Danıştay Kararı 13. Daire 2019/2134 E. 2023/1306 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/2134 E.  ,  2023/1306 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2134
Karar No:2023/1306

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Televizyon ve Radyo A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin sahibi olduğu “…” logolu yayın kuruluşunda 03/04/2017 tarihinde yayınlanan “…” adlı haber yorum programındaki yayında 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer alan “… kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler” içeremeyeceği kuralının tekraren ihlâl edildiğinden bahisle 14.908,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlığa konu programda hakkında eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler kullanıldığı ileri sürülen siyasetçinin, yapılacak olan devlet yönetme biçiminin değişikliğine ilişkin halkoylaması ile ilgili olarak; halk oylamasında evet yönünde oy kullananları denize dökeriz beyanının toplumun gündemine oturduğu, yoğun bir şekilde tartışıldığı, davacı haber kanalında da buna ilişkin beyanlar olduğu, söz konusu siyasetçinin, toplumda yaygın bir şekilde tanındığı ve konuşulduğunun tartışmasız olduğu, dava konusu yayında yapılan eleştirilerin ifade özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığı, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinin ihlâl edilmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuku aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; dava konusu işlemin gerekçesi olan ifadeler incelendiğinde, ”Siz” ifadesi milletvekilini de kapsamakla birlikte, ifadelerin sadece milletvekiline yönelik değil, ulusal kurtuluş savaşımızın kahramanı İsmet İNÖNÜ ve şahsında toplumun belli bir kesimine yönelik, kadını küçük düşürücü, metalaştıran, yok sayan nitelikte ifadeler olduğu, genç Cumhuriyetin barışçıl siyaseti ve Türk kadının toplumdaki yüksek saygınlığına ve kişinin hatırasına hakaret niteliğindeki kaba, çirkin, eleştiri ve fikir hürriyeti ile ilgisi olmayan, toplumu ayrıştırıcı, toplumun değer yargıları gözetildiğinde onur kırıcı bu ifadelerin, demokratik toplum düzeninde koruma bulmasının beklenemeyeceği; bu durumda, davacı şirkete 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer verilen yayın ilkesini tekraren ihlâl ettiğinden bahisle, anılan Kanun’un 32. maddesi uyarınca 14.908,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında ise hukukî isabet görülmediği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun değişik 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davada, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, Üst Kurul’un usulüne uygun teşkil etmediği itirazlarının dikkate alınmadığı, bir siyasetçinin toplumun belli kesimini tahrik ve tehdit eden ağır sözlerine yönelik dava konusu ifadelerin bağlamından koparılarak değerlendirildiği, söz konusu ifadelerde eleştirilenlerden birisinin uzun yıllar iktidar ve ana muhalefet partisi genel başkanlığı yapmış bir poitikacı olduğu, diğerinin ise onun eşi olduğu, olayın siyasi boyutu ve AİHM kararaları gereği ert eleştrilere katlanmak zorunda oldukları, Bölge İdare Mahkemesinin sebep ikame ettiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacı kuruluşun ekrana getirdiği haber ile ihlâl konusu oluşturan sözlerin sarfedildiği kişi/olay arasında hiçbir bağlantının olmamasının, haberin öz ve biçim dengesini zedelediği, dava konusu ifadelerin eleştiri sınırlarını aşan ve küçük düşürücü nitelikte olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulü ile davanın reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 21/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.