Danıştay Kararı 13. Daire 2018/640 E. 2020/3309 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/640 E.  ,  2020/3309 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/640
Karar No : 2020/3309

DAVACI : … Elektrik Dağıtım A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
1. 01/01/2012-01/01/2016 döneminde tüketim miktarı dağıtım bölgesinde dağıtım sistemine giren elektrik enerjisi miktarının %1 ve üzerinde olan bir tüketicinin, dağıtım sisteminden ayrılarak iletim sistemine bağlanmasından kaynaklanan etkinin 2016 yılı hedef kayıp oranı hesaplamalarında dikkate alınmasına yönelik taleplerin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmektedir.
2. 21 elektrik dağıtım şirketinin 2016 yılı hedef kayıp oranlarının revize edilmesine yönelik … tarih ve … sayılı Kurul kararının, davacı şirkete ilişkin kısmının iptali istenilmektedir.
3. 15/12/2015 tarih ve 29563 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Dağıtım Şirketlerinin Hedef Kayıp Oranlarının Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar’ın Geçici 1. maddesinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
2016 yılı hedef kayıp oranlarının belirlenmesinde dağıtım sisteminden ayrılıp iletim sistemine bağlanan tüketicilerin etkilerinin dikkate alınmamasının yasal gerekçesinin bulunmadığı, zira 2013 ve 2014 yıllarında dağıtım sisteminden ayrılıp iletim sistemine bağlanan tüketicilerin etkisinin 2017 ve 2018 yılları hedef kayıp oranlarının belirlenmesinde göz önünde bulundurulduğu, 2016 yılı için kendi dağıtım bölgelerinde hedef kayıp oranlarının %11,63 olması gerektiği, ancak dava konusu 7576-2 sayılı Kurul kararıyla söz konusu oran %9,72 olarak aşağı yönlü revize edildiğinden 10.314.405,00-TL zarara uğranıldığı, dağıtım şirketlerinin yıllık %4-5 oranında enerji tüketiminin artacağı beklentisi ile özelleştirme ihalesine katıldığı ve ihale tarihi itibarıyla büyük tüketicilerin dağıtım sisteminden ayrılabileceğinin öngörülemeyeceği hususları karşısında, ihale şartlarının sonradan aleyhe olacak şekilde değiştirilmesinin hukuka aykırı olduğu, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun Geçici 18. maddesi gereğince hedef kayıp oranlarına ilişkin farklı bir düzenleme yapılabileceği ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :
Öncelikle, usule ilişkin olarak, davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği; dava konusu Kurul kararları yönünden davacının hukukî menfaat yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiği ileri sürülmüştür.
Esasa ilişkin olarak ise, 2. Uygulama Döneminde 5 yıllık hedef kayıp oranları uygulama döneminin başında belirlenirken, 3. Uygulama Döneminde her yılın hedef kayıp oranının bir önceki yıl belirlendiği, davacı şirketin hedef kayıp oranlarının da 3. Uygulama Döneminin ilk yılı olan 2016 yılında onaylandığı, mevzuatta daha önce yer almayan bir kuralın 2017 yılından itibaren uygulanacak şekilde düzenlenmesinin fiyatlandırma esaslarını belirlemeye yönelik olarak gerçekleştirildiği, Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmeliğindeki kriterlerin sağlanması koşuluyla herhangi bir tüketicinin 2003 yılından bu yana dağıtım şebekesinden ayrılarak iletim sistemine bağlanmasının mümkün olduğu, 6446 sayılı Kanun’un Geçici 18. maddesinin teknik ve teknik olmayan kayıp oranları ülke ortalamasının üzerinde olan dağıtım şirketlerine uygulanabildiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’UN DÜŞÜNCESİ : Dava, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun … tarih ve … ve … sayılı Kurul kararları ile bu kararların dayanağı olduğu iddia edilen Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 26/11/2015 tarih ve 5890 sayılı Elektrik Dağıtım Şirketlerinin Hedef Kayıp Oranlarının Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar’ın Geçici 1. maddesinin iptali istemi ile açılmıştır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde, Kanun’un amacı, elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanması şeklinde belirtilmiş; “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde, teknik ve teknik olmayan kayıp, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı oluşturan ve maliyeti etkileyen; teknik kayıp ve/veya kaçak kullanım gibi sebeplerden kaynaklanan ve teknik bir sebebe dayanmayan kayıp olarak tanımlanmıştır.
6446 sayılı Kanun’un “Dağıtım faaliyeti” başlıklı 9. maddesinde, “Dağıtım faaliyeti, lisansı kapsamında, dağıtım şirketi tarafından lisansında belirlenen bölgede yürütülür. Dağıtım şirketi, lisansında belirlenen bölgede sayaçların okunması, bakımı ve işletilmesi hizmetlerinin yerine getirilmesinden sorumludur. Piyasa faaliyeti gösteren tüzel kişiler bir dağıtım şirketine ve dağıtım şirketi piyasa faaliyeti gösteren tüzel kişilere doğrudan ortak olamaz. Dağıtım şirketi, dağıtım faaliyeti dışında bir faaliyetle iştigal edemez. Dağıtım faaliyetiyle birlikte yürütülmesi verimlilik artışı sağlayacak nitelikteki piyasa dışı bir faaliyetin yürütülmesine ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. Genel aydınlatma, dağıtım sistemi teknik ve teknik olmayan kayıplarını karşılamak amacıyla kullanılmak üzere elektrik enerjisi satın alınması ile sistem teknik ve teknik olmayan kayıplarını karşılamak için sözleşmeye bağlanan enerjinin gerçekleşmeler nedeniyle fazlasının satışı bu hükmün istisnasıdır.” kuralına; “Tarifeler ve tüketicilerin desteklenmesi” başlıklı 17. maddesinde, “Dağıtım tarifeleri: Dağıtım şirketleri tarafından hazırlanacak olan dağıtım tarifeleri, elektrik enerjisinin dağıtım sistemi üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit, taraflar arasında ayrım gözetmeksizin uygulanacak hizmetlere ilişkin fiyatları, hükümleri ve şartları içerir. Dağıtım tarifeleri; dağıtım sistemi yatırım harcamaları, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerden oluşur. Dağıtım şirketlerinin tarifelerine esas alınacak teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlar bu kayıpları düşürmeyi teşvik edecek şekilde Kurul tarafından belirlenir. Kurulca belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydı ile teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetler dağıtım tarifelerinde yer alır ve tüketicilere yansıtılır. Teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlarının tespiti ve değiştirilmesi ile oluşacak maliyetin tarifelerde yer alması ve tüketicilere yansıtılmasına ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından düzenlenir.” kuralına yer verilmiştir.
15/12/2015 tarih ve 29563 sayılı Resmî Gazete’de, Kurul tarafından dağıtım şirketlerinin teknik ve teknik olmayan kayıplarına ilişkin maliyetlerin Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği uyarınca tarifelere yansıtılmasında esas alınacak hedef kayıp oranlarının belirlenmesi amacıyla Hedef Kayıp Oranlarının Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar yayımlanmıştır.
Hedef Kayıp Oranlarının Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar’ın 1. maddesinde, amacının; dağıtım şirketlerinin teknik ve teknik olmayan kayıplarına ilişkin maliyetlerin Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği uyarınca tarifelere yansıtılmasında esas alınacak hedef kayıp oranlarının belirlenmesi olduğu;
5. maddesinin 3. fıkrasında ise, “Teknik ve teknik olmayan kayıp gerçekleşme oranları, Kurul tarafından uygulama dönemi için belirlenen eşik değerin üzerinde olan dağıtım şirketleri için, tüketim miktarı dağıtım bölgesinde, dağıtım sistemine giren elektrik enerjisi miktarının %1 ve üzerinde olan bir tüketicinin, dağıtım sisteminden ayrılarak, iletim sistemine bağlanmasından kaynaklanan etki, dağıtım şirketi tarafından gerekli bilgi ve belge sunularak talep edilmesi durumunda, teknik ve teknik olmayan kayıp oranı iletim sisteminde oluşan kayıp oranı kabul edilir.” hükmü;
“2016 yılı hedef kayıp oranlarına ilişkin tüketici çıkışlarının etkisi” başlıklı Geçici 1. maddesinde ise, “5’inci maddenin 3’üncü fıkrasında yer alan ve tüketicinin dağıtım sisteminden ayrılıp iletim sistemine bağlanmasından kaynaklanan etki 2016 yılı hedef kayıp oranlarının belirlenmesinde dikkate alınmaz.” hükmü yer almaktadır.
2011-2015 yıllarını kapsayan 2. Uygulama Dönemi hedef kayıp oranları, 16/12/2010 günlü ve 2932 sayılı Kurul kararı ile belirlenmiş, 3. Uygulama Dönemi içerisindeki her bir yıl için, dağıtım şirketleri hakkında belirlenmesi gereken hedef kayıp oranları 2016, 2017, 2018 yılları için Kurul tarafından karara bağlanmıştır. 2. Uygulama Döneminde 5 yıllık hedef kayıp oranları uygulama döneminin başında tek seferde belirlenirken, 3. Uygulama Döneminde her yılın hedef kayıp oranı bir önceki yıl belirlenmektedir.
3. Uygulama Döneminin ilk yılı olan 2016 yılı için belirlenen hedef kayıp oranları da, o dönemdeki yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri doğrultusunda belirlenmiştir.
Hedef kayıp oranlarının belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde yürürlüğe giren uygulama, ileriye etkili olacak şekilde uygulanmıştır.
Hedef Kayıp Oranlarının Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar’ın kabulüne ilişkin 5890 sayılı Kurul kararından önce; tüketim miktarı dağıtım bölgesinde, dağıtım sistemine giren elektrik enerjisi miktarının %1 ve üzeri olan bir tüketicinin, dağıtım sisteminden ayrılarak iletim sistemine bağlanmasından kaynaklanan etkinin, dağıtım şirketi tarafından gerekli bilgi ve belge sunularak talep edilmesi durumunda, teknik ve teknik olmayan kayıp gerçekleşme oranlarının hesaplanmasında dikkat alınacağına ilişkin mevzuatta bir hüküm yer almamaktadır. Söz konusu hüküm, 26/11/2015 tarih ve 5890 sayılı Kurul kararı ile yürürlüğe giren Usul ve Esaslar ile düzenlenmiştir.
Mevzuatta getirilen bu imkânın, 15/12/2015 günlü ve 5890 sayılı Kurul kararı ile yürürlüğe girdiği göz önüne alındığında; Usul ve Esasların 5. maddesinin 3. fıkrasında yer alan etkinin, Geçici 1. madde kapsamında 2016 yılı için değerlendirilmeye alınmamasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu Usul ve Esasların Geçici 1. maddesinde hukuka aykırılık görülmediğinden, bu düzenlemeyi esas alan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 21/12/2017 tarih ve 7576-1 sayılı kararı ile Hedef Kayıp Oranlarının Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar gereğince, 2016 yılı Hedef Kayıp Oranlarının (HKO) revize edilerek onaylanmasına ilişkin 7576-2 sayılı Kurul kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce duruşma için taraflara önceden bildirilen 24/11/2020 tarihinde, davacı vekili Av. … ve davalı idare vekili Av. …’un geldikleri, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı tarafından, davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği; dava konusu Kurul kararları yönünden davacının hukukî menfaat yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiği ileri sürülmüştür.
Davalı idarenin usule yönelik bu itirazları geçerli görülmemiştir.
Öte yandan, dava dilekçesinde 7576-2 sayılı Kurul kararının tamamının iptali istenilmiş ise de, iptal isteminin söz konusu Kurul kararının davacı şirkete ilişkin kısımla sınırlı olarak incelenmesi gerektiğine karar verilmiştir.
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ:
01/01/2012-01/01/2016 döneminde tüketim miktarı dağıtım bölgesinde dağıtım sistemine giren elektrik enerjisi miktarının %1 ve üzerinde olan bir tüketicinin, dağıtım sisteminden ayrılarak iletim sistemine bağlanmasından kaynaklanan etkinin 2016 yılı hedef kayıp oranı hesaplamalarında dikkate alınmasına yönelik taleplerin reddine ilişkin 7576-1 sayılı Kurul kararının, 21 elektrik dağıtım şirketinin 2016 yılı hedef kayıp oranlarının revize edilmesine yönelik 7576-2 sayılı Kurul kararının davacı şirkete ilişkin kısmının ve bu kararların dayanağı olan Elektrik Dağıtım Şirketlerinin Hedef Kayıp Oranlarının Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar’ın Geçici 1. maddesinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesinin altıncı fıkrasının (ç) bendinde, dağıtım şirketleri tarafından hazırlanacak olan dağıtım tarifelerinin, elektrik enerjisinin dağıtım sistemi üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit, taraflar arasında ayrım gözetmeksizin uygulanacak hizmetlere ilişkin fiyatları, hükümleri ve şartları içerdiği, dağıtım tarifelerinin; dağıtım sistemi yatırım harcamaları, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerden oluştuğu, dağıtım şirketlerinin tarifelerine esas alınacak teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranların bu kayıpları düşürmeyi teşvik edecek şekilde Kurul tarafından belirleneceği, Kurulca belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydı ile teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetlerin dağıtım tarifelerinde yer alacağı ve tüketicilere yansıtılacağı, teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlarının tespiti ve değiştirilmesi ile oluşacak maliyetin tarifelerde yer alması ve tüketicilere yansıtılmasına ilişkin usul ve esasların Kurul tarafından düzenleneceği; Geçici 18. maddesinde, 01/01/2016 tarihine kadar, teknik ve teknik olmayan kayıplarının oranı ülke ortalamasının üzerinde olan dağıtım bölgelerinde, diğer dağıtım bölgelerinden farklı düzenlemeler yapılmasına, hedef kayıp-kaçak oranlarının bir önceki yılın gerçekleşmeleri dikkate alınarak ve sonraki uygulama dönemleri de dâhil olmak üzere yeniden belirlenmesine Kurul’un yetkili olduğu kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu uyuşmazlık, tüketim miktarı, dağıtım sistemine giren elektrik enerjisi miktarının %1 ve üzerinde olan bir tüketicinin, dağıtım sisteminden ayrılarak iletim sistemine bağlanmasından kaynaklanan etkinin 2016 yılı hedef kayıp oranlarının belirlenmesinde dikkate alınmamasının hukuka aykırı olup olmadığına ilişkindir.
Dağıtım tarifeleri, elektrik enerjisinin dağıtım sistemi üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit, taraflar arasında ayrım gözetmeksizin uygulanacak hizmetlere ilişkin fiyatları, hükümleri ve şartları içerir. Kurulca belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydı ile teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetler de dağıtım tarifelerinde yer alır ve tüketicilere yansıtılır. Dağıtım şirketlerinin tarifelerine esas alınacak teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlar ise, bu kayıpları düşürmeyi teşvik edecek şekilde yine Kurul tarafından belirlenir.
Teknik ve teknik olmayan kayıp, temelde birbirinden ayrıştırılması zor olan elektrik sistemlerinde sistem elemanlarının iç tüketimlerinden kaynaklanan teknik kayıplar ile kaçak kullanımlar olmak üzere iki bileşenden oluşmaktadır. Teknik kayıplar; trafo kayıpları, hat kayıpları ve sayaç kayıplarından kaynaklanmaktadır. Kaçak olarak nitelendirilen teknik olmayan kayıpların ise; ahlâki, ekonomik, sosyolojik ve psikolojik nedenleri bulunmaktadır.
Bu noktada, hedef teknik ve teknik olmayan kayıp oranlarının tarihsel süreç içerisinde nasıl belirlendiğine değinilmelidir.
2006-2010 1. Uygulama Döneminde Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) tarafından hazırlanan geçiş dönemi tarifeleri ile metodolojisi, teklif edildiği şekliyle Kurul’un 24/08/2006 tarih ve 875 sayılı kararı ile onaylanmış ve 01/09/2006 tarih ve 26276 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kurul’un 875 sayılı kararı ile, ilk defa dağıtım şirketleri için daha önce gerçekleşen teknik ve teknik olmayan kayıp oranları belirlenmiştir.
16/12/2010 tarih ve 2932 sayılı Kurul kararı ile, 2011-2015 2. Uygulama Dönemi için dağıtım şirketlerinin hedef teknik ve teknik olmayan kayıp oranları belirlenmiştir. TEDAŞ tarafından 1. Uygulama Dönemi için sunulan tarife teklifi içerisinde teknik ve teknik olmayan kayıp hedef oranlarının hesaplanmasında kullanılmış olan yöntemin, 2. Uygulama Dönemi için teknik ve teknik olmayan kayıp hedef oranlarının hesaplanmasında da kullanıldığı, 2009 yılı gerçekleşen teknik ve teknik olmayan kayıp oranları başlangıç değer alınarak hedef teknik ve teknik olmayan kayıp oranlarının hesaplandığı, bu oranların dağıtım şirketleri arasında farklılık gözetilmeksizin aynı yöntemle belirlendiği görülmektedir.
2016-2020 3. Uygulama Dönemi tarife çalışmaları kapsamında, Elektrik Dağıtım Şirketlerinin Hedef Kayıp Oranlarının Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar 15/12/2015 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Usul ve Esaslarda önceki uygulama dönemlerinden farklı olarak, hedef kayıp oranlarının dönem başında tüm dönem yılları için birlikte belirlenmesi yerine her yıl için ayrı ayrı belirlenmesi öngörülmüştür. Nitekim, Usul ve Esaslar’ın 4. maddesinin birinci fıkrasında, uygulama dönemindeki her bir yıla ait hedef kayıp oranının, ilgili dağıtım şirketinin son üç yıllık dönemde kesinleşen yıllık teknik ve teknik olmayan kayıp oranı değerlerinden hareketle belirleneceği hususuna yer verilmiştir.
Dağıtım şirketleri tarife düzenlemelerine esas parametrelerin geçerli olacağı 3. Uygulama Dönemi 5 yıl olarak belirlenmiştir. Tarifelere ilişkin öngörüler uygulama dönemi içerisindeki her yıl için ayrı ayrı hesaplanmış olup, bu hesaplama sonucunda Kurul tarafından dağıtım şirketlerinin yıllık gelir gereksinimi onaylanmıştır. Benzer şekilde dağıtım şirketlerinin hedef kayıp oranları da yıllık olarak tespit edilmiştir. Örneğin, 16/12/2015 tarih ve 5917-2 sayılı Kurul kararıyla, davacı şirketin 2016 yılı hedef kayıp oranı %9,74 olarak onaylanmıştır. Hâl böyle iken, davacı şirketin … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı yazılarında belirtilen Elazığ Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) Ocak 2016-Nisan 2016 kıst dönem tüketimlerinin, kayıp oranı hesaplanmasında dikkate alınması gerektiğine yönelik talebinin, dağıtım şirketlerinin gelir gereksiniminin yıllık olarak belirlenmesi karşısında uygulanamayacağı sonucuna varılmıştır.
Aynı Usul ve Esaslar’ın 5. maddesinin üçüncü fıkrasında, tüketim miktarı, dağıtım bölgesinde dağıtım sistemine giren elektrik enerjisi miktarının %1 ve üzerinde olan bir tüketicinin, dağıtım sisteminden ayrılarak iletim sistemine bağlanmasından kaynaklanan etkinin, teknik ve teknik olmayan kayıp gerçekleşme oranlarının hesaplanmasında dikkate alınacağı; Geçici 1. maddesinde, söz konusu etkinin 2016 yılı hedef kayıp oranlarının belirlenmesinde dikkate alınmayacağı belirtilmiştir.
Usul ve Esaslar yayımlanıp yürürlüğe girdikten sonra, söz konusu Usul ve Esaslar uyarınca 2016 yılı hedef kayıp oranı onaylanan davacı şirketin, tüketici çıkışlarının etkisinin 2016 yılı hedef kayıp oranına yansıtılması gerektiği ileri sürülmüş ise de, yeni bir mevzuat ile getirilen düzenleme uygulanmaya başlayıncaya kadar geçecek süre içerisinde yapılacak işlem ya da uyulacak ilke ve kuralların geçici maddeyle düzenlenmesi mümkündür.
Diğer taraftan, 22/01/2003 tarih ve 25001 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan mülga Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmeliği’nin 5. maddesi gereğince, kurulu gücü 50 MW’ın üzerinde olan bir tüketicinin Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) ile iletim sistemi kullanım anlaşması yaparak dağıtım şebekesinden ayrılabileceği dikkate alındığında, 2003 yılından bu yana dağıtım şirketlerinin tüketici portföyünden tüketici çıkışlarının olabileceği açıktır. Dolayısıyla iletim sistemi kullanıcısı hâline gelen OSB’lerin, TEİAŞ ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşması yaparak bağlantı grubunu değiştirmesi yeni bir husus değildir.
Bu itibarla, dağıtım bölgelerindeki tüketici çıkışlarının etkisinin hedef kayıp oranlarının hesaplanmasında dikkate alınmasına yönelik getirilen düzenlemede geçiş kuralı öngörülerek uygulama başlangıcının 2017 yılına ertelendiği ve gelir gereksinimleri yıllık olarak onaylanan dağıtım şirketlerinin bölgelerinde yer alan tüketicilerin kıst dönem tüketimlerinin yıllık hedef kayıp oranı hesaplamalarına uygulanamayacağı anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacının 6446 sayılı Kanun’un Geçici 18. maddesi gereğince hedef kayıp oranlarına ilişkin farklı bir düzenleme yapılabileceği iddiasına ilişkin olarak ise, Dağıtım Sistemindeki Kayıpların Azaltılmasına Dair Tedbirler Yönetmeliği gereğince yüksek kayıplı şirketlere yönelik olarak farklı düzenleme yapılabileceği, bu kapsamda davacının yüksek kayıplı şirket statüsünde olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı anlaşıldığından, davacının bu iddiasına itibar edilmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 25/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.