Danıştay Kararı 13. Daire 2018/931 E. 2020/3824 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/931 E.  ,  2020/3824 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/931
Karar No:2020/3824

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYENLER : 1. (DAVACI) … Telekomünikasyon A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …,
Av. …
2. (DAVALI) … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin dava konusu işlemin kısmen iptali, kısmen davanın reddine ilişkin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 13/10/2017 tarih ve E:2016/3008, K:2017/2569 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca taraflarca düzeltilmesi istenilmektedir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Numaralandırma Yönetmeliği’nin 19. maddesinin (a), (ç), (f) ve (g) bentlerinde yer alan şartların somut olayda gerçekleşmediği, 222 alan kodu altında yer alan 246xxxx bloğunun davacı tarafından kendisine tahsis edilmeksizin kullanıldığı, iptal kararının söz konusu numaraların kullanım hakkı ücreti ödenmeksizin kullanılmasına imkân tanıdığı, Mahkemece söz konusu numaraların tahsisli olmadan kullanıldığı dönemler için kullanım hakkı ücreti ödenmesi hukuka uygun bulunurken, kullanıma devam edilmek istenilmesi durumunda kullanım hakkı ücreti istenilmesinin hukuka aykırı bulunduğu, bu durumunun Mahkeme kararını kendi içinde çelişkili hâle getirdiği; davacı tarafından, dava konusu Kurul kararının birinci maddesine ilişkin olarak, prefixlerin kullanıma açılma tarihleri ile ilgili hususun teknik bir konu olduğu, davalı idarenin istemiş olduğu bilginin prefixlerin ilk açılma tarihi mi olduğu yoksa son açılan numara tarihi mi olduğunun yapılan denetim ile netleştiği, verilen bilginin yanılış veya yanıltıcı olmadığı, sebebi, konusu, amacı ve tarafları aynı olan bir konuda 30/12/2010 tarih ve 2010/DK-08/719 sayılı Kurul kararı ile idari para cezası verildiği, söz konusu cezaya rağmen yeniden idari para cezası verilmesinin hukuka aykırı olduğu; dava konusu Kurul kararının ikinci maddesine ilişkin olarak, kendisine tahsisli olmadığı hâlde kullanıldığı iddia edilen 60.000 numaradan sadece 127 tanesinin 9 ile 10 ay gibi kısa süreli olarak kullanıldığı, kesilen ceza ile fiilin karşılaştırıldığında cezanın fahiş olduğu, 60.000 numaranın tamamının kullanımı için ödenmesi gereken bedelin …-TL olduğu ancak kesilen cezanın … TL olduğu; dava konusu Kurul kararının üçüncü maddesine ilişkin olarak, 27.970.000 numaranın kendi adlarına tahsisli olduğu hâlde ve yapılan imtiyaz sözleşmesi ile kendilerine tahsisli olmasına rağmen davalı idare tarafından geri alındığı ve kendi adlarına tahsis edilmiş olan bir hattın tekrar bedel ödenerek tahsis edilmesinin istenilmesinin kabul edilemeyeceği, bedeli ödenen numaraların geri alınmasını gerekli gösterecek hiçbir gerekçenin bulunmadığı, davalı idarenin elinde geri alınan ancak boşta olan bir çok numaranın bulunduğu, Numaralandırma Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2. fıkrası gereğince geri alınan numaraların tahsisi halinde ücret alınmayacağı, bu hükme aykırı olarak karar alındığı; dava konusu Kurul kararının beşinci maddesine ilişkin olarak, 60.000 prefix’in 2009 yılında kendi adlarına tahsisli olduğu, bu tarihten itibaren kullanılmaya devam edildiği, ancak bildirim sırasında dolu olmasına rağmen boş olarak bildirildiği, bu hatanın fark edilmesi üzerine 0222246XXXX nolu prefix dışında kalan numaraların boşa çıkartılarak iade edildiği, karar tarihinde kullanımda olan ve iadesi müşteri zararına olacak olan numaraların yeniden tahsisinin talep edildiği, bu numaralar için ücret istenmesinin mümkün olmadığı, söz konusu numaraların imtiyaz sözleşmesi ile birlikte bedellerinin ödendiği, istenen ücretin mükerrerliğe sebep olacağı, davacı şirket adına tahsisli iken hatâen kullanımda olduğu halde boş olarak bildirilen, ancak hiçbir kurum zararına ve müşteri mağduriyetine sebep olmayan numaralar sebebi ile geriye dönük olarak kullanım bedelinin istenilmesinin hakkaniyete aykırı olacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Taraflarca, karşı tarafın karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme istemlerin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava daireleri ile idari veya vergi dava daireleri kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmelerini gerektiren nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesinin 1. fıkrasında gösterilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, anılan daire ve kurulların kararın düzeltilmesi isteminde ileri sürülen nedenlerle bağlı oldukları belirtilmiş bulunmaktadır.
Dilekçelerde ileri sürülen düzeltme nedenlerinin anılan maddede sayılan nedenlere uymadığı anlaşılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Karar düzeltme istemlerinin REDDİNE,
2. Karar düzeltme giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, 23/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.