Danıştay Kararı 13. Daire 2019/259 E. 2023/1405 K. 24.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/259 E.  ,  2023/1405 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/259
Karar No:2023/1405

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Reklamcılık ve Filmcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 08/12/2016 tarihinde yayınlanan “…” adlı dizi film programında 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ş) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle davacı şirkete 711.834,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin …tarih ve …sayılı toplantıda alınan …no.lu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesi’nce verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; uyuşmazlığa konu dizi film programında uyuşturucu tacirleri, silah kaçakçıları ve mafya babalarından oluşan farklı grupların kendi aralarındaki iç hesaplaşmalarının anlatıldığı, dizinin ihlâle konu bölümünde T.A. isimli mafya babasının düşmanları tarafından silahla vurulduğu ve acilen hastaneye getirildiği, hayati tehlikesi olduğundan ameliyata alındığı ve T.A.’nın oğlu İ.’nin ameliyathaneye girmeye çalıştığı, sonrasında sağlık görevlileri tarafından ameliyathaneye girmesinin engellenmeye çalışıldığı, bunun üzerine İ. karakterinin “Elinizden geleni yaptığınıza emin oluyorum. R. ameliyathane katını kapatın.” şeklinde karşılık verdiği, sağlık görevlilerinin ameliyathanede olması gereken sağlık ve hijyen koşullarını ileri sürerek İ.’nin ve adamlarının ameliyathaneye girmemeleri gerektiğini ifade etmelerine rağmen İ.’nin “Masada yatanın sadece benim babam olduğunu sanmayın. Şuan itibariyle hepinizin hayatı masada yatıyor. Ya babamı yaşatıp ameliyattan sağ çıkarsınız. Ya da hepiniz babamla birlikte masada kalırsınız.” şeklindeki ifadeler ile sağlık görevlilerini tehdit ettiği, devamında sağlık görevlilerinin bu şartlar altında ameliyatı gerçekleştiremeyeceklerini ifade ettiği, bunun üzerine karakter İ.’nin “Ameliyat bitene kadar kimse dışarı çıkmıcak doktor. Ben bu şartlar altında hastaya elimi sürmem. Senin elini keserim. Hayatın boyunca karına el süremezsin. Ameliyata başla.” şeklinde ifadeler kullandığı ve sağlık görevlilerini silahla tehdit ettiği, dizinin ihlâl iddiasına konu bir diğer sahnesinde ise, sağlık görevlilerinin ameliyat esnasında hastaya kan nakledilmesi gerektiğini ifade ettiği, İ.’nin hastanede bulunan kanın hastaya naklini sağlık görevlilerinin hastayı zehirleyeceği yönünde sahip olduğu şüphe ile engellediği, kan nakli için adamlarının uygun kanı bulmalarının bekleneceğini sağlık görevlilerine ifade ettiği, İ.’nin ve adamlarının kan naklini engellemelerinin sonucu olarak hastanın ameliyat esnasında ölmesinin ardından İ.’nin sağlık görevlilerine tekrar müdahalede bulunmalarını emrettiği, sağlık görevlisinin müdahalede bulunulamayacağını hastanın öldüğünü ifade etmesi üzerine İ.’nin silahını sağlık görevlisine doğrultarak “dediğimi yap yoksa hepiniz eks olursunuz.” ifadeleriyle sağlık görevlisini tehdit ettiği, tehdidin ardından yapılan müdahale ile hastanın hayata döndürüldüğü, dizide olağan bir şiddet durumunun yanı sıra şiddetin bir çözüm aracı olarak da sunulduğu, öyle ki pek çok doktorun almış oldukları bunca yıllık eğitimlerine rağmen hastayı kurtaramadığı, buna karşın silah zoruyla insanları korkutarak İ. isimli karakterin doktorları tehdit ile yaptırdığı müdahalelerle hastanın hayata döndürüldüğü, bu açıdan dava konusu yayında şiddetin kanıksandığı ve bir çözüm aracı olarak sunulduğu, medya hizmet sağlayıcıları tarafından ekrana getirilen bu tarz yayınlarla şiddete meşruiyet kazandırılmasının kamusal sorumluluk anlayışı ile bağdaştırılamayacağı, dava konusu yayında, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ş) bendinde yer alan “(…) Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz.” hükmünün ihlâl edildiğinden bahisle Üst Kurul’ca tesis edilen idarî para cezası işlemi üzerine davanın açıldığı, dava konusu yayın içeriğinde şiddetin bir çözüm aracı olarak sunularak kanıksandığı noktasında duraksama bulunmadığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu yayına ilişkin yayın ilkesi ihlâli iddiasının çözümü hukuk dışında teknik ve uzmanlık gerektiren bir konu olduğundan Mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği, yayının bütünün dikkate alınması gerektiği, salt belli sahnelerle sağlıklı bir kanaatin oluşamayacağı, dava konusu yayında yayın ilkesi ihlâline yol açılmadığı ve dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, ihlâle konu programda şiddetin bir çözüm aracı olarak sunulduğu, şiddetin kanıksatıldığı dava konusu programın özellikle çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkilerini yoğun bir şekilde doğurabileceği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 24/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.