Danıştay Kararı 13. Daire 2019/2012 E. 2023/1304 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/2012 E.  ,  2023/1304 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2012
Karar No:2023/1304

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Televizyon Reklamcılık ve Filmcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “… Tv” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 05/03/2018 tarihinde yayınlanan “…” isimli programda, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan, “Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz” yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin birinci fıkrası uyarınca beş (5) gün süreyle program yayını durdurma cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu programda sunucu ile konukları arasında geçen diyaloglarda sarf edilen söz ve açıklamaların içeriği itibarıyla yayın saati de dikkate alındığında, uygun sözcükler seçilmek suretiyle yapılan nitelikli bir sunum olarak kabul edilmemekle birlikte sarf edilen sözlerin toplumun milli ve manevi değerlerini, genel ahlâkı ve ailenin korunması ilkesini ihlâl eder nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu yayında sarf edilen ifadelerin ve söylemlerin toplumu yozlaştırdığı, toplumun genel ahlâk değerleri ile bağdaşmadığı, çocuk sahibi olmayı düşünen bireylere olumsuz rol model oluşturduğu, aile kurumunu itibarsızlaştırdığı, programın toplumun her kesiminin ekran başında olduğu saat dilimlerinde yayınlandığı gözetildiğinde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca anılan yayının toplumun milli ve manevi değerlerine ve Türk aile yapısına aykırı nitelikte olup olmadığı hususunun tespiti için uzman bilirkişilerden oluşturulacak bir heyetçe bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, dava konusu yayında hangi cümle ya da kelimenin söz konusu ilkeye aykırılık oluşturduğunun somut bir şekilde ortaya konulamadığı, sperm bankası aracılığı ile anne olmak konusunun gündeme alınarak konuklarla birlikte tartışıldığı, ancak ifadelerin çarpıtılarak tartışma konusundan ayrı değerlendirmeye tâbi tutulduğu, program bütününde yer alan konuşmaların görmezden gelinerek ve diyaloglar içerisinde geçen ifadelerin cımbızla çekilerek ölçüsüz bir yaptırım uygulandığı, basının işlevsiz kılındığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Davacı şirkete ait “… Tv” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 05/03/2018 tarihinde yayınlanan “…” isimli programda 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan, “Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz” yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca davacı şirkete beş (5) gün süreyle program yayını durdurma cezası verilmiş, bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde, “Yayın hizmetleri; Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz.”; 32. maddesinin birinci fıkrasında ise, “Bu Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (f), (g), (ğ), (h), (n), (ö), (s), (ş) ve (t) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz. Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlale konu programın katalogdan çıkarılmasına karar verilir. İhlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, bu fıkra hükümlerine göre idarî para cezası ile birlikte idarî tedbire karar verilebileceği gibi, sadece idarî para cezasına veya tedbire de karar verilebilir.” kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, “…” isimli programda, program sunucusu ve ve konukları arasında geçen diyaloglarda, “…Çocuk için evleneceğim. -Çocuk için adam bulamıyor. …-Hayır evlenmek istemiyorum işin aslı. Eğer çocuk doğurmak istersem bir gün o zaman evleneceğim tabi ki, sırf çocuk için… -Herhalde. Evlenmeden olmaz.-Şöyle olabilir mi, sperm bankasından hamile kalmak ister misin…-Benim annem hiç erkek daha doğrusu koca adayı çıkmazsa hiç olmadı artık öyle bir şey yaparız demişti…-Kız yazık ne inşaat işçileri var…Günah onlar insan değil mi. Aaaa deli. Kız ne bekliyorsunuz siz doğurmak için. Baktın adamın genleri uygun, güzel adam, iyi adam, sırrım gibi maşallah, tuttuğunu koparıyor kuvvetli. Yap çocuğu ne var…-Aşık olmadığım adamla yapmam öyle bir şey…-Sperm bankasından alacağınıza ne babayiğitler var, günah. Ay niye canım. Hayır mesela, paralı düşün onu, paralı düşün. Hayal et de ki ay çok paralı…-Hiç öyle bir şey hayal edemem…-Yazık o çimento taşıyor, olsun ben severim, günah, günah…-Ben severim diyor kadın, inanamıyorum. -Belki zamanla aşık olursun o da var yani…Baktın hayatına kimse girmedi. Hiç bilmem ne olmadı, aşık olmadın…Şoförle ol daha iyi. Vallaha bak şoförle ol, git pazarda ben sana bulacağım ne babayiğitler var. Ne pazarcılar var. Git ondan doğur…Ben sana güzel bir karayağız bulacağım. …’in pazarcısını bulacağım mesela…” şeklindeki ifadelerle, sunucu tarafından bir kadının yalnızca çocuk sahibi olmak için tanımadığı bir erkeği sperm bankası gibi kullanarak birlikte olmasının teşvik edildiği ve bu durumun normalleştirildiği, programda yer alan bu tarz söylemlerin yuva kurmak isteyen bireyler için olumsuz rol model oluşturduğu, evlilik müessesesini ve aile kurumunu itibarsızlaştırdığı gerekçeleriyle, ihlâle konu program yayınının takdiren beş kez durdurulmasına ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.
Aile toplumun temel yapı taşı olup, sağlıklı nesillerin inşası ancak sağlıklı bir aile yapısı ile mümkündür. Türk aile yapısı ise, Türk toplumun millî ve manevî değerleri ile kaimdir. Nitekim Anayasamızın 41. maddesinde, “Aile Türk toplumunun temeldir.” denilmektedir. Dolayısıyla millî ve manevî değerlerimizi yozlaştıran, gayriahlaki davranışları meşrulaştıran, teşvik ve himaye eden, Türk aile yapısının tahribine yol açan eylem ve söylemlerin hukuk düzleminde korunması mümkün olmayıp, bu tip yayınların 6112 sayılı Kanun kapsamında yaptırıma tabi olacağı da açıktır.
Bu itibarla, uyuşmazlığa konu programda geçen diyaloglarda sunucunun sarf ettiği ifadelerin Türk aile yapısına, Türk milletinin millî ve manevî değerlerine tamamen ters ve aykırı bir vaziyet arz ettiği, aile yapısının tahribine yol açacak, olumsuz örnek oluşturacak unsurlar içerdiği, bu sebeple 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde yer alan “Yayın hizmetleri; Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz.” ilkesini ihlâl ettiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 21/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.