Danıştay Kararı 13. Daire 2019/2582 E. 2020/7 K. 06.01.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/2582 E.  ,  2020/7 K.Ö.K
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2582
Karar No:2020/7

TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVALI) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : …

2. (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) : … A.Ş.
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1. …
2. …
VEKİLİ : …

MÜDAHİL (DAVACILAR YANINDA) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılara ait taşınmazların da bulunduğu …, … ve … sayılı parsellere ilişkin olarak, … ili, … ilçesi, … Köyü, … mevkiinde, … Ltd. Şti.’ye verilen 09/02/2012 tarih ve EÜ/… sayılı üretim lisansının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu lisansın; ilk olarak … Ltd. Şti. adına düzenlendiği ve limited şirketin anonim şirkete dönüşme isteği sebebiyle nev’i değişikliği tadil başvurusu üzerine 04/07/2012 tarih ve … sayılı Olur ile tadil edildiği, ortaklık yapısındaki değişiklik sebebiyle 29/08/2013 tarih ve … sayılı Olur ile tadil edildiği, 2015 yılında, 19.11.2015 tarih ve … sayılı Kurul kararıyla süre uzatımı tadili yapıldığı, özel mülkiyete konu veya kamunun tasarrufunda olan birçok taşınmazı kapsayan alanda acele kamulaştırma yapılması yönündeki Bakanlar Kurulu kararının uyuşmazlığa konu taşınmaz yönünden acele kamulaştırma koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle Danıştay tarafından iptal edildiği, santral yapılması planlanan alanın 1. ve 3. derece arkeolojik sit alanları ile doğal sit alanları içerdiği, alanda halen sit alanı, kültür varlığı tespit ve tescil işlemlerinin devam ettiği, müdahil şirketin başvuruları üzerine öne sürdüğü hususlar davalı idarece her defasında mücbir sebep olarak kabul edilmek suretiyle, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun geçici 9. maddesi ile işletmeye geçememiş olan lisanslar için öngörülen 6 aylık ek sürenin kat kat aşılarak dava konusu lisansın birçok kez süre uzatımı tadiline tabi tutulduğu, müdahil şirketin lisans almasından sonra yerine getirmesi gereken ilk yükümlülük olan taşınmazların mülkiyet/kullanma haklarını elde etme aşamasında açılan davaların şirket tarafından öngörülmesinin mümkün olmadığından bahisle söz konusu davaların mücbir sebep olarak değerlendirilmek suretiyle lisans süre uzatımı taleplerinin kabul edildiği, ve tadil yoluyla inşaat öncesi, inşaat dönemi ve tesis tamamlama tarihlerinin sürekli ötelendiği, şirket tarafından süre uzatımı tadil taleplerinde öne sürülen hususların; santral kurulması planlanan alanın büyüklüğü, coğrafi özellikleri, mevkii, doğal yapısı, arkeolojik özellikleri ve mülkiyet durumu karşısında şirketçe öngörülebilecek nitelikte hususlar olduğunda tereddüt bulunmadığı, söz konusu hususların mevzuatta sayılan mücbir sebeplere benzer bir nitelik taşımadığı, dolayısıyla mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği ve dava konusu üretim lisansında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; … İli, … İlçesi, … Mevkiinde yapılması planlanan “… Rüzgar Enerji Santrali (RES)” projesi ile ilgili olarak tarafından verilen 21.10.2011 günlü, 8 sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” kararının iptali istemiyle … İdare Mahkemesinin … esasında açılan davada; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora göre, ÇED Olumlu kararına karşı açılmış bir davada esas alınabilecek nitelikte uyuşmazlık konusu alan için nihai ÇED raporunda değerlendirmeye alınabilecek kişisel tahmin, düşünce ve önerilerin aktarıldığı görülmüş olduğundan, Yönetmelikteki koşullar sağlanarak hazırlanan proje tanıtım dosyasına dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, anılan kararın temyizi üzerine Danıştay Ondördüncü Dairesince; Mahkemece yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan ve yeterli görülen raporda, şehircilik ilkeleri, çevre, arkeoloji, flora ve vejetasyon, ornitoloji ve hayvan ekolojisi açılarından proje tanıtım dosyası hazırlama kıstasları açısından Yönetmelikte gerekli koşullar sağlanmadığı gibi mevcut olan verilerin projenin çevresel etkilerinin anlaşılabilmesi için yeterli olmadığı ve Çevresel Etki Değerlendirme raporunun hazırlanması gerektiği, projenin ekolojik ve sosyolojik etkileri açısından değerlendirmelerin eksik olduğu, bölgede bütüncül bir yaklaşımla çevresel etkilerin değerlendirilmesi gerektiği düşüncesiyle proje tanıtım dosyasının uygun olmadığı yolunda değerlendirmelerde bulunulduğu dikkate alındığında; dava konusu proje hakkında verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararında hukuka uyarlık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle … İdare Mahkemesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verildiği belirtilerek istinaf başvurusunun 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirketin 6446 sayılı Kanun’un Geçici 9. maddesi kapsamında kendisine tanınan altı aylık süre sonunda yükümlülüklerini yerine getirememesinin nedeninin davacıdan kaynaklanmayan, başka idarelerin işlemlerinin de etkisi ile meydana gelen “mücbir sebep” hâllerinden olduğu, bu nedenle lisansın süre sonunda iptal edilmemesinin mevzuat hükümlerine uygun olduğu, davacı şirket adına verilen üretim lisansının bulunduğu alanın sit alanı olduğunun anlaşılması nedeniyle kamulaştırma işlemleri ile imar planı çalışmalarının davacıdan kaynaklanmayan sebeplerden dolayı uzadığı, yapılan değerlendirmeler ve başvurular üzerine alınan acele kamulaştırma kararının iptal edilmesi, kamulaştırma ile ilgili işlemlerin zaman alması ayrıca davacı dışında aynı durumda olan şirketlerin yatırımlarının devam ettirilmesi adına idare tarafından talep olmadığı hâlde re’sen süre uzatımı yapıldığı, verilen sürelerin davacının fiilinden kaynaklanmadığının anlaşıldığı, söz konusu hususa ilişkin olarak idare tarafından süre uzatılmaması sebebi ile üretim lisanslarının iptal edildiği, ancak İdare Mahkemeleri ve Danıştay tarafından verilen kararlar ile kişiden kaynaklanmayan ve idarenin işlemlerinden dolayı uzayan sürenin mücbir sebep olarak kabul edileceğinin yargı kararları ile ortaya konulduğu, idare tarafından eşit davranma yükümlülüğü gereği aynı durumda olan şirketler için verilen süre uzatımının davalı için de mücbir sebep kabul edilerek uzatıldığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare yanında müdahil tarafından; kamulaştırma işleminin iptalinin lisansın iptaline neden olmayacağı, projenin kümülatif ilerme oranının yüzde 54 olduğu, Bölge idare mahkemesinin dava konusu edilmemiş ek süre verilmesine ilişkin işleme yönelik değerlendirme yaptığı, dava konusu üretim lisansının hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, … Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararıyla ilçemizde rüzgar enerji santrali kurulmaması yönünde karar alındığı ve davacıların kurmayı planladığı santrale yönelik başvurunun İmar komisyonunda reddedildiği belirtilerek temyiz başvurunun reddedilmesi gerektiği savunulmaktadır. Davacı yanında müdahil tarafından, lisansta belirtilen sürenin her seferinde uzatılmasının görev kusuru olduğu, lisansın ilgili mevzuata aykırı şekilde sürdürülüğünün Bölge İdare Mahkemesi kararıyla tespit edildiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davalı idarenin harçtan muaf olması nedeniyle temyiz başvurusunda yatırmış olduğu …-TL temyiz başvurma harcının, …-TL temyiz karar harcının davalı idareye iadesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya ve davalı yanında müdahile iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalıya ve davalı yanında müdahile iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın …. İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 06/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.