Danıştay Kararı 13. Daire 2019/2610 E. 2023/959 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/2610 E.  ,  2023/959 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2610
Karar No:2023/959

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Prodüksiyon A.Ş.

KARŞI TARAF (DAVALI): … Kurulu
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosu ile yayın yapan televizyon kanalında 23/02/2016 tarihinde yayınlanan “…” adlı programda 6112 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 3. fıkrasının tekraren ihlâl edildiğinden bahisle 367.557,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlık konusu programda, “…” isimli bir kadın giyim markasının düzenlemiş olduğu defileye ilişkin bir haber yayınlandığı, söz konusu haberde “…” isimli kadın giyim markasının Londra Moda Haftası kapsamında bir defile gerçekleştirdiği, büyük başarılara imza attığı, büyük beğeni topladığı, ebru sanatını modern tasarımlarla birleştirdiği ve Londra’nın seçkin butiklerinde satışa sunulacağından bahsedildiği, haberin devamında söz konusu markanın çekirdek ekibinin isimleri sayılırken markanın CEO’su olan …’nun değerlendirmelerine yer verildiği, gerek sunucu gerekse dış ses tarafından “…” isimli bu kadın giyim markasının isminden toplam dört defa açıkça söz edildiği, bu durumda, söz konusu yayında yer verilen görüntü ve ifadelerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden, yayın içeriğinde “…” isimli bir kadın giyim markası tarafından üretilen ürünlerin tanıtımının yapıldığı ve izleyicinin satın almaya teşvik edildiği, izleyicinin tercihlerini etkileyecek nitelikte ve reklam mahiyetinde tanıtım yapılmasının yanısıra kamuoyunun da yönlendirilmeye çalışıldığı, söz konusu haberin içerik ve vurgusunun bir Türk markasının tasarımlarında ebru sanatını kullanmasından ziyade “…” isimli markanın tanıtılmasına yönelik olduğu, bu suretle “Gizli ticari iletişime izin verilemez” şeklindeki yayın ilkesinin ihlâl edildiği; Öte yandan, davacı şirket hakkında 20/08/2011 tarihli yayını nedeniyle daha önce verilen ve dava konusu işlemde tekerrüre konu edilen uyarma cezasına karşı açılan davanın … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği ve bu kararın temyiz neticesinde onanarak kesinleştiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, habercilik faaliyeti kapsamında elde edilen güncel bilgilerin reklam amacı güdülmeksizin aktarıldığı, uyuşmazlık konusu yayının ürün tanıtımından ziyade halkı bilgilendirmeye yönelik olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, söz konusu yayında “…” isimli kadın giyim markasının isminin dört defa açıkça söylendiği, haberin bir markanın tanıtılmasına yönelik olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 02/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.