Danıştay Kararı 13. Daire 2018/3652 E. 2023/1279 K. 20.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/3652 E.  ,  2023/1279 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/3652
Karar No:2023/1279

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Televizyon Prodüksiyon A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 06-22/04/2016 tarihlerinde yayınlanan “…” adlı programda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinin tekraren ihlâl edildiğinden bahisle davacı şirket hakkında 453.718,00-TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; “…” adlı evlilik programında, katılımcılardan … ile …’nin birbirlerine karşı kullandıkları ifadeler ile birbirlerinin fiziksel özelliklerine olumsuz vurgular yaptıkları, sonrasında …’nin …’ye bir başka kadınla onu kıskandırmak için görüştüğünü ima ettiği, … ile … arasındaki tartışma devam ederken locada bulunan … isimli bir katılımcının bir süre … ile mesajlaştıklarını ve ondan daha önce hoşlandığını ifade ettiği, bunun üzerine sunucu …’un …’ya …’yi tanımak isteyip istemediğini sorduğu, programda ortaya konulan söz ve davranışlar ile programın formatı dikkate alındığında, yayının toplumsal değerlere aykırılık teşkil ettiği, bu değerler ekseninde şekillenen aile algısına zarar verdiği, programın içeriğinin toplumun milli ve manevi değerlerine aykırı olduğu, dolayısıyla 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan yayın ilkesinin ihlâl edildiği anlaşıldığından, davacı şirkete 453.718,00 TL idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen kararda; … ve … adlı program katılımcılarının birbirlerine karşı “kendini Brad Pitt sanıyor.”, “kendini Adriana Lima sanıyor.”, “o mu çirkin ben mi”, “sana ağır gelirim”, “yan yana kim kime yakışmıyor” şeklinde kullandıkları ifadelerin ve …’nin yanı sıra … adlı bir erkek katılımcının da … adlı kadın katılımcıya yönelik ilgisine dair ifadelerinin idarî yaptırım kararının dayanağı olduğu, dava konusu program içeriğinde, program katılımcılarının birbirlerine karşı fiziksel özelliklerine yönelik olarak sarf etmiş oldukları ifadelerin, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde belirtilen yayın ilkesini ihlâl eder nitelikte olmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davada, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu programda kullanılan ifadelerin toplumun örf ve adetlerine, Türk aile yapısına ters düştüğü, davacının programın canlı yayınlandığı ve program içeriğinin program yapımcısı tarafından belirlendiğinden bahisle sorumluluğunun olmadığı iddiasının dayanaksız olduğu, idarî yaptırım kararında hukuka aykırılık, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, yayın sırasında yayın ilkesi ihlâline neden olmama adına yayıncı sorumluluğunun yerine getirildiği, dava konusu program içeriğinin Türk toplumunda yaygın olan evlenme simsarlığı faaliyetine yönelik olduğu, milli ve manevi değerlere aykırılık oluşturmadığı, dava konusu idarî yaptırım kararında hukuka uygunluk bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 20/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.