Danıştay Kararı 13. Daire 2018/4150 E. 2020/237 K. 29.01.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/4150 E.  ,  2020/237 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/4150
Karar No:2020/237

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … logosuyla yayın yapan davacı şirket tarafından, ”…” adlı programın 24-25/12/2015 tarihlerindeki bölümünde 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde düzenlenen yayın hizmeti ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle hakkında ”uyarı” yaptırımı uygulanmasına ilişkin 28/01/2016 tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; Dairemizin 13/03/2018 tarih ve E:2017/3082, K:2018/966 sayılı bozma kararına uyularak istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, uyuşmazlık konusu yayın sırasında 4 yaşında … isimli çocuk hakkında verilen bilginin ülke ve hatta dünya kamuoyuna daha önce açıklanarak aleniyet kazanmış olduğu, Mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik incelemeyle karar verdiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, yayında çocuğun vasisi olan babadan izin alınmadığı, programın evlilik programı olduğu da göz önüne alındığında kamu yararından bahsetmenin mümkün olmadığının görüldüğü, dolayısıyla çocukların anne ve babaları veya vasilerinin davranış ve tutumlarına karşı da koruma altında olup çocuk istismarı söz konusu ise ilgililerin rızasının hukuk düzenince himaye edilemeyeceği, dolayısıyla 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinin ihlâl edildiği anlaşıldığından tesis olunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya ve davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 29/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.