Danıştay Kararı 13. Daire 2018/561 E. 2023/1217 K. 16.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/561 E.  ,  2023/1217 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/561
Karar No:2023/1217

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Radyo TV A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında, 05/09/2015 tarihinde yayınlanan “…” adlı haber programında 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ş) bendinde yer alan, “Şiddeti özendirici ve kanıksatıcı olamaz.” yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle 259.621,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (Üst Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; söz konusu programda “Dayaktan kaçıp balkondan atladı- Kocası çekiç ve keserle dövdü” alt yazılarıyla kocası tarafından dövülen bir kadının habere konu edildiği, haberin alt sesle verilen ayrıntısında kadının vücudundaki morluk ve şişliklerle tedavi altına alındığına dair görüntülerin ekrana getirildiği, sunucu tarafından değerlendirme yapılırken, “Aynısı milim şaşmadan aynısını, o adama, o şerefsize uygulamak gerekiyor… Bu tür adamları, bu tür yaratıkları aramızdan ayıklamamız gerekiyor.. O yaratığın bir yerlerinden, Giresunun orta yerinde biryerlerinden onun orta meydanda sallandırılması gerekiyor bebek gibi” şeklinde ifadeler kullanıldığı, bu programda kullanılan ifadeler nedeniyle dava konusu idari para cezasına ilişkin işlemin tesis edildiği;
Dava dosyasında yer alan tüm bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı yayın kuruluşu tarafından, 05/09/2015 tarihli yayında yer verilen ifadelerin halkı şiddete özendirici ve şiddeti normalleştirir nitelikte ifadeler olduğu, eleştiri yaparken sınırları aşarak başka bir şiddet hareketinin ortaya çıkmasına zemin hazırlandığı, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ş) bendinde yer alan yayın ilkesinin ihlâl edildiği anlaşıldığından, davacı şirkete idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bertilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkeme kararının gerekçesiz olması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlâl edildiği, dava konusu ihlâle yönelik değerlendirme raporunda 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin ihlâl edildiği değerlendirilirken Üst Kurul’un idari yaptırım kararında aynı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ş) bendinin ihlâl edildiğinin değerlendirildiği ve bu şekilde uzman raporunda aykırılık tespit edilemeyen Kanun maddesine dayanılarak yaptırım uygulandığı, yayında kullanılan ifadelerin düşünce ve kanaat özgürlüğü, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bir haberin nasıl yayınlandığı kadar ne şekilde anlaşıldığının da dikkate alınması gerektiği, yayında sunucu tarafından kullanılan ifadelerin gerçek hayatta uygulanmasının mümkün olmadığı, kullanılan ifadelerin birçoğunun tepki amaçlı mübalağa edilerek kullanılan ifadeler olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 16/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.