Danıştay Kararı 13. Daire 2018/4210 E. 2023/1288 K. 20.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/4210 E.  ,  2023/1288 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/4210
Karar No:2023/1288

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Yayıncılık A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosu ile yayın yapan televizyon kanalında, 21/09/2016 tarihinde yayınlanan “…” adlı program yayınında, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile aynı maddenin ikinci fıkrasının ve 24. maddesinin birinci fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle uyarı yaptırımı uygulanmasına ve aynı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (n) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle 14.359,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; koruyucu sembol kullanılmadan, gölgeleme ve buzlama yapılmadan yayınlanan programda, müstehcen görüntülerin içeriği ve süresi göz önüne alındığında, davaya konu yayının çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek nitelikte olduğu, toplumda yerleşik olan ve kültürel anlamda şekillenen aile, arkadaşlık, kadın, erkek ilişkilerine aykırı olarak oluşan yaşam tarzının normalleştirilmesine ve programı izleyen çocuklarda kutlama yapmak, eğlenmek gibi kavramlara ilişkin karışıklığa neden olabileceğinin açık olduğu anlaşıldığından bu hususun belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına usûl ekonomisi açısından gerek duyulmadığı, ayrıca yayının çocuk ve gençlerin izleyebileceği zaman diliminde yayınlanarak uzun süreli alkollü içki içilen görüntüler, müstehcen ve çarpık ilişki görüntülerinin ağırlıklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yayın tarihi dava konusu işleme yanlış yazıldığından savunma yapılmasının imkânsız hale geldiği, uyuşmazlık konusu yayının tamamında müstehcen içerik bulunmadığı, toplumda yaşayan bireylerin ar ve utanma duygularını örseleyen ve genel ahlâk sınırlarını zorlayan bir yayından bahsedilemeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, yayın tarihinin sehven 21/10/2016 olarak belirtildiği ancak bu durumun davacının savunma hakkının kısıtlandığı biçiminde değerlendirilemeyeceği, söz konusu yayındaki görüntülerin gölgeleme ya da mozaikleme yapılmadan verildiği, uyuşmazlık konusu yayının toplumun ar ve utanma duygusunu yıpratan ve çocuklar ile gençlerin zihinsel ve fiziksel gelimine olumsuz etki eder nitelikte olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY:
21/09/2016 tarihinde ve 23:00-23:59 aralığında yayınlanan “… ” adlı programda; 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde yer alan, “Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlıllık yapıcı madde kullanımı ile kumar oynamayı özendirici nitelikte olamaz.” ilkesi, aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan ”Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde yayınlanamaz.” ilkesi ve aynı Kanun’un 24. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, “Medya hizmet sağlayıcılar, sembol sistemi kullanarak, izleyicileri program hizmetlerinin içeriği hakkında sesli veya yazılı olarak bilgilendirilir.” ilkelerinin ihlâl edildiğinden bahisle uyarı yaptırımı uygulanmasına ve aynı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendinde yer alan, “Müstehcen olamaz.” ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle 14.359,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Kurul kararının iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 5. maddesinde idare mahkemelerinin, 6. maddesinde vergi mahkemelerinin görevleri düzenlenmiş; “Tek hakimle çözümlenecek davalar” başlıklı 7. maddesinde ise, idare ve vergi mahkemeleri hâkimlerinin biri tarafından çözümlenecek uyuşmazlıklar belirlenmiştir.
Aktarılan Kanun hükümleri ile uyuşmazlığın çözümünde görevli olan yargılama mercilerinin ve tek hâkimin yargılamadaki görevinin belirlendiği anlaşılmakta olup uyuşmazlığın Kanunda belirtilen şartlarla mahkeme heyeti veya tek hâkimle çözümlenmesi hâli de, göreve ilişkin bir usûl kuralıdır.
2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrasında idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dâhi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; beşinci fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulması, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye göndereceği, bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararlarının kesin olduğu kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu Üst Kurul kararında “uyarı” yaptırımının da yer aldığı, uyuşmazlığın mahkeme heyetince çözümlenmesi gerekirken tek hâkimle karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararıyla reddedildiği anlaşılmaktadır.
Görev, idari yargı düzeninde yargılama mercileri arasındaki iş bölümünü ifade etmekte olup, kamu düzenindendir. Bu bakımdan, uyuşmazlığın Danıştay, idare ya da vergi mahkemesinin hangisi tarafından görülüp çözümleneceği genel anlamda “görevli mahkeme” kavramıyla ifade edilmekle birlikte, tek hâkim veya heyet hâlinde davaya bakılması, yani mahkeme içi iş bölümü de görevli mahkeme kavramına dâhildir.
Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesince, heyet hâlinde karara bağlanması gereken davaya tek hâkimle bakılarak karar verildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek dosyanın mahkeme heyeti tarafından incelenip karara bağlanması için ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, “görevsiz mahkeme” tarafından verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … -TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 20/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.