Danıştay Kararı 13. Daire 2018/3562 E. 2018/2827 K. 11.10.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/3562 E.  ,  2018/2827 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/3562
Karar No:2018/2827

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; … İl Sağlık Müdürlüğü’nce yapılan … kayıt no.lu ihale kapsamında, “2018-2019-2020 Yılları Malzemesiz Genel Temizlik ve Veri Giriş Hizmeti ile Hasta Karşılama Hizmet Alımı” işinin 2. kısmı olan “2018-2019-2020 Yılları Veri Giriş Hizmeti ile Hasta Karşılama Hizmet Alımı” işinin 1., 2. ve 3. kısımlarının uhdesinde kalması üzerine 1. kısım için imzalanan sözleşmenin 24/12/2017 tarih ve 30280 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca feshedilmiş sayılması nedeniyle, sözleşme bedelinin %80’i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5’i oranında bedele tekabül eden …-TL’nin tarafına ödenmesi talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; davacı şirket ile davalı idare arasında 23/11/2017 tarihinde sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 9. maddesi uyarınca işin başlama tarihinin 01/01/2018, bitirme tarihinin 31/12/2020 olarak belirlendiği, ancak işin başlama tarihinden önce 24/12/2017 tarih ve 30280 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca imzalanan sözleşmenin feshedilmiş sayılması üzerine, davacı şirket tarafından sözleşme bedelinin %80’i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5’i oranında bedele tekabül eden …-TL’nin tarafına ödenmesi talebinde bulunulduğu, bu talebin … tarih ve … sayılı işlemle reddi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle dava açıldığı belirtilerek, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 127. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Geçici 23. maddesinde açıkça; ihalesi yapılmış, ancak bu maddenin yayımı tarihinde ve bu tarihten sonra işe başlayacak şekilde imzalanmış olan sözleşmelerin feshedilmiş sayılacağı ve bu maddenin yayımı tarihini takip eden yılın başından başlamak üzere bir yıl içinde talep etmesi hâlinde yükleniciye, işleme konu edilen sözleşmeye ilişkin olarak noterde ödenen damga vergisi, harç ve değerli kâğıt bedeli dışındaki masrafların sözleşmeyi imzalayan idarece, Kamu İhale Kurumu geliri olarak alınan tutarın Kamu İhale Kurumu’nca, ihale kararı ve sözleşmeye ilişkin ödenen damga vergisi ve varsa noter harçları ile değerli kâğıt bedellerinin ise tahsilatı yapan muhasebe birimi veya vergi dairesince iade edileceği, feshedilmiş sayılan sözleşmeler için yüklenicinin başka bir hak talebinde bulunamayacağı kuralına yer verildiği gerekçeleriyle, …-TL’nin davacıya ödenmesi talebinin reddine ilişkin dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idare ile ihale sonucunda imzalanan sözleşmenin 29. maddesi uyarınca yapılan gerçek giderler ile mahrum kalınan yüklenici kârının ödenmesi gerektiği, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 127. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Geçici 23. maddede de aynı yönde kural bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacı ile ihale sonucunda sözleşme imzalandığı, ancak henüz işe başlanmadan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin yayımlandığı, ihalesi yapılmış, ancak 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin yayım tarihinden sonra işe başlanacak şekilde imzalanmış sözleşmelere ilişkin kuralın 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 127. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Geçici 23. maddenin 15. fıkrasında gösterildiği, buna göre ödenecek kalemlerin ve ödeyecek idarelerin açıkça sayıldığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ….’NIN DÜŞÜNCESİ : Dosyanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin birinci fıkrası ve Geçici 8. maddesi uyarınca görevli ve yetkili olan … Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderilmek üzere … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkimi’nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
(1) 2577 sayılı Kanun’un 14/3-a maddesinde, dilekçelerin görev ve yetki yönünden inceleneceği belirtilmiş; 15/1-a maddesinde, 14. maddenin 3/a bendine göre idari yargının görevli olduğu konularda görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
(2) 2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda söz konusu yargılama usulünün uygulanacağı; (g) bendinde ise, verilen nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği kurala bağlanmıştır.
(3) 2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği, ikinci fıkrasında istinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyaların bölge idare mahkemesine gönderileceği, sekizinci fıkrasında ise, ivedi yargılama usulüne tâbi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamayacağı kuralına yer verilmiştir.
(4) 2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 27. maddesiyle eklenen Geçici 8. maddenin birinci fıkrasında, ivedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanun’un, bu Kanun’la değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinin Tüm Yurtta Göreve Başlayacakları Tarihe İlişkin Karar” ile, Bölge İdare Mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta görevlerine başlayacakları ilan edilmiştir. Aktarılan düzenlemelere göre ivedi yargılama usulüne tâbi olan işlemlerden doğan uyuşmazlıklarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerince verilen kararlara karşı hangi tarihte verildiğine bakılmaksızın temyiz kanun yoluna başvurulabileceği, bunlar dışında kalan uyuşmazlıklarla ilgili olarak 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlara karşı kural olarak istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, ancak 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde tahdidî olarak sayılan uyuşmazlıklarla ilgili kararlara karşı istinaf kanun yolundan sonra temyiz kanun yoluna da başvurulabileceği açıktır.
(5) Dosyanın incelenmesinden, … İl Sağlık Müdürlüğü’nce yapılan … kayıt no.lu ihale kapsamında, “2018-2019-2020 Yılları Malzemesiz Genel Temizlik ve Veri Giriş Hizmeti ile Hasta Karşılama Hizmet Alımı” işinin 2. kısmı olan “2018-2019-2020 Yılları Veri Giriş Hizmeti ile Hasta Karşılama Hizmet Alımı” işinin 1., 2. ve 3. kısımlarının davacının uhdesinde kalmasına binaen 1. kısım için davacı şirket ile ilgili idare arasında 23/11/2017 tarihinde sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 9. maddesi uyarınca işin başlama tarihinin 01/01/2018, bitirme tarihinin de 31/12/2020 olarak belirlendiği, ancak, işin başlama tarihinden önce 24/12/2017 tarih ve 30280 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca imzalanan sözleşmenin feshedilmiş sayılması üzerine, davacı şirket tarafından sözleşme bedelinin %80’i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5’i oranında bedele tekabül eden …-TL’nin tarafına ödenmesi talebinde bulunulduğu, bu talebin reddi üzerine bakılan davanın açıldığı, İdare Mahkemesince davanın 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinde düzenlenen ivedi yargılama usulüne tâbi olduğu değerlendirilerek, 15 gün içinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
(6) Mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna mı yoksa temyiz kanun yoluna mı başvurulabileceğinin belirlenmesi için öncelikle dava konusu uyuşmazlığın ivedi yargılama usulüne tâbi olup olmadığının tespiti zorunludur. 2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı kurala bağlandığından, ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklardan ne anlaşılması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
(7) Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararları ile ihale sürecinde sözleşme öncesi işlemlerin ihale işlemi, dolayısıyla idari işlem olmaları nedeniyle idari yargının görev alanına girdiği kabul edilmiş ve bu yöndeki kararlar istikrar kazanmış bulunmaktadır.
(8) Öte yandan ihale işlemlerine ilişkin idari usulü düzenleyen temel kanunlardan olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 4. maddesinde ihalenin “Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayı ile tamamlanan sözleşmeden önceki işlemleri”, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 4. maddesinde ise “Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve ihale yetkilisinin onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan işlemleri” ifade ettiği belirtilmiş olup, bu kanunî tanımlamalar ve istikrar kazanan içtihatlar dikkate alınarak ihale ilanı ile başlayıp sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan süreçte idarece tesis edilen işlemlerin ivedi yargılama usulüne tâbi ihale işlemleri olduğunun kabulü gerekir.
(9) 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesinin gerekçesinde, “İdari yargıda davaların tümü aynı usul takip edilmek suretiyle sonuçlandırılmaktadır. Ancak idari davaların bazıları, niteliği itibarıyla diğerlerinden farklıdır. Bu tür davaların geciktirilmeksizin karara bağlanması gerekmektedir. Bu bakımdan, gecikerek karar verilmesinde hem idare hem de davacılar bakımından katlanılması zor ya da imkânsız sonuçlar doğuracak sınırlı sayıdaki dava türünün, diğerlerine göre daha ivedi bir şekilde sonuçlandırılması gerekmektedir. Yargısal sürecin, süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan ihale, özelleştirme, acele kamulaştırma uyuşmazlıklarından kaynaklanan bazı davaların ivedilikle sonuçlandırılmaması hâlinde, hukuki belirsizlik doğmasına neden olunmaktadır. Madde ile Avrupa örneklerinde olduğu gibi idari yargılamaya ivedi yargılama usulü kurumu kazandırılmaktadır.” açıklamalarına yer verilmiştir.
(10) Kanun’un gerekçesinde de ifade edildiği üzere, sınırlı sayıdaki dava türü ivedi yargılama usulüne tâbidir. Nitekim gerekçede ihaleyle bağlantılı tüm işlemlerin değil, yargısal sürecin süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan ihale uyuşmazlıklarının bu yargılama usulüne tâbi kılındığı vurgulanmıştır.
(11) Bu itibarla, sözleşmenin feshedilmiş sayılması nedeniyle uğranılan zararın tazmini niteliğinde olan ve öncelikle sonuçlandırılması özel önem taşıyan uyuşmazlık olarak nitelendirilmesine imkân bulunmayan sözleşme bedelinin %80’i ile sözleşme fiyatlarıyla yapılan işin tutarı arasındaki bedel farkının %5’i oranında bedele tekabül eden …-TL’nin davacıya ödenmesi isteminin reddinden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlık ivedi yargılama usulü kapsamında yer almadığından, istemin … Bölge İdare Mahkemesi’nce karara bağlanması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
2. Dosyanın istinaf incelemesinde görevli (ve yetkili) … Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderilmek üzere kararı veren … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 11/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.