Danıştay Kararı 13. Daire 2018/558 E. 2018/2347 K. 11.07.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/558 E.  ,  2018/2347 K.f.y
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/558
Karar No:2018/2347

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacılar): 1- …
2- …
3- …
Vekili:
Karşı Taraf (Davalı): …
Vekili: …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının; dava konusu ihalenin yok hükmünde olduğu ve yok hükmünde olan işlemlere karşı her zaman dava açılabileceği, ihalenin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre yapıldığı ve ivedi yargılama usulüne tabi olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’in Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacıların duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı, 29.347,87 m² büyüklüğünde taşınmazın, avan projesi olmaksızın …-TL bedel ile satımına ilişkin ‘nın 11.04.2017 tarih ve 303 sayılı encümen kararı ile 17.04.2017 tarihli Başkanlık olur’unun iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; davacı …’ın 07.06.2017, …’nin 07.06.2017 ve …’un 02.06.2017 tarihlerinde taşınmazın satışının iptali için davalı idareye başvurduğu, söz konusu başvurulara davalı tarafından cevap verilmediği, 31.07.2017 tarihinde ise bakılmakta olan davanın açıldığı, bu durumda, davacıların söz konusu ihale işleminden en geç 02.06.2017 ve 07.06.2017 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesine göre ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinin ivedi yargılama usulüne tabi olduğu, ve bu usülde dava açma süresinin 30 gün olduğu ve aynı Kanunun 11. maddesinin uygulanmayacağı kurala bağlandığı, bu süre geçirildikten sonra 31.07.2017 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının ONANMASINA; temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine, kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine, dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 11.07.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Anayasa’nın 40/2. maddesi hükmü ile bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye, işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
İdarenin Anayasa’dan kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmesi esas olmakla birlikte, belirtilen yükümlülüğün yerine getirilmemesi, idari işlemlere karşı açılan davalarda dava açma süresinin işletilmeyip, ihmal edilmesi sonucunu da doğurmamalıdır. Anayasa’nın 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin “yazılı bildirim” tarihinden başlayacağının belirtilmesi karşısında, usulüne uygun tebliğ olunan veya bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenilen idari işlemler üzerine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda açıkça belirtilen dava açma sürelerinin işletilmesi zorunludur.
2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinde, idarî yargı mercilerinde idari işlemlere karşı dava açma süresinin kural olarak “altmış gün” olduğu, 8. maddesinde sürenin tebliğ tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, 20/A maddesinde ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu kurala bağlanmıştır.
Olayda, tarafından 11.04.2017 tarihinde gerçekleştirilen … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı, 29.347,87 m² büyüklüğünde taşınmazın satış ihalesinin iptali istemiyle 31.07.2017 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı görülmektedir.
Dava konusu işlemin yazılı olarak bildirilmediği ve öğrenme tarihi üzerine dava açıldığı durumda ilgililerin kaç gün içinde hangi mercilere başvuracaklarını bilmeleri mümkün olmadığından, dava açma süresinin hesabı açısından 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinde öngörülen otuz günlük dava açma süresinin değil, altmış günlük genel dava açma süresinin işletilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, davanın otuz gün içinde açılmadığı gerekçesiyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.