Danıştay Kararı 13. Daire 2019/1933 E. 2019/2230 K. 25.06.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/1933 E.  ,  2019/2230 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/1933
Karar No:2019/2230

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından, “Asıl İşi Yapan Personele Destek Hizmet Alımı”na ilişkin 14/11/2018 tarihli ihalenin ve dayanağı ihale kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davalı idarece gerçekleştirilen ihale konusu işin amacının asıl işi yapan kamu görevlilerine aynı işi yaparak yardım edecek toplam 182 kişiden karşılanacak hizmet alımı olduğu, yapılacak hizmetlerin-temin edilecek personelin tamamen kuruluş Kanunu ile görevleri belirlenen davalı idarenin görev alanında çalışacağı, hizmetin yapılacağı yerin; MTA Genel Müdürlüğü ve Bölge Müdürlükleri ile MTA arazi iş yerlerinin bulunduğu il, ilçe, mahal vs. olduğunun belirtildiği, davalı idare tarafından belirtilen projelerin ise ağırlıklı olarak kömür ve maden arama faaliyeti niteliğinde olduğu, ihale dokümanının incelenmesinden her ne kadar davalı idarece ihale konusu iş “destek hizmet alımı” olarak tanımlansa da ihalenin konusunun yalnızca personel teminine ilişkin olduğu görüldüğü, ihalenin 4734 sayılı Kanun’un 3. maddesinin (f) bendi kapsamına girmediği sonucuna varıldığından tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, öncelikle usule ilişkin olarak, ihalenin 14/11/2018 tarihinde gerçekleştirildiği, davacı tarafından ise, ihalenin 08/02/2019 tarihinde öğrenildiği belirtilerek davanın açıldığı, davacı tarafından dava konusundan ne zaman haberdar olunduğuna ilişkin bir belge sunulmadığı, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği; davacının şikâyet ve itirazen şikâyet başvusunda bulunmadan doğrudan dava açamayacağı, idari merci tecavüzü olduğu; esasa ilişkin olarak, ihalenin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 3(f) maddesi kapsamında yapıldığı, maddede araştırma geliştirme projelerinin istisna tutulduğu, Kanun’un 4. maddesinde yer alan hizmet tanımında da araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin hizmet alımları kapsamında yapılabilmesinin amaçlandığı, “MTA Genel Müdürlüğü Tarafından 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 3. Maddesinin (f) Bendi Kapsamında Yapılacak İhalelere İlişkin Esaslar”da araştırma ve geliştirmenin tanımlandığı, hizmet alımı ihalesinin ülkenin mevcut ve potansiyel doğal kaynaklarının ortaya çıkarılması amacıyla yürütülen projeler için ihtiyaç duyulan personelin temini için yapıldığı, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilerek gördürülebileceğinin 4857 sayılı İş Kanunu’nda düzenleme altına alındığı, belli süreye ve projeye bağlı olan işlerin geçici nitelikleri sebebiyle süreklilik arz eden bir iş olamayacağı, Kamu İhale Kurumu’nca, belli süreye ve projeye bağlı olan işlerin geçici nitelikleri sebebiyle süreklilik arz eden bir iş olarak değerlendirilemeyeceği yönünde görüş verildiği, idarelerinin faaliyetlerinin sadece mühendislik faaliyetlerine indirgendiği, tüm mühendislik faaliyetlerinin devletin asli ve sürekli görevleri kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği, sürekliliği olmayan belirli süreli işlerde kadrolu personel çalıştırılmamasında kamu yararı bulunduğu, 2804 sayılı Kanun’un 4. maddesine göre, Kanun’un 2. maddesinde yazılı işlerden herhangi bir kısmını başkalarına yaptırma yetkisini haiz oldukları ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, üyelerin bildirimi üzerine ihaleden haberdar oldukları, şikâyet ve itirazen şikâyet yoluna başvurunun aday, istekli veya istekli olabilecekler açısından söz konusu olabileceği; ihalede ihale konusu işe ve işin yapılacağı yere ilişkin olarak belirleme ve sınırlama yapılmadığı, davalı idareye ait proje sahalarının belirtildiği, 2804 sayılı Kanun ile belirlenen davalı idarenin asli ve sürekli görevlerini içerdiği, personel hizmet alımına değil, personel alımına ilişkin bir ihale olduğu, hizmete ilişkin bir belirleme yapılmadığı, davalı idarece yıllardır asli faaliyetlerinde görev yapacak personel temininin ihaleler yoluyla giderilmeye çalışıldığı, hukuka aykırılığı mahkeme kararıyla ortaya konulmuş olmasına karşın davalı idarece personel temininin ihaleler yoluyla sağlanmaya devam edildiği, 2017 yılından itibaren gerçekleştirilen ihalelerin işlerin sürekliliğinin ispatı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Davalı idarece gerçekleştirilen ihalenin, 4734 sayılı Kanun’un 3(f) bendi kapsamında gerçekleştirilebilmesi için öncelikle ihale konusunun hizmet alımına ilişkin olması gerektiği, ihale konusu hizmetin ifasında personel çalıştırılmasının mümkün olduğu, davalı idarece gerçekleştirilen ihalenin ise herhangi bir hizmet alımı yapılmaksızın doğrudan personel teminine ilişkin olduğu, hizmet alımı olmaksızın sadece personel alımına ilişkin olarak gerçekleştirilen ihalede ve dayanağı ihale kararında hukuka uygunluk bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Davalı idarenin usule yönelik itirazları geçerli görülmemiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 25/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.