Danıştay Kararı 13. Daire 2018/4186 E. 2019/375 K. 13.02.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/4186 E.  ,  2019/375 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/4186
Karar No:2019/375

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı ve 121,57 m² yüz ölçüme sahip taşınmazın satışı ile ilgili olarak Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen 24/04/2018 tarihli ihale işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; Hazineye ait … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz ile davacıya ait … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz komşu iken, … nolu parselin 19/06/2014 tarihinde yapılan ifraz işlemi sonucu,…, … ve … nolu parsellerin oluştuğu, davaya konu 121,57 m² yüzölçüme sahip … nolu parselin ayrı bir taşınmaz olarak Hazine adına tapuya tescil edildiği, davacı şirketin ise maliki olduğu … nolu parselin dışında kalan ve Hazineye ait … nolu parselde (2014 yılında yapılan ifraz işlemi öncesi Hazineye ait … nolu parselin içinde kalan alan) müştemilatının bulunması nedeniyle Hazineye ecrimisil ödemekte olduğunun anlaşıldığı, Hazinenin maliki olduğu dava konusu ihaleye konu 121,57 m² yüz ölçüme sahip taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesine göre açık teklif usule ile satışının gerçekleştirilmesi yönünde karar alınması üzerine idare tarafından ilana çıkıldığı, 24/04/2018 tarihinde gerçekleştirilen ihale sonucunda bahsi geçen taşınmazın istekliler arasında en yüksek bedel teklifinde bulunan ….’ye satılmasına karar verilmesi üzerine, davacı şirket tarafından, söz konusu ihalenin 4706 sayılı Kanun’a aykırı gerçekleştirildiği ileri sürülerek iptali istemiyle dava açıldığı, Maliye Bakanlığı Milli Emlak Müdürlüğü’nün 29/12/2017 tarih ve … sayılı yazısı ile Hazinenin maliki olduğu … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı ve 121,57 m² yüz ölçüme sahip taşınmazın 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesine göre açık teklif usulü ile satışa çıkarılmasının uygun görülmesi üzerine, söz konusu taşımazın satışı için 21/03/2018 tarihli Olur ile ihale için ilana çıkıldığı, Deftardarlık Milli Emlak Müdürlüğü’nün 03/04/2018 tarihli yazısı ile davacı … Gıda Paz. İth.İhr.Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin de ihaleye davet edildiği, 24/04/2018 tarihinde gerçekleştirilen ihaleye davacı şirket dahil yedi isteklinin katıldığı, istekliler arasında davacı şirketin … TL, …’nin ise … TL teklif getirdiği, istekliler tarafından getirilen tekliflerin değerlendirilmesi sonucu 24/04/2018 tarih ve … sayılı ihale komisyon kararı ile istekliler arasında en yüksek bedel teklifinde bulunan …’ye dava konusu taşınmazın satışına karar verildiği, 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın açık teklif usulü ile satışa çıkarılmasında ve söz konusu taşınmazın istekliler arasında en yüksek teklifte bulunan …’ye satılmasında hukuka aykırılık görülmediği, diğer taraftan, davacı şirket tarafından, dava konusu … nolu parselin bulunduğu alanın, 2014 yılında gerçekleştirilen ifraz işlemi öncesi 28 nolu parsel ile tek parsel içinde yer aldığı, ancak 2014 yılında yapılan ifraz işlemi sonucu … nolu parselin … nolu parselden ayrılarak bağımsız bir parsel olarak düzenlendiği ve Hazine adına tapuya tescil edildiğinden davacı şirkete ait olan müştemilatın … nolu parsel üzerinde kaldığı, bu yüzden şirketin … nolu parsel üzerinde haksız işgal eden konumuna geldiği için Hazineye ecrimisil ödemek zorunda kaldığından, 4706 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, dava konusu taşınmazın satışı ile ilgili olarak öncelikli alım hakkının bulunduğu ileri sürülmüş ise de; ihaleye konu … nolu parselin, davacı şirketin maliki olduğu … nolu parsele komşu … nolu parselin 19/06/2014 tarihinde yapılan ifraz işlemi sonucu ayrı bir parsel olarak düzenlendiği ve Hazine adına tapuya tescil edildiği, öncesinde de söz konusu yerin … nolu parsel içinde yer aldığından Hazineye ait olduğunun anlaşıldığı, dava konusu olayda 4706 sayılı Kanun hükümlerinde belirtilen şartlar oluşmadığından davacının bu iddiasına itibar edilmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu taşınmaza her ne kadar hissedar olmasalar da ecrimisil ödedikleri için taşınmazı satın almaya haklarının olduğu, satışın ihale yoluyla değil doğrudan 4706 sayılı Kanun gereğince rayiç bedel üzerinden kendilerine teklif edilmek suretiyle yapılması gerektiği, taşınmazı satın alan kişinin amacının burayı daha sonra yüksek fiyata kendilerine satmak olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, ihalenin, davacının iddia ettiğinin aksine 4706 sayılı Kanun uyarınca değil, 2886 sayılı Kanun uyarınca açık teklif usulü uyarınca gerçekleştirildiği, söz konusu parselin Hazine adına kayıtlı olduğu, davacının maliki olduğu … nolu parselin ise dava konusu taşınmaza bitişik konumda olduğu ve davacının 40 nolu parsel ile mülkiyet ilişkisinin bulunmadığı, zaten ecrimisil ödediğini beyan ederek bu durumu kabul ettiği, ayrıca, söz konusu ihaleye davacı şirketin de davet edildiği ve davacının ihaleye katıldığı, vermiş olduğu teklifin düşük olması sebebiyle ihaleyi alamadığı ve en yüksek teklifi sunan …’ye taşınmazın satışının gerçekleştirildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 13/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.