Danıştay Kararı 13. Daire 2018/692 E. 2018/1037 K. 19.03.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/692 E.  ,  2018/1037 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE

Esas No:2018/692
Karar No:2018/1037

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Zeytinburnu Kaymakamlığı
Vekili : …

Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davacının dava açma ehliyetinin olmadığı, kira sözleşmesinin feshedildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’in Düşüncesi : Kanuni süresi içinde temyiz isteminde bulunulmadığından, istemin süre yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, Üye …’ın; “2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 48. maddesinin yedinci fıkrasında yer alan, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığının anlaşıldığı hâllerde dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesi ve kurulunca kesin olarak karar verileceği kuralı uyarınca, kesin olarak temyiz süre ret kararı verilmesi hâlinde temyiz eden tarafın temyiz talebinin süresinde olduğunu savunma imkânı kalmamaktadır. Anayasa’nın 36. maddesinde belirtilen hak arama hürriyetinin tesisi için herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olması, adil yargılanma hakkı kapsamında tarafların aleyhine olan durumlara ilişkin görüş ve itirazlarının alınarak yeterli tartışma imkânının tanınması gerektiği dikkate alındığında, temyiz istemi süre yönünden reddedilen tarafa itiraz imkânının tanınmaması Anayasa’da öngörülen adil yargılanma hakkına aykırı olduğundan, 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “kesin olarak” ibaresinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması gerektiği” yolundaki görüşüne karşılık söz konusu düzenleme Anayasa’ya aykırı görülmeyerek esasın incelenmesine geçildi, gereği görüşüldü:

Dava, … ili, … ilçesi, … Anadolu Lisesi’nde yapmakta olduğu kantin işletmeciliği sözleşmesi re’sen sonlandırılan davacı tarafından, çalıştırdığı okul kantininin işletme hakkının, 13.10.2017 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 51. maddesinin (g) fıkrası gereğince ihaleye çıkartılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; kira sözleşmesi örneğinde bulunan özel hükümler uyarınca, yüklenicinin değişmesi durumunda, kantine eski kiracı tarafından yapılan tüm tesis masraflarının komisyonca takdir edilen tutarının yeni yüklenici (kiracı) tarafından eski yükleniciye (kiracıya) ödenmesi hususunun ihale ilânında belirtilmesinin zorunlu olduğu, davacının hâlen işletmekte olduğu okul kantininin 13.10.2017 tarihinde yeniden ihaleye çıkartılmasına ilişkin ihale ilanında, eski yüklenici davacıya yeni yüklenici tarafından ödenecek (komisyonca belirlenecek) tesis masrafları tutarı gösterilmeyerek, mülga Milli Eğitim Bakanlığı Okul-Aile Birliği Yönetmeliği’ne aykırı olarak ihalenin yapıldığı, bu durumda, eski kiracı davacının, okul kantinine yaptığı tesis masraflarının tutarını göstermeyen ilana dayanılarak gerçekleştirilmeye çalışılan dava konusu ihale işleminde bu yönüyle hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Sürelerle ilgili genel esaslar” başlıklı 8. maddesinde, sürelerin, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı; tatil günlerinin sürelere dâhil olduğu, sürenin son gününün tatil gününe rastlaması hâlinde, sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’a sonradan eklenen ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren ”İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı; ikinci fıkrasının (g) bendinde, ivedi yargılama usulünde verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 6. fıkrasında, “Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması hâlinde kararı veren; merci tarafından verilecek yedi günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi hâlde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, ilgili merci, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması hâlinde de kararı veren merci, temyiz isteminin reddine karar verir. İlgili merciin bu kararları ile bu maddenin 2’nci fıkrasında belirtilen temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” kuralına yer verilmiş; son fıkrasında ise, “Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3’üncü madde esaslarına göre düzenlenmediği, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2 ve 6’ncı fıkralarda sözü edilen kararlar, dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verilir.” kuralı yer almıştır.

Dosyanın incelenmesinden, temyizen incelenerek bozulması istenen Mahkeme kararının davalı idareye 22.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz dilekçesinde de kararın tebliğ tarihi olarak aynı tarihin gösterildiği, 22.12.2017 tarihinde tebliğ edilen karara karşı en geç (06.01.2008 tarihinin Cumartesi gününe denk gelmesi nedeniyle) 08.01.2018 tarihinde (Pazartesi günü) temyiz isteminde bulunulması gerekirken, 10.01.2018 tarihinde … İdare Mahkemesi kayıtlarına giren dilekçe ile temyiz isteminde bulunulduğu anlaşıldığından, süre aşımı nedeniyle temyiz isteminin incelenmesine imkân bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle, TEMYİZ İSTEMİNİN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta giderleri avansından artan tutarın davalı idareye iadesine, dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.