Danıştay Kararı 13. Daire 2019/2037 E. 2019/2520 K. 11.09.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/2037 E.  ,  2019/2520 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2037
Karar No:2019/2520

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Elektrik Dağıtım A.Ş.
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Ocak 2013- Mart 2013 dönemlerinde sayaç okuma ve okunan değerleri Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi’ne bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği’nin 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine ve 81. maddesine aykırı hareket ettiğinden bahisle … -TL tutarında idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 23/02/2017 tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu(Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararda; olayda davacı dağıtım şirketinin Ocak 2013-Mart 2013 dönemlerinde bazı abonelere ait sayaçları okumadığı ve sayaç değerlerini mevzuatta öngörülen süre içinde Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezine bildirmediği sabit olup, her ne kadar tüketici sayısındaki artış, sayaçların kapalı yerde bulunması gibi sebeplerle sayaçların zamanında okunamadığı ve tüketim değerlerinin sisteme sıfır olarak girildiği ileri sürülmüş ise de, okunamayan sayaçlar için tahmini değer bildirimi imkânının bulunduğu, sonradan geriye dönük olarak yapılan düzeltmenin bildirim yükümlülüğüne yönelik ihlâli ortadan kaldırmadığı, dolayısıyla davacı tarafından ileri sürülen sebeplerin sayaç değerlerinin bildirilmemesini haklı kılacak nitelikte olmadığı; diğer taraftan, Temmuz 2010-Mayıs 2011 dönemine ilişkin aynı mahiyetteki ihlâl nedeniyle davacı şirketin 28/06/2012 tarih ve … sayılı Kurul kararıyla ihtar edildiği, Ekim 2012-Aralık2012 dönemine ilişkin ihlâl nedeniyle 16/01/2014 tarih ve … sayılı Kurul kararıyla davacı şirket hakkında … -TL idari para cezası uygulanmasına karar verildiği, her ne kadar davacı tarafından, dava konusu para cezasına konu döneme ilişkin olarak ihtar şartının yerine getirilmediği ileri sürülmüş ise de, anılan Kurul kararıyla yapılan ihtarın aynı ihlâle ilişkin olduğu ve ihlâlin niteliği göz önüne alındığında, aynı ihlâle ilişkin olarak her dönem için ayrı ayrı ihtar gerekmeyeceği ve bu durumun mevzuata aykırılık oluşturmayacağı sonucuna ulaşıldığından, davacı şirketin eylemine uygun idari para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, dava konusu idari para cezası verilmeden önce mevzuatta öngörülen ihtarın yapılmadığı, şirketlerinin 05/04/2017 tarihinde ihtirazi kayıtla ve %25 indirimli olarak …-TL ödeme yapmak zorunda kaldığı, “ihlâlin devam ettiriliyor olması” ön koşuluna dair inceleme ve tespit yapılmadan işlemin tesis edildiği, okunamayan veya hatalı girilen sayaç değerlerinin geçmişe dönük düzeltme kalemi ile düzeltilmesine imkân tanındığı, herhangi bir kast ya da ihmalin bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararı hukuka ve usule uygun olduğundan onanmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 11/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.