Danıştay Kararı 13. Daire 2018/519 E. 2018/1535 K. 25.04.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/519 E.  ,  2018/1535 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/519
Karar No : 2018/1535

Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1-(Davacı) … Gıda Temizlik Maddeleri Medikal İnşaat Bilgisayar Tarım Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
Vekili: Av. …
2- (Davalı) Kamu İhale Kurumu
Vekilleri: Av. …, Av. …
İstemlerin Özeti: …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davalı idare tarafından, şikâyet dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların itirazen şikâyet dilekçesinde ileri sürülemeyeceği, ileri sürülse bile bu iddialar incelenemeyeceğinden Mahkeme kararının iptale ilişkin bu kısmının bozulması gerektiği, davacı tarafından, ihale ilanına yansımayan hususlarda idareye başvuru süresinin ihale dökümanının alındığı tarihten itibaren başlayacağı, Teknik Şartnamede, Hizmet Alımları Muayene ve Kabul Yönetmeliği’ne aykırı ve çelişkili düzenlemelere yer verildiği, kişiden kişiye değişen ve tanımında farklılıklar oluşan terimler kullanıldığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti : Davacının temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Davacının Savunmasının Özeti: Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’nin Düşüncesi: Davalı idarenin temyiz isteminin reddi, davacının temyiz isteminin ise kısmen kabulü ile Mahkeme kararının, davacının 1. iddiası yönünden davanın reddine yönelik kısmının bozulmasına ve bu kısım yönünden dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava, … İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği tarafından 27.03.2017 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen ”Çamaşır Yıkama Hizmeti Alımı” ihalesine ilişkin olarak davacı şirketin itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin 03.05.2017 tarih ve … sayılı Kamu İhale Kurulu kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; davacının birinci iddiasına ilişkin, dava konusu hizmet alımı ihalesinde, yerli ve yabancı isteklilere açık olup olmama ve yerli istekliler lehine fiyat avantajı uygulanıp uygulanmama durumuna ihale ilanının 6. maddesinde; ”İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır” düzenlemesine yer verilerek belirtildiği, dava konusu ihalede yerli istekliler lehine fiyat avantajı uygulanmayacağının ihale ilanından anlaşıldığı, şikâyete konu durumun farkına varılmış olunması gereken tarihin ilan tarihi (10.02.2017) olduğu, şikâyet başvurusunun ilan tarihini izleyen günden itibaren on gün içinde yapılması gerekirken sonraki bir tarihte (20.03.2017) idareye başvuru yapıldığı, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin ekinde yer alan Standart Form – … Açık İhale Usulü İlan Formu’nda yer alan düzenlemelerden, dava konusu ihale için ”İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır” düzenlemesinin tercih edilerek ilana çıkıldığı ve Standart Form’da yer alan diğer iki düzenlemenin (İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. / İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup, yerli istekliler lehine % …. oranında fiyat avantajı uygulanacaktır.) tercih edilmediğinin açıkça görüldüğü, dava konusu ihale ilanı için yapılan bu tercihin mefhumu muhalifinden, dava konusu ihalede yerli istekliler lehine fiyat avantajı sağlanmayacağının anlaşılması gerektiği, bu durumun ilana yansıdığı, bu nedenle dava konusu kararın bu iddia bakımından başvurunun süre yönünden reddine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı; davacının ikinci iddiasına ilişkin, idare tarafından, idare içinden ve/veya idare dışından işlerin denetimi için gerçek kişi(ler) ve tüzel kişi(ler) görevlendirilebileceği, bu kapsamda idare tarafından komisyon oluşturulabileceği, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nde ”Kontrol Teşkilatı” için ”idare tarafından, işlerin denetimi için idare içinden görevlendirilmiş bir kişi veya bir komisyon ve/veya idare dışından bu işleri yapmak üzere görevlendirilen gerçek veya tüzel kişi veya kişiler” tanımı yapılmış ise de, ihale konusu işlerin denetimi için oluşturulacak birimin/yapının/teşkilatın adının ”Kontrol Teşkilatı” adını almasının zorunluluk arz etmediği, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nde yer verilen tanımdan farklı adlar altında da olsa, işlerin denetimi için çeşitli denetim mekanizmalarının kurulabileceği, nitekim dava konusu ihalede de işin yürütülmesi, temiz çamaşırların kalite kontrolü, teslim alımı sürecinde her gün görevli olan “Çamaşır Kontrol Komitesinin” kurulduğu, Teknik Şartnamede işlerin denetimi için her gün görevli olan ”Çamaşır Kontrol Komitesi” adının, Sözleşme Tasarısında ”Kontrol Teşkilatı” olarak yer almasının çelişkiye sebep vermediği ve nitekim farklı adlar adı altında da olsa, idarenin işlerin denetimi için kurduğu birim/yapı/teşkilat olarak anlaşılması gerektiği, diğer bir ifade ile ”Çamaşır Kontrol Komitesinin” sadece adının farklı zikredildiği, görev ve yetkileri itibarıyla işlerin denetiminde her gün görev alan bu komitenin esasen, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nde “Kontrol Teşkilatı” adı altında belirtilen denetim mekanizması olduğu, idarenin ”çamaşır toplama ve dağıtım ünite sorumlusu”, ”çamaşır ayrıştırma ve sayma elemanı” adını verdiği görevlilerden bu teşkilatı oluşturmasının mevzuata aykırı olmadığı, diğer yandan Sözleşme Tasarısı’nın 20. maddesinde yer alan Muayene ve Kabul Komisyonu’nun her bir kısım tamamlandıktan sonra ayda bir görev alan muayene ve kabul işlemlerini yürüten birim olduğu, bu birimin işlerin denetiminde her gün görev alan ”Çamaşır Kontrol Komitesi” ile ilgisinin bulunmadığı ve dava konusu kararın bu iddia bakımından reddine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı; davacının üçüncü iddiasına ilişkin, ihale konusu işin, ilgili idarelerdeki kirli çamaşırların alınarak yıkanması, kurutulması, ütülenmesi ve tamiratının yapılmasından ibaret olduğu, Teknik Şartname’de söz konusu çamaşırların isimleri ve özelliklerinin belirtildiği, hangi çamaşırın ne şekilde yıkanacağının tarif edildiği, yıkamada kullanılacak temizlik malzemelerinin özelliklerinin sayıldığı, dolayısıyla yüklenici tarafından çamaşırlar temin edilmeyeceği, idarede mevcut olan çamaşırların toplanarak temizliğinin sağlanacağı, temizliğin ne şekilde ve hangi malzemeler kullanılarak yapılacağının da Teknik Şartnamede açıklandığı, çamaşırların ”hasse”, ”keten”, ”patiska” gibi hangi malzemeden imal edildiğinin isteklilerin teklifi üzerinde bir etkisinin bulunmadığı, Teknik Şartname’de özellikleri belirtilen şekilde temizlik malzemeleri temin edilerek aynı şartnamede her bir çamaşır türü için belirlenen şartlarda yıkamanın gerçekleştirilmesini kapsayan ihalede bu terimler nedeniyle teklif fiyatlarının sağlıklı bir biçimde oluşturulmasını, eşit şartlarda yarışmayı ve rekabeti engelleyecek bir durumun bulunmadığı, dava konusu kararın bu iddia bakımından reddine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı; davacının dördüncü iddiasına ilişkin, 4734 sayılı Kanun’un 56. maddesinin lâfzından, başvuru sahibinin iddialarından sadece şikâyet başvurusunda yer alan iddiaların anlaşılamayacağı, şikâyet ve itirazen şikâyet başvurularında yer alan tüm iddiaların incelenmesinin gerektiği, Kanun’da sayma suretiyle bir sınırlama yapılmadığı, Kamu İhale Kurulu’nun, başvuru sahibinin itirazen şikâyet başvurusundaki iddialarını, bu iddiaların şikâyet aşamasında öne sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın incelemesi gerektiği, davacının şikâyet başvurusunun reddi üzerine, 4734 sayılı Kanun’da öngörülen şekil ve usul kurallarına uygun olarak itirazen şikâyet başvurusunda bulunduğu, davacının söz konusu iddialarının da esastan değerlendirilmesi gerekirken şikâyet başvurusunda anılan iddiaya yer verilmediğinden bahisle şekil yönünden reddine dair dava konusu Kurul kararının bu kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu Kurul kararının 1.,2. ve 3. iddialara ilişkin kısım yönünden davanın reddine, 4. iddiaya ilişkin kısmı yönünden ise iptaline karar verilmiş, bu kararın iptale ilişkin kısmı davalı idare tarafından, redde ilişkin kısmı ise davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu Mahkeme kararının, dava konusu işlemin, davacının ikinci ve üçüncü, iddialarına yönelik olarak davanın reddine ilişkin kısmında oybirliği ile davacının dördüncü iddiasına yönelik dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmında ise oyçokluğuyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
Davacının birinci iddiasının incelenmesinden;
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 24. maddesinin (e) bendinde, uygulanacak ihale usulü, ihaleye katılabilme şartları ve istenilen belgelerin neler olduğunun ihale ilanlarında bulunmasının zorunlu olduğu; 30. maddesinin ikinci fıkrasında, teklif mektubunda ihale dokümanının tamamen okunup kabul edildiği belirtilerek, mektubun yetkili kişilerce imzalanmış olmasının zorunlu olduğu; 54. maddesinin birinci fıkrasında, ihale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia eden aday veya istekli ile istekli olabileceklerin, bu Kanun’da belirtilen şekil ve usul kurallarına uygun olmak şartıyla şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabilecekleri; 55. maddesinde, şikâyet başvurusunun, ihale sürecindeki işlem veya eylemlerin hukuka aykırılığı iddiasıyla bu işlem veya eylemlerin farkına varıldığı veya farkına varılmış olması gereken tarihi izleyen günden itibaren 21. maddenin (b) ve (c) bentlerine göre yapılan ihalelerde beş gün, diğer hâllerde ise on gün içinde ve sözleşmenin imzalanmasından önce, ihaleyi yapan idareye yapılacağı, ilanda yer alan hususlara yönelik başvuruların süresinin ilk ilan tarihinden, ön yeterlik veya ihale dokümanının ilana yansımayan diğer hükümlerine yönelik başvuruların süresinin ise dokümanın satın alındığı tarihte başlayacağı; ilan, ön yeterlik veya ihale dokümanına ilişkin şikâyetlerin birinci fıkradaki süreleri aşmamak üzere en geç ihale veya son başvuru tarihinden üç iş günü öncesine kadar yapılabileceği, idarenin, şikâyet başvurusu üzerine gerekli incelemeyi yaparak on gün içinde gerekçeli bir karar alacağı, belirtilen süre içinde bir karar alınmaması durumunda başvuru sahibi tarafından karar verme süresinin bitimini, süresinde alınan kararın uygun bulunmaması durumunda ise başvuru sahibi dâhil aday, istekli veya istekli olabilecekler tarafından idarece alınan kararın bildirimini izleyen on gün içinde Kuruma itirazen şikâyet başvurusunda bulunulabileceği; 56. maddesinde ise, idareye şikâyet başvurusunda bulunan veya idarece alınan kararı uygun bulmayan aday, istekli veya istekli olabilecekler tarafından 55. maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen hâllerde ve sürede, sözleşme imzalanmadan önce itirazen şikâyet başvurusunda bulunulabileceği, kurala bağlanmıştır.
4734 sayılı Kanunun 55. maddesinin gerekçesinde ise, “Süresinde şikâyet hakkını kullanmayanlar, ilan ile ihale veya ön yeterlik dokümandaki tüm düzenlemelerin hukuka uygun olduğunu ve kendisi açısından herhangi bir hak ihlâli doğurmadığını kabul etmiş sayılacağından, bu aşamadan sonra ihale veya ön yeterlik ilanları ile ihale veya ön yeterlik dokümanına ilişkin şikâyet başvurusunda bulunulamayacağı öngörülmektedir.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Aktarılan kuralların 55. maddenin gerekçesiyle birlikte değerlendirilmesinden, ihale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia eden aday veya istekli ile istekli olabileceklerin şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabilecekleri, ihale ilanında yer alan hususlara ilişkin şikâyet başvurularının ilk ilan tarihinden itibaren, ön yeterlik veya ihale dokümanının ilana yansımayan diğer hükümlerine yönelik başvuruların ise dokümanın satın alındığı tarihten itibaren on gün içinde yapılabileceği, süresi içerisinde şikâyet yoluna başvurmayanların, ihale ilanı ile ihale veya ön yeterlik dokümanı bu hâliyle kesinleştiğinden artık bu aşamadan sonra ihale ilanı ile ihale veya ön yeterlik dokümanına ilişkin olarak şikâyet başvurusunda bulunamayacakları anlaşılmaktadır.
4734 sayılı Kanun’un “Yerli istekliler ile ilgili düzenlemeler” başlıklı 63. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, hizmet alımı ve yapım işi ihalelerinde yerli istekliler lehine % 15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanabileceği kurala bağlanmıştır.
Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 62. maddesinde; “Yerli istekliler lehine fiyat avantajı sağlanacağı belirtilen ihalelerde, % 15 oranına kadar idari şartnamede belirtilen fiyat avantajı da uygulanmak suretiyle ekonomik açıdan en avantajlı teklif belirlenir.
(2) Yerli istekliler lehine uygulanacak fiyat avantajı, yabancı isteklilerin teklif ettikleri bedellere, bu bedeller üzerinden ihale dokümanında belirlenen fiyat avantajı oranı uygulanarak bulunacak tutar eklenmek suretiyle hesaplanır. Ortakları arasında yabancı gerçek ve/veya tüzel kişi bulunan ortak girişimler bu fiyat avantajından yararlanamaz.
(3) Ekonomik açıdan en avantajlı teklifin, fiyat dışındaki unsurlar da dikkate alınarak belirleneceği ihalelerde, öncelikle fiyat dışı unsurlar, daha sonra ise yerli istekliler lehine fiyat avantajı dikkate alınarak ekonomik açıdan en avantajlı teklif belirlenir.” kuralına yer verilmiştir.
Aktarılan düzenlemelerden, hizmet alımı ihalelerinde idare tarafından yerli istekliler lehine % 15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanabileceği, bu durumda ihale ilanında ve idari şartnamede yerli malı teklif edenler lehine tanınan fiyat avantajı oranının belirtileceği, ancak uygulanacak olan oranın (%15’e kadar) idare tarafından belirlenmesi hususunda idarenin takdir yetkisinin bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
İhale ilanının 6. maddesinde, ihalenin yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olduğu belirtilmiş, idari şartnamenin 35.4.1. maddesinde ise, yerli istekliler lehine fiyat avantajı uygulanmayacağı kurala bağlanmıştır.
Dava konusu hizmet alımı ihalesinde, yerli ve yabancı isteklilere açık olup olmama hususuna İhale İlanının 6. maddesinde, yerli istekliler lehine fiyat avantajı uygulanıp uygulanmama hususuna ise İdari Şartname’nin 35.4.1. maddesinde yer verilmiştir. Bu bağlamda başvuruya konu ihalede yerli istekliler lehine fiyat avantajı uygulanmayacağı İdari Şartnameden anlaşılmaktadır.
Bu durumda, şikâyete konu durumun farkına varıldığı tarihin ilan tarihi (10.02.2017) olarak kabulü mümkün değildir.
Bu itibarla, davacının birinci iddiası yönünden; başvurunun süresinde yapıldığı sonucuna varıldığından, anılan iddianın esastan değerlendirilmesi gerekirken şikâyet başvurusunun süresinde yapılmadığından bahisle süre yönünden reddine dair dava konusu Kurul kararının bu kısmında hukuka uygunluk ve Mahkeme kararının bu kısmında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle temyize konu …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E::…, K:… sayılı kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının ve davacı şirket lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının onanmasına oyçokluğuyla, davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile Mahkeme kararının; davacı şirketin birinci iddiası yönünden davanın reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA, bu kısım yönünden DAVA KONUSU İŞLEMİN İPTALİNE oybirliğiyle; davacı şirketin ikinci ve üçüncü iddiası yönünden davanın reddine ilişkin kısmının ve davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine, ve ilk derece yargılama giderlerine ilişkin kısımlarının ONANMASINA oybirliğiyle, ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL davacı temyiz yargılama giderlerinin yarısı olan …-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan …-TL’sinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, ayrıntısı aşağıda gösterilen…-TL davalı idare temyiz yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine, kullanılmayan …-TL temyiz aşamasındaki yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacı şirkete ve davalı idareye ayrı ayrı iadesine, dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 25.04.2018 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dosyanın incelenmesinden, davacının şikayet başvurusunda yer verdiği iddia yanında Teknik Şartname’de kalite ve standarda ilişkin belgelere yönelik tanımlamaların eksik ve kusurlu yapıldığı, örneğin ”ağır kir ve yağ çözücü çamaşır tozu”, ”deterjan oksijen bazlı ağartıcı yardımcı toz”, ”çamaşır yumuşatıcısı (sıvı)” adlı ürünler için üretici şirketin TSE/TSEK belgeli olmasının istenildiği, yani uluslararası kalite kuruluşlarınca düzenlenmiş kalite uygunluk belgesi olan ürünlerin kullanılamayacağı, hiçbir şekilde yabancı isteklilerin teklif veremeyeceği ve yabancı menşeili ürünler için teklif verilemeyeceği, bu durumun 4734 sayılı Kanun’un 12. maddesine açıkça aykırı olduğu iddiası yönündeki iddialarla itirazen şikâyet başvurusunda bulunduğu, Kamu İhale Kurulu’nca bu iddiaların “şikâyet başvurusunda yer verilmeyen söz konusu iddiaların itirazen şikâyet kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı” gerekçesiyle incelenmediği, İdare Mahkemesi’nce de bu yönden dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun İhalelere Yönelik Başvurular başlıklı 54. maddesinde, şikâyet ve itirazen şikâyet başvurularının dava açılmadan önce tüketilmesi zorunlu idari başvuru yolları olduğu; 55. maddesinde, şikâyet başvurusunun ihaleyi yapan idareye yapılacağı, idarenin, şikâyet başvurusu üzerine gerekli incelemeyi yaparak on gün içinde gerekçeli bir karar alacağı, alınan kararın, şikâyetçi ile diğer aday veya istekliler ile istekli olabileceklere karar tarihini izleyen üç gün içinde bildirildireceği, belirtilen süre içinde bir karar alınmaması durumunda başvuru sahibi tarafından karar verme süresinin bitimini, süresinde alınan kararın uygun bulunmaması durumunda ise başvuru sahibi dahil aday, istekli veya istekli olabilecekler tarafından idarece kararın bildirimini izleyen on gün içinde Kuruma itirazen şikâyet başvurusunda bulunulabileceği; 56. maddesinde ise, İdareye şikâyet başvurusunda bulunan veya idarece alınan kararı uygun bulmayan aday, istekli veya istekli olabilecekler tarafından 55. maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen hallerde ve sürede, sözleşme imzalanmadan önce itirazen şikâyet başvurusunda bulunulabilecekleri, Kurum’un itirazen şikâyet başvurularını başvuru sahibinin iddiaları ile idarenin şikâyet sürecinde aldığı kararda belirtilen hususlar ve itiraz edilen işlemler bakımından eşit muamele ilkesinin ihlal edilip edilmediği açılarından inceleyeceği düzenlemesine; İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmeliğin “Başvuruların Şekil Unsurları” başlıklı 8. maddesinin onuncu fıkrasında da, “İdarenin şikayet üzerine aldığı kararda belirtilen hususlar hariç, şikayet başvurusunda belirtilmeyen hususlar itirazen şikayet başvurusuna konu edilemez” düzenlemesine yer verilmiştir.
Kamu İhale Kanunu’nda şikâyet ve itirazen şikâyet sürecinin kademeli bir şekilde yapılması öngörülmüş ve buna göre, önce idareye usulûne uygun bir şikâyet başvurusunun yapılması, bunun neticesinde alınan karar uygun bulunmaz ise Kamu İhale Kurumu’na itirazen şikâyet başvurusunda bulunulabilmesi düzenlenmiştir.
Şikâyet yoluna gidilmeden itirazen şikâyete gidilemeyeceğine göre şikâyet dilekçesinde belirtilmeyen hususların da itirazen şikâyete konu edilememesi, ileri sürülse bile Kamu İhale Kurumu’nun bu iddiaları incelememesi gerekmektedir.
Bu itibarla, Kamu İhale Kurumu’nun itirazen şikâyet başvurularını şikâyet dilekçesinde ileri sürülen iddialar ve idarenin şikâyet üzerine aldığı kararda belirtilen hususlarla sınırlı olarak incelemesi gerekmektedir. Aksi halde şikâyet aşamasında ileri sürülmeyen konu yönünden Kanun’un zorunlu olarak aradığı “şikâyet” aşaması atlanarak doğrudan itirazen şikâyet yolu açılır ki, bu durumda mercii tecavüzü oluşturacağı gibi Kanun’un emredici bir hükmünün uygulanmaması sonucunu doğurur.
Açıklanan nedenlerle, davacının 4. İddiası yönünden mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği oyuyla kararın bu kısmına katılmıyoruz.