Danıştay Kararı 13. Daire 2018/411 E. 2023/1857 K. 12.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/411 E.  ,  2023/1857 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/411
Karar No:2023/1857

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Reklam ve Yayıncılık A.Ş.
(Eski Unvan: … Radyo Reklam ve Yayıncılık A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “..” logolu televizyon kanalında 14/05/2015 tarihinde saat 13:12-13:15 saatleri arasında yayınlanan “…” adlı klip tanıtım programı ile 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasında yer verilen, “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılsa dahi yayınlanamaz” şeklindeki yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle 13.601,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 14/05/2015 tarihinde 13:12-13:15 saatleri arasında yayınlanan “…” adlı klip tanıtım programında şarkıcının ağırlıklı olarak klibin çekilme aşamalarını, müzikal yapısını anlattığı, bu esnada aralara serpiştirilmiş bir kaç saniyeyi geçmeyen klibin tanıtım görüntülerine yer verildiği, klip tanıtımında vücudunun üst kısmı çıplak şekilde yatan erkeğin görüntülerinin, bikini üstü giydiği izlenen bir bayan ve ayakta duran erkeğin bikinili bir bayanı kucağında tuttuğu bir kaç saniyelik görüntülerin yer aldığı, Üst Kurul tarafından sözkonusu yayında cinsellik içeren görüntülerin çocuk ve genç izleyici kitlesini olumsuz etkileyebileceği değerlendirilerek, yayın 13:12 ve 13:15 saat dilimleri arasında ekrana getirildiği, dava konusu programın korumalı saat dilimleri arasında yayınlandığı tespit edildiğinden 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle 12/08/2015 tarih ve 2015/35-60 sayılı Üst Kurul kararı ile davacı şirket hakkında 13.601,00-TL idarî para cezası uygulanmasına karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı;
Uyuşmazlığın özel bilgiyi gerektirmesi nedeniyle Mahkemenin 13/06/2016 tarihli ara kararı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenerek Mahkeme’ye gönderilen bilirkişi raporunda özetle; ” Programın yayın saati göz önününde bulundurulduğunda, klip tanıtımında anlık olarak gösterilen ve birkaç cinsel içerik taşıyan sahneden ibaret görüntüler yer alsa da, programın her yaşta izleyicinin televizyon başında olabileceği bir saatte yayınlandığı, ancak, program kendi bütünlüğü içinde ele alındığında, cinsel içerik sayılabilecek belirgin ve yineleyici bir niteliğinin olmadığı, programın cinsel uyarılma etkisi yaratacak nitelikte olmadığı, programda cinsel içerikli bir dil kullanımı ya da cinsel eylem içeren görüntülerin bulunmadığı, dava konusu yayının 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Radyo ve televizyon hizmetlerinde çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde yayınlanamaz.” hükmünü ihlal edecek nitelikte olmadığı…” şeklinde değerlendirmelere yer verildiği,
Bu durumda, her ne kadar bilirkişi raporunda sonuç itibarıyla dava konusu yayının 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasını ihlal edecek nitelikte olmadığı ifade edilmiş ise de dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile yayın bandının kayıtlı olduğu CD ve bilirkişi raporunda “programın yayın saati gözönünde bulundurulduğunda her yaşta izleyicinin televizyon başında olabileceği bir saate yayınlandığının kabul edildiği” şeklindeki değerlendirmeler birlikte değerlendirildiğinde, programda yer alan görüntülerin gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlâki gelişimini zedeleyecek nitelikte olduğu anlaşıldığından, dava konusu Üst Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Üst Kurul’un dava konusu idarî para cezası işleminin hazırlık işlemi niteliğinde olan uzman raporlarında dava konusu yayında yayın ilkesi ihlâlinin gerçekleşmediğinin belirtildiği, Mahkemece yayın ilkesi ihlâlinin olup olmadığı hususunun çözümünün özel bilgiyi gerektirdiğinin kabul edildiği, Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da dava konusu yayında yayın ilkesi ihlâli olmadığı yönünde görüş verilmesine rağmen Mahkemenin makul bir gerekçe göstermeksizin davacı lehine olan bilirkişi raporunu hükme esas almayarak davayı reddettiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Üst Kurul nezdinde düzenlenen uzman raporlarının Üst Kurul’u bağlayıcı niteliğinin bulunmadığı, Mahkeme’nin bilirkişi raporuyla bağlı olmadığı ve bilirkişi raporuna yönelik Mahkemece yapılan değerlendirmelerin isabetli olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı şirkete ait “…” logolu televizyon kanalında, 14/05/2015 tarihinde saat 13:12-13:15 saatleri arasında yayınlanan “…” adlı klip tanıtım programı ile 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasında yer verilen, “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılsa dahi yayınlanamaz” şeklindeki yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle davacı şirket hakkında 13.601,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararı üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasında, radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programların bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamayacağı kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 61. maddesiyle atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Bilirkişi İncelemesi” başlıklı beşinci bölümünde yer alan 266. maddesinde, mahkemenin çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği; ancak, genel bilgi veya tecrübeyle ya da hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı; 273. maddesinde, mahkemenin bilirkişinin görevlendirilmesine ilişkin kararında inceleme konusunun bütün sınırlarıyla açıkça belirlenmesine ve bilirkişinin cevaplaması gereken sorulara ilişkin hususlara yer vermek zorunda olduğu; 275. maddesinde, bilgisine başvurulan bilirkişinin kendisine tevdi olunan görevin uzmanlık alanına girmediğini mahkemeye bildirme yükümlülüğünün bulunduğu; 278. maddesinde, bilirkişinin görevini mahkemenin sevk ve idaresi altında yürüteceği, bilirkişinin görev alanı veya sınırları hakkında tereddüde düşerse, bu tereddüdün giderilmesini her zaman mahkemeden isteyebileceği; 279. maddesinde, bilirkişi raporunun gerekçeli olması gerektiği, bilirkişinin hukuki değerlendirmelerde bulunamayacağı belirtilmiş; anılan maddenin gerekçesinde, bilirkişinin raporunu mahkemece belirlenen sınırlar dâhilinde tümüyle maddi vakıalara hasrederek kendisine yöneltilen somut soruları bilimsel dayanaklarını açık ve anlaşılır biçimde göstermek ve eksiksiz olarak cevaplandırmak suretiyle hazırlaması ve ayrıca raporunu kaleme alırken özel ve teknik bilgi bağlamında uzman kimliği bulunmayan hâkimin ve tarafların anlayabileceği kavramları ve terimleri kullanmaya özen göstermesi gerektiği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan kurallara göre, genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkesin bilmesi gereken konularla, hâkimlik mesleğinin gereği olarak hâkimin hukukî bilgisi ile çözümleyebileceği konular dışında kalan ve çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişi oy ve görüşünün alınmasının zorunlu olduğu; bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi hâlinde bilirkişilerce hazırlanan raporların olayın özel veya teknik bilgi gerektiren yönlerini hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde aydınlatan bilimsel esaslara dayalı gerekçeleri içermesi gerektiği, bu nitelikte olmayan bilirkişi raporlarının hükme esas alınamayacağı, mahkemenin böyle bir durumda yeni bir bilirkişi heyeti oluşturabileceği ve hükme esas alınabilecek rapor elde edinceye kadar bilirkişi incelemesine devam edebileceği; kural olarak bilirkişi raporunun hâkimi bağlamayacağı ve hâkimin raporu serbestçe takdir edeceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu klip tanıtım programında yer alan görüntülerin, özellikle çocukların ve gençlerin fiziksel ve ahlâki gelişimi üzerinde olumsuz etkilere yol açacak nitelikte olduğu, yayınlandığı saat itibarıyla çocuk ve genç izleyiciler için sakıncalı içerikler barındırdığı gerekçesiyle, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle davacı şirket hakkında idarî para cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği, söz konusu yayın içeriğinde işlemin tesis edilmesine neden olan görüntülerin açıkça erotik ve cinsel unsurlar barındırdığı, bu görüntülerle 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasının ihlâl edilip edilmediği hususunun çözümünün özel veya teknik bir bilgiyi gerektirmediği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, dava konusu yayında yer alan görüntülerin, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan yayın ilkesini ihlâl edip etmediğinin tespiti amacıyla bilirkişi raporu alınmasına gerek bulunmadığından, davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 12/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.