Danıştay Kararı 13. Daire 2019/156 E. 2020/3859 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/156 E.  ,  2020/3859 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/156
Karar No:2020/3859

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Medya Hizmetleri A.Ş.
(… Televizyon Yayıncılık A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …. Kurulu
VEKİLİ : Av. … – Aynı adreste

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 03/08/2015 tarihinde yayınlanan “…” isimli programda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 24. maddesinin ikinci fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nca (Kurul) alınan … tarih ve … sayılı kararın, davacı şirket hakkında 6112 sayılı Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulanmasına ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E: …, K: …. sayılı kararda; “+7 yaş” akıllı işareti kullanılarak yayınlanan … dizisinin 5. bölümünün uygun koruyucu sembol kullanılmak suretiyle yayınlanıp yayınlanmadığı hususunun çözümü hukuk dışında özel/teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 08/08/2017 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; “(…) Bu dizinin “+7 yaş” akıllı işareti kullanılarak verildiği görülmektedir. 7 yaş ve üzeri ergenlik dönemi öncesindeki çocuklar, kendi gelişim düzeylerine uygun olmayan cinsel içerikteki televizyon programlarında aktarılan bu tarzdaki görüntüleri anlayamayacakları gibi, yaşlarına uygun olmayan ve soyut olarak işlemleyemedikleri olumsuz bir uyaran ve bilgiyle karşılaşmış olacaklardır. Yani söz konusu görüntüler, bu yaş grubunda doğru olarak işlenemeyecek ve yanlış davranış modellemesi ya da taklide neden olabilecek tarzda cinsellik içeren görüntülerdir. Her ne kadar davaya konu görüntüler, dizinin 22:26:04 itibarıyla başlayan bölümü olsa da, ebeveynlerin akıllı işaret kodlamasını dikkate alarak çocuklarının ekran başında olup olmamasına ilişkin gerekli önlemleri alabilmesi için dizinin en azından bu bölümünün “+13” ve “cinsellik” uyarıcı işareti ile yayınlanması gerektiği düşünülmüştür. Dolayısıyla da yukarıda belirtilen kuramsal bilgiler ışığında, dizide gösterilen görüntülerin verilen akıllı işarete uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.” ifadelerine yer verilerek, anılan dizide 6112 sayılı Kanun’un 24. maddesinin ikinci fıkrasında yer verilen ilkenin ihlâl edildiği yönünde teknik görüş bildirildiği, söz konusu raporun hükme esas alınabilecek niteliği haiz olduğu; bu durumda, uyuşmazlığa konu dizinin 03/08/2015 tarihinde saat 22:26:04’te başlayan görüntü içeriği nedeniyle, bu bölüm yayınlanırken “+13 yaş” koruyucu sembolü kullanılması gerekirken, yerine “+7 yaş” koruyucu sembolünün kullanıldığı, ayrıca “cinsellik” uyarıcı işaretinin ise hiç kullanılmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin uyarı yaptırımı uygulanmasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, mevzuat gereği 13 yaş üzeri çocuk ve gençler açısından sakınca içermeyen görüntülerin saat 21:30’dan itibaren yayınlanabileceği, uyuşmazlığa konu görüntülerin yayınlandığı saat 22:26:04’te 13 yaş altı çocukların ekran başında bulunmadığı, yayın içeriğinin müstehcenlik ve pornografi kavramlarıyla bağdaştırılamayacağı, kamuoyunda bu görüntülerin sanatsal yönden takdir kazanan bir etki yarattığı, aynı yayın nedeniyle idarî para cezası uygulanmasının hakkaniyete aykırı olduğu, dava konusu Kurul kararının alındığı toplantıya katılmayan üyenin adı, soyadı ve katılmama nedenine karar metninde yer verilmemesinin işlemi şekil unsuru yönünden sakatladığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 23/12/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.