Danıştay Kararı 13. Daire 2019/2596 E. 2023/1724 K. 06.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/2596 E.  ,  2023/1724 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2596
Karar No:2023/1724

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Radyo TV A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “… ” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 09/12/2016 tarihinde yayınlanan “… ” adlı dizide, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz.” şeklindeki yayın ilkesinin tekraren ihlâl edildiğinden bahisle, aynı Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı şirkete 315.786,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı toplantıda alınan … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; uyuşmazlık konusu programda, anılan yayın ilkesinin ihlâl edilip edilmediği yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, Bilirkişi Raporu’nda özetle; ”… karakterine elektroşok tedavisinin uygulandığı sahnenin veriliş şekli itibariyle çocuklar için korkutucu içerikte olabileceği, onların korku duymalarına, uyku sorunu yaşamalarına neden olabileceği, yine dizi karakterlerince kullanılan bazı argo ifadelerin çocukların dil gelişimlerinde etki yaparak onların argo kelimeleri öğrenmelerine neden olabileceği, dizide ayrıca … karakterinin dövüldüğü sahnede şiddetin haklı bir nedene bağlanarak sunulduğu ve bu hususun şiddeti bir sorun çözme biçimi olarak benimsemelerine sebep olabileceği, ayrıca fiziksel şiddet görüntülerinin çocukların korku duymalarına, kendi ya da yakınlarının başına gelebileceği endişesi taşımalarına neden olabileceği, bununla birlikte dizide şiddet uygulayan karakterleri (… , … gb.) kendisine model alan çocukların onların davranışlarını gözlemleyerek şiddet içeren yeni davranışlar öğrenebileceği değerlendirmelerine yer verilmek suretiyle uyuşmazlığa konu dizide 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının ihlâl edildiği kanaatine varıldığı” şeklinde görüş ve kanaat belirtildiği, bilirkişi raporuna yapılan itirazların raporun dayandığı teknik ve bilimsel veriler karşısında yerinde görülmediği, bu itibarla uyuşmazlık konusu dizide yer verilen ifade ve görüntülerle, 6112 sayılı Kanun’un 8. madddesinin ikinci fıkrasında yer alan yayın ilkesinin ihlâl edildiği ve davacıya daha önce aynı yayın ilkesinin ihlâli nedeniyle verilen uyarı cezasının bulunduğu konusunda da ihtilaf bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğu, gerek İdare Mahkemesi’nce gerek Bölge İdare Mahkemesi’nce gerekli ve yeterli inceleme yapılmaksızın davanın reddine karar verildiği, söz konusu yayın ilkesinin ihlâli hususunda yapılacak inceleme, yayının doğru koruyucu sembol ile yayınlanıp yayınlanmadığıyla ilintili olduğundan akıllı işaretler kodlama sistemi üzerinde inceleme yapılması gerektiği, zira şirketlerinin davalı idarenin talimat, eğitim ve kılavuzlarına uygun olarak kodlama yaptığı, dolayısıyla akıllı işaretler kodlama sistemi üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadan veyahut söz konusu kodlama formunun hatalı doldurulup doldurulmadığı tespit edilmeden verilen kararın hatalı olduğu, bilirkişi heyetinin teşkili ve bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığı, eksik ve hatalı bilirkişi raporuna binaen karar verildiği, bilirkişi raporunda yer verilen değerlendirmenin matbu olduğu, yayınlanan dizilerin hepsinde çekici, etkileyici ve olağandan farklı sahnelerin yer aldığı ve ilgili sahnelerin dizinin reytingini artırmak için yapıldığı, aksi durumda yayınların istenilen izlenme oranlarına ulaşamayacağı, söz konusu yayında gençlerin fiziksel ve zihinsel gelişimini etkileyecek bir husus bulunmadığı, uyuşmazlığa konu diziye ait senaryonun bölümlere ayrılmaksızın tek parça hâlinde incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiği, ancak bu bakış açısıyla soyut ve yanlı yorumlardan kaçınılarak objektif değerlendirmeler yapılabileceği, dava konusu işlemin sebep ve konu unsurları yönünden sakat olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, uyuşmazlığa konu yayında hem görsel hem işitsel olarak seyirciyi etkileyecek görüntülerin bulunduğu, izleyici kitlenin olumsuz örnek alınabilecek davranış kalıplarını öğrenmekle kalmayıp bu tür davranışlara karşı zamanla duyarsızlaştığı, kanıksadığı, bu durumun çocuk ve gençler için tehlikeli olduğu, bilirkişi raporu ile de dava konusu yayının 6112 sayılı Kanun’un 8. madddesinin ikinci fıkrasında yer alan yayın ilkesinin ihlâl edildiğinin tespit edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 06/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.