Danıştay Kararı 13. Daire 2019/2512 E. 2023/1646 K. 04.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/2512 E.  ,  2023/1646 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2512
Karar No:2023/1646

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

2- (DAVACI) … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 12. Bölge Müdürlüğü’nce 08/10/2014 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “Yerköy Grubu Aşağı Sekili Sulaması İkmali ve Deliceırmak Islahı (Kaya Ocağından Taş Nakli ve Irmak Islahına İlişkin Toplu Makine Çalışması İçin)” ihalesine katılan davacı şirketin, 4734 sayılı Kanun’un 17. maddesinin (b) ve (d) bentlerinde belirtilen fiilleri işlediğinden bahisle aynı Kanun’un 58. maddesi uyarınca yasaklama işlemlerinin başlatılmasına dair 07/11/2014 tarihli ihale komisyonu kararına karşı yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine dair 31/12/2014 tarih ve 2014/UY.I-4234 sayılı Kamu İhale Kurulu kararının … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edilmiş olması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen şimdilik 100.000,00-TL maddi zararın ticari reeskont faizi ile birlikte, 100.000,00-TL manevi zararın yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının maddi tazminat istemi incelendiğinde; tazmini istenen maddi zararın gerçek ve doğrudan zarar kapsamında doğmuş olması gerektiği, gerçekleşme olasılığı bulunan varsayıma dayalı zararların tazmin edilme olanağı bulunmadığından, davacı şirket hakkında tesis edilen yasaklama kararının hukuka aykırı olduğu yargı kararıyla ortaya konulmuşsa da, ihale konusu işin süreli olması ve teklifi değerlendirmeye alınmış olsaydı bile ihalenin davacı üzerinde bırakılabileceği veya kazanıp da yüklenicisi olduğu ihale kapsamındaki işi bitirip maddi gelir elde edebileceği, yine yasaklandığı dönemde (02/05/2015-14/07/2015) ilan edilen ihalelere katılıp katılmayacağı, katılması hâlinde ihalenin üzerinde bırakılıp bırakılmayacağı hususlarının ihtimale dayalı varsayımsal olduğu kanaatine varıldığından, davacının maddi tazminat isteminin kabulüne hukuken olanak bulunmadığı, davacının manevi tazminat istemine gelince; olayda, davacı hakkında tesis edilen söz konusu işlemlerin hukuka aykırı olduğunun yargı kararıyla iptal edildiği, netice itibarıyla davacının 81 gün yasaklı kaldığı hususları göz önünde bulundurulduğunda, davalı idarenin hukuka aykırı işlemi nedeniyle davacının ticari itibarı zedelendiğinden, takdiren 10.000,00-TL manevi tazminat isteminin kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, davacının maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin 10.000,00-TL’lik kısmının kabulüne ve anılan tutarın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu, davacı ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, söz konusu yasaklama kararının yargı kararıyla iptal edilmesine rağmen yaşadığı mağduriyetin hiçbir şekilde giderilmediği, hukuka aykırı olarak tesis edilen yasaklama kararı sebebiyle yasaklılık döneminde hiçbir ihaleye katılım sağlayamadığı bu nedenle uğradığı maddi zararın tazmini gerektiği, bunun yanında bankalar ve resmi kurumlar nezdinde ticari itibarının da zedelendiği, davalı idare tarafından, söz konusu yasaklama kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasından 38 gün sonra davacı şirketin teklifinin değerlendirme alınması yönünde düzeltici işlem tesis edildiği, dolayısıyla davacının herhangi bir manevi zarara uğramasının söz konusu olmadığı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından, temyize konu kararın idareleri lehine olan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurularının reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 04/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.