Danıştay Kararı 13. Daire 2019/1511 E. 2023/1719 K. 06.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/1511 E.  ,  2023/1719 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/1511
Karar No:2023/1719

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Yayıncılık Reklam Matbaa Tanıtım
ve Organizasyon Hizmetleri A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “… ” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 30/10/2017 tarihinde yayınlanan “…” adlı programda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin dördüncü fıkrasının bir yıl içinde ikinci kez tekraren ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca yayın lisansının iptal edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirkete ait ”…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında … tarihinde saat:…’te yayınlanan ”…” adlı programda ”…” isimli ürünün tanıtımının ve pazarlamasının yapıldığı, adı geçen programda yeni doğan çocukların down sendromlu ve özürlü olmalarının sebebinin yüzde doksan oranında ”…”a bağlandığı, ”…” takılarak bu hastalıkların tedavi edileceği, ayrıca panik atak bozuklukları ve çocuklarda ateş yükselmesi nedeniyle oluşabilecek havalelerin engellenmesi için de ”…”nin takılması gerektiği şeklindeki ifadelere yer verilmek suretiyle söz konusu ürünün sağlık beyanıyla tanıtımının ve satışının yapıldığı, bu tanıtımların, insanları bilimsel tedavilerden uzaklaştırabilecek, tıbbi tedavi yöntemlerine duydukları güveni sarsabilecek ve toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek nitelikte olduğunun açık olduğu, davacı şirketin 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan ilkelere aykırı yayını nedeniyle aynı Kanun’un 32. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tekerrür hükümleri de göz önünde bulundurulmak suretiyle yayın lisansının iptaline yönelik olarak alınan davaya konu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihlâle konu olan programda ticari bir satışın olmadığının açık ve net olduğu, programcının belirttiği … bir gıda takviyesi veya destekleyici ürün olmadığı, programcı tarafından … faziletlerinin anlatıldığı, bu anlatım sırasında reklam ve tanıtım amacının güdülmediği, programcının inisiyatifinin ön planda olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyize konu mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, ihlâle konu ”…” adlı programda ”…” isimli ürünün tanıtımının ve pazarlamasının yapıldığı, adı geçen programda yeni doğan çocukların down sendromlu ve özürlü olmalarının sebebinin yüzde doksan oranında ”…”a bağlandığı, ”…” takılarak bu hastalıkların tedavi edileceği, ayrıca panik atak bozuklulukları ve çocuklarda ateş yükselmesi nedeniyle oluşabilecek havalelerin engellenmesi için de ”…”nin takılması gerektiğinin sunucu tarafından özellikle vurgulandığı, dolayısıyla izleyicilerin bilimsel tıbbi tedavileri almaktan geri kalabilecekleri ve sağlık problemlerinin daha da derinleşebileceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 06/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.