Danıştay Kararı 13. Daire 2018/3989 E. 2020/1237 K. 04.06.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/3989 E.  ,  2020/1237 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/3989
Karar No:2020/1237

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı tarafından, … Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi’nin kanunî temsilcisi sıfatıyla adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacının 14/03/2011 tarihli ortaklar kurulu kararıyla şirkete ait %95 hisseyi devir aldığı ve … Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi’ni on yıl süreyle temsile yetkili kılındığı ve durumun 24/03/2011 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, 09/08/2012 tarih ve 3967-35 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararı ile 21/12/2011 ve 13/01/2012 tarihlerinde yapılan denetim sonuçlarına göre yeterli şart ve seviyede ulusal marker içermeyen akaryakıt ikmali yapıldığı tespit edildiğinden şirket hakkında 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca 2011 yılına ilişkin fiili için 147.933,00-TL, 2012 yılına ilişkin fiili için 163.111,00-TL olmak üzere toplam 311.044,00-TL idari para cezası uygulanmasına ve 15/08/2012 tarih ve 3979-6 sayılı Kurul kararı ile bağlı dağıtıcısı olan şirket haricinde 17/10/2011 tarihinde yapılan tespitte bayilik lisansı sahibi başka şirketten akaryakıt ikmali yaptığı tespit edildiğinden şirket hakkında 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca 2011 yılına ilişkin fiili için 147.933,00-TL idari para cezası uygulanmasına karar verildiği, kamu alacağının anılan şirket tarafından ödenmemesi ve yapılan malvarlığı araştırması neticesinde şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine kamu alacağının tahsili amacıyla kanunî temsilci sıfatıyla dava konusu ödeme emrinin davacı adına tanzim ve tebliği üzerine bakılan davanın açıldığı, Mahkemenin 13/02/2018 tarihli ara kararı ile dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan 09/08/2012 tarih ve 3967-35 sayı ile 15/08/2012 tarih ve 3979-6 sayılı Kurul kararlarının … Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi’ne ve/veya davacıya tebliğine dair tebliğ-tebellüğ evraklarının istenildiği, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nca gönderilen söz konusu Kurul kararlarına ilişkin tebliğ alındıları incelendiğinde, tebliğ zarfının üzerinde tebliğin çıkarıldığı kişinin adının veya unvanın belirtilmediği ve tebliğe çıkarılan adresin zarfın üzerine yazılmadığı, 09/08/2012 tarih ve 3967-35 sayılı Kurul kararının “aynı konutta muhatabın işçisi …’e tebliğ edildiğinin”, 15/08/2012 tarih ve 3979-6 sayılı Kurul kararının “işçisi …’ya tebliğ edildiğinin” belirtildiği, dava konusu ödeme emrine esas teşkil eden Kurul kararlarının tebliğ zarfının üzerinde tebliğin çıkarıldığı kişinin adının veya unvanın belirtilmediği ve tebliğ çıkarılan adresin zarfın üzerine yazılmadığı, tebliğe ilişkin evrakların usulüne uygun olarak tanzim edilmediği, davacı şirket yetkilisine tebliğ edilememesi üzerine, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’ndaki usul izlenerek, davacı şirket yetkilisinin yerinde bulunmadığına ilişkin şerh düşülüp, işyerindeki memura veya müstahdeme tebliğ edildiğinin belirtilmesi gerekmekte iken, bu yol izlenilmeden söz konusu işlemlerin yetkili olup olmadığı belli olmayan bir kişinin imzasına tebliği yoluna gidildiği ve bu yüzden şirkete yapılan Kurul kararlarına ilişkin tebligat usulüne uygun olmadığından, kamu alacağının şirketten tahsilinin talep edildiğinden ve şirket hakkındaki kamu alacağının tahsil aşamasına ilişkin olarak usulüne uygun kesinleştirildiğinden bahsetmenin olanağı bulunmadığı, anılan kamu alacağının, şirketten tahsil edilemediği gerekçesiyle, şirket ortağı veya temsilcilerinden tahsili aşamasına gelmediğinin anlaşıldığı, bu durumda, idari para cezasına ilişkin kamu alacağının davacının ortağı olduğu şirketten tahsilinin usule uygun talep edilmemesi ve şirket hakkındaki kamu alacağının tahsil aşamasına ilişkin olarak usulüne uygun kesinleştirilmemesi karşısında, kamu alacağının şirketten tahsil edilemediği gerekçesiyle, şirket ortağı ve kanunî temsilcisi sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, … Petrol Ürünleri Sanayi, Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi hakkında yapılan araştırma sonucu herhangi bir malvarlığına rastlanılmadığı, bu sebeple davacı hakkında anılan şirketin kanunî temsilcisi olması sebebiyle idarî para cezalarının tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin tanzim edildiği, dava konusu işlemin mevzuata uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, dava konusu ödeme emrine konu idarî para cezalarına ilişkin kamu alacağının ortağı olduğu şirketten tahsilinin usulüne uygun talep edilmediği ve şirket hakkındaki kamu alacağının kesinleştirilemediği, dolayısıyla şirketin kanunî temsilcisi sıfatıyla adına düzenlenen ödeme emrinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 04/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.