Danıştay Kararı 13. Daire 2018/4072 E. 2018/4297 K. 24.12.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/4072 E.  ,  2018/4297 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/4072
Karar No:2018/4297

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: …

BAŞVURUNUN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nce dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E: …, K: …sayılı kararının temyizi üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E: …, K: …, Temyiz No: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; 6. fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirilen “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.” kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un “Temyiz dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması hâlinde, kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği; ilgili merciin bu kararına karşı tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; aynı maddenin 7. fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşılması durumunda, altıncı fıkrada sözü edilen kararın dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesince kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, … ili … ilçesi … Mahallesi … Sokak, … adresinde bulunan … Cafe isimli iş yerine Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu ( TAPDK ) Açık Alkollü İçki Satış Belgesi almak için yapılan başvurunun reddine ilişkin 05/04/2017 tarih ve E. … sayılı İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davada; … İdare Mahkemesi’nce … tarih ve E: …, K: … sayılı karar ile dava konusu işlemin iptali yolunda verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce … tarih ve E: …, K: … sayılı karar ile istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddine, 2577 sayılı Kanun’un değişik 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildiği, bunun üzerine davalı idare tarafından … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararının bozulması talebi ile temyiz başvurusunda bulunulması sonucu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E: …, K: …, Temyiz No: … sayılı kararı ile davalı idarenin temyiz isteminin reddine, 2577 sayılı Kanun’un değişik 48. maddesinin 6. fıkrası uyarınca kararın tebliğini izleyen otuz gün içinde Danıştay ilgili Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği, daha sonra davalı idare tarafından … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararının bozulması talebi ile temyiz başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Bölge idare mahkemelerinin hangi davalar hakkında verdikleri kararların temyiz edilebileceği 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde tahdidi olarak sayılmış olup, davacı tarafından iş yeri için TAPDK Açık Alkollü Satış Belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davanın bu kapsamda değerlendirilemeyeceği; başka bir ifadeyle, konusunun yüz bin Türk lirasını aşan idari işlemlere ilişkin olmaması ve düzenleyici ve denetleyici kurul tarafından alınan kararlara karşı açılan bir dava niteliğinde bulunmaması bakımından Bölge İdare Mahkemesi’nce istinaf başvurusu üzerine verilen işbu kararın kesin olduğu açıktır.
Bu itibarla, istinaf incelemesi üzerine kesin olarak verilen kararlar aleyhine temyiz isteminde bulunulması hukuken mümkün olmadığından, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E: …, K: …, Temyiz No: … sayılı kararına yönelik temyiz isteminin incelenemeyeceği kuşkusuzdur.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. Dairemiz kararının bir örneği Mahkemece … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kesin olarak 24/12/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyizen incelenmesi istenen Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizi kabil kararlardan olup olmadığının belirlenebilmesi için, 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin (d) bendinde yer alan “belli bir ticarî faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemler” ibaresinin irdelenmesi gerekmektedir.
Belli bir ticarî faaliyetin icrasını engelleyen işlemlerden, sadece yürütülmekte olan bir faaliyetin engellenmesi değil, bir ticarî faaliyetin başlatılması amacıyla yapılan başvuruların reddine ilişkin olarak tesis edilen işlemler de anlaşılmalıdır. Çünkü gerek yürütülmekte olan bir ticarî faaliyetin engellenmesi, gerekse başlatılmak istenen ticarî amaçlı bir faaliyet için zorunlu olan idarî izinlerin verilmemesinin belli bir ticarî faaliyetin “icrasını” yani yapılmasını (yerine getirilmesini) engelleyen işlem olduğu açıktır.
Bu itibarla, davacı tarafından, … ili … ilçesi … Mahallesi … Sokak, … adresinde bulunan … Cafe adlı iş yeri için TAPDK Açık Alkollü İçki Satış Belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 05/04/2017 tarih ve E. … sayılı İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davada, istinaf başvurusu üzerine Bölge İdare Mahkemesi’nce verilen kararın temyize tâbi olduğunun kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, Bölge İdare Mahkemesi kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.