Danıştay Kararı 13. Daire 2018/839 E. 2023/1522 K. 29.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/839 E.  ,  2023/1522 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/839
Karar No:2023/1522

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Televizyon A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 14/10/2015 tarihinde saat 19.00’da yayımlanan Ana Haber Bülteninde 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan yayın ilkesinin tekraren ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 211.681,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (Üst Kurul) …tarih ve …sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; dava dosyasındaki bilgi, belge ve yayın bandının kayıtlı olduğu CD’nin değerlendirilmesi neticesinde, söz konusu yayının ana haber programı olduğu, yayında yer alan sunucu beyanları, haberde yer verilen dış ses açıklamaları ve olay yeri görüntüleriyle, …Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Ankara Garı’nda 10/10/2015 tarihinde meydana gelen bombalı terör saldırısı nedeniyle yürütülmekte olan soruşturmaya ilişkin talep edilen ve …Sulh Ceza Hakimliği’nin …tarih ve …Değ. İş sayılı kararı ile hüküm altına alınan yayın yasağının açıkça ihlâl edildiği, uyuşmazlığa konu yayında 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen yayın ilkesine aykırı davranıldığı anlaşıldığından, dava konusu Üst Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, istinaf kararının gerekçesiz olduğu, yayında kullanılan hangi ifadeler nedeniyle dava konusu yaptırıma tabi tutulduğunun belirsiz olduğu, söz konusu görüntülerin yayın yasağı kararının çizdiği sınırlar içerisinde yayınladığı ve defaatle söz konusu haberlere yönelik yayın yasağının bulunduğundan bahsedildiği, terör saldırısına yönelik başlatılan soruşturma hakkında siyasilerin kullanmış olduğu ifadelerden farklı bir ifadeye yer verilmediği, haber spikerinin de yayın yasağını hassasiyetle uygulamaya çalıştığı, bu doğrultuda siyasi kişilerin açıklamaları ve bu açıklamalar üzerine kurgulanan haber metnini ihlâle sebebiyet vermeyecek şekilde yayınladığı, patlamanın merkezi bir yerde olduğunu göstermek amacıyla olayın tam olarak gerçekleşmediği bölgelerin olaydan çok daha sonra ilgili haber bülteninde yayınlanmasının soruşturmanın yürütülmesine bir etkisinin olmadığı, öte yandan, yayınlanan haberlerin basın hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu yaptırım kararının oyçokluğuyla alındığı ve karşı oyların tarafına ulaşmadığı, karşı oy gerekçelerinin dikkate alınması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, yayın yasağının ihlâl edildiği, dış sesle verilen haberin ayrıntılarında siyasilerin açıklamalarının dışına çıkılarak farklı bilgilere yer verildiği ve kısa sürelerle de olsa olay yeri görüntülerinin ekrana getirildiği, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan ilkeye aykırı davranıldığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak Dairemizin 28/04/2022 tarihli ara kararı ile, davalı idareden, “davacı şirket vekili tarafından verilen ve 14/02/2018 tarihinde Mahkemenin kaydına giren temyiz dilekçesinde, karşı oy yazılarının davalı idareden istenilerek iddialarının karşı oy yazıları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği belirtildiğinden ve dava konusu Üst Kurul kararındaki dört karşı oydan ikisinin dosyada mevcut olmadığı anlaşıldığından, Üst Kurul Başkan Vekili ve Üyelerinin her birinin gerekçeli muhalefet şerhlerinin onaylı örneğinin gönderilmesinin istenilmesine” karar verildiği, anılan ara karara verilen cevabi yazı ve ekleri incelendiğinde, dava konusu Üst Kurul kararına muhalif kalan üyelerden …’ın muhalefetine ilişkin karşı oy yazısının düzenlenmediği, diğer üyelerin karşı oy yazılarının ise sunulduğunun anlaşıldığı; yine Dairemizin 12/01/2023 tarihli ara kararı ile, “davalı idare tarafından 23/06/2022 tarihinde dosyaya sunulan dava konusu Üst Kurul kararında belirtilen muhalefet şerhlerinin davacı şirkete gönderilmesine, davacı şirketin, anılan muhalefet şerhlerine ilişkin olarak var ise beyanlarının sunulmasının istenilmesine, ara kararı gereğinin yerine getirilmesi için 30 (otuz) gün süre verilmesine” karar verildiği, verilen süre içinde davacı şirketin dosyaya beyanda bulunmadığı görülmüştür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 29/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.