürecin süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan ihale uyuşmazlıklarının bu yargılama usulüne tâbi kılındığı vurgulanmıştır.
Öte yandan, ihale işlemlerine ilişkin idari usulü düzenleyen temel kanunlardan olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 4. maddesinde, ihalenin, “Bu Kanun’da yazılı usul ve şartlarla işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayı ile tamamlanan sözleşmeden önceki işlemleri”, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 4. maddesinde ise, “Bu Kanun’da yazılı usul ve şartlarla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve ihale yetkilisinin onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan işlemleri” ifade ettiği belirtilmiş olup, bu kanunî tanımlamalar ve istikrar kazanan içtihatlar dikkate alınarak ihale ilanı ile başlayıp sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan süreçte idarece tesis edilen işlemlerin ivedi yargılama usulüne tâbi ihale işlemleri olduğunun kabulü gerekir.
Bakılan davanın, davacı hakkında verilen yasaklama kararının mahkeme tarafından iptal edilmesi neticesinde davacı şirket tarafından, … Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü’nce yapılan ihale sonucunda teminatın irat kaydedilmesine ilişkin kararın iptali ile teminat tutarı olan …-TL’nin paraya çevrildiği 20/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açıldığı, davacılar tarafından ihale işlemleri ve sürecine ilişkin herhangi bir iddialarının bulunmadığı görülmektedir.
Öte yandan, … Bölge İdare Mahkemesi’nin gönderme kararında atıf yaptığı Dairemiz kararının konusu ihale sürecine ilişkin bir uyuşmazlık olup, bakılan davanın konusu olan uyuşmazlık ise ihale sürecinin tamamlanmasından sonraya ilişkindir.
Bu itibarla, ihale sürecinin tamamlanmasından sonraki aşamaya ilişkin olan ve öncelikle sonuçlandırılması özel önem taşıyan uyuşmazlık olarak nitelendirilmesine imkân bulunmayan irat kaydedilen geçici teminat bedelinin iade edilmesi istemine ilişkin uyuşmazlığın çözümü ivedi yargılama usulü kapsamında yer almadığından, istemin … Bölge İdare Mahkemesi’nce karara bağlanması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
2. Dosyanın istinaf incelemesinde görevli (ve yetkili) … Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 21/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.