Danıştay Kararı 13. Daire 2018/3500 E. 2023/1339 K. 22.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/3500 E.  ,  2023/1339 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/3500
Karar No:2023/1339

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Defterdarlığı … Emlak Daire Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul Defterdarlığı’nca gerçekleştirilen İstanbul ili, Şişli ilçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:… no’lu bağımsız bölümde bulunan lojmanın satışına ilişkin … tarih ve … sayılı ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; savunma ekinde gönderilen bilgi ve belgelerin ve gerekse yapılan ara karara istinaden gönderilen tüm belgelerin tetkikinden; kamu konutu olarak tahsis edilen bağımsız bölümün bu tahsis amacının sona erdiğine veya tahsis amacı dışında kullanıldığına dair herhangi bir bilgi, belge ve tespit bulunmadığı, satışa konu bağımsız bölümün kamu konutu olarak tahsisli iken salt satın alma taleplerine istinaden kamu konutu tahsisinin Defterdarlık Makamının 31/10/2017 tarihli Olur’u ile kaldırıldığı ve iş bu Olur işleminin davacıya tebliğ edilmediği, keza 31/10/2017 Olur işleminden sonra taşınmazın satışına ilişkin sürecin başlatıldığı 2018/Mart ayına kadar geçen dört aylık süreçte davacıya bu hususta herhangi bir bilgilendirme de yapılmadığı, yine taşınmazın kamu konutu tahsisinin kaldırılmasından sonra 2886 sayılı kanun kapsamında davacı adına herhangi bir işlem de tesis edilmeyip davacının anılan taşınmazda 2018/Nisan ayı dahil lojman kira bedeli ödeyerek ikamet etmeye devam ettiği, bu süreçte kamu konutlarında oturanların ikamet ettikleri kamu konutunu öncelikli ve peşin veya taksitle olarak satın alma hakkını düzenleyen 7061 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi nedeniyle davacı tarafından anılan taşınmazın bu kanun kapsamında satışına ilişkin davalı idare nezdinde girişimlerde bulunulduğunun görüldüğü, bu durumda; kamu konutu olarak tahsis edilen davaya konu taşınmazın tahsis amacının sona erdiğine ve tahsis amacı dışında kullanıldığına dair herhangi bir bilgi, belge ve tespit bulunmadan salt satın alma talebi olduğundan bahisle söz konusu taşınmazın kamu konutu tahsisinin kaldırılmasında ve müteakiben kamu konutunda oturan davacının 7061 sayılı kanun kapsamında doğan haklarını kullanılmasına engel olacak şekilde taşınmazın 2886 sayılı Kanun kapsamında satışına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davaya konu bağımsız bölümün Maliye Hazine adına tescilli olduğu, davacıya sıra tahsisli olarak tahsis edildiği, başkanlıklarına tahsisli yeterli sayıda lojman bulunmaması ve ve lojman sırası bekleyen çok sayıda personel bulunması nedeniyle davacının süre uzatım talebinin reddedildiği ve başka bir işleme gerek olmaksızın Kaymakamlık marifetiyle tahliye edileceğinin kendisine tebliğ edildiği, bu kez taşınmazla ilgili satın alma talepleri bulunduğundan İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nca verilen olumlu görüş üzerine … tarih ve … sayılı Defterdarlık Makam Oluruyla bağımsız bölümün lojman tahsisinin kaldırıldığı, bu nedenle taşınmazın 31/10/2017 tarihi itibariyle kamu konutu özelliğini kaybettiğinden 05/12/2017 tarihinde yayımlanan 7061 sayılı kanun kapsamında doğrudan davacıya satışının mümkün olmadığı, davacının 31/10/2013 tarihinden sonra taşınmazı izinsiz kullanmaya devam ettiği, bu hususla ilgili davacıya gerekli bildirimlerin yapıldığı, yapılan ihale işleminin usule uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Mülkiyeti Hazineye ait ve davalı idareye tahsisli İstanbul ili, Şişli ilçesi, … Mah. … Sok. No:… no’lu kamu konutu niteliğindeki bağımsız bölüm, Konut Tahsis Komisyonu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nde Şef ünvanlı davacıya Kamu Konutları Yönetmeliği’nin “Sıra Tahsisli Konutların Tahsis Şekli” başlıklı 9. maddesine göre 5 yıl süre ile tahsis edilmiştir.
Anılan konutun, muhtelif kişilerce satın alınma taleplerine istinaden davalı idarece İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan bağımsız bölümün tahsisinin kaldırılarak satılmasında sakınca olup olmadığı yönünde görüş istenildiği, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nca kamu konutunun tahsisinin kaldırılmasında sakınca bulunmadığının belirtilmesi üzerine Defterdarlık Makamı’nın … tarih ve … sayılı Olur’u ile 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45.maddesi uyarınca 20/04/2018 tarihlinde satışının gerçekleştirilmesine karar verilmiştir.
Davacının 28/03/2018 tarihli başvurusu ile konutun tarafına satışının gerçekleştirilmesinin istenildiği, … tarih ve … sayılı yazı ile hazineye ait taşınmazların doğrudan satışının mümkün olmadığı ve bu kapsamda 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesi uyarınca satış işleminin gerçekleştirileceğinin bildirildiği, bunun üzerine 04/04/2018 tarihli başvuru ile 7061 sayılı Kanun kapsamında satış şartlarından faydalanıp faydalanamayacağına yönelik bilgi verilmesi ve faydalanabileceği takdirde satış işleminin durdurulmasının istenildiği, … tarih ve … sayılı yazı ile 7061 sayılı Kanun kapsamında kapsamından faydalanılmasının mümkün olmadığı ve ihalenin ilan edilmiş olması nedeniyle satışın durdurulamayacağının bildirildiği, bu yazıya cevaben davacının 20/04/2018 tarihli başvurusu ile 7061 sayılı Kanun kapsamından faydalandırılmadığı gerekçesiyle ihalenin iptalinin istenildiği, … tarih ve … sayılı yazı ile ihalenin en yüksek teklifi veren istekliye ihale edildiği ve onaylandığı ve ihalenin iptalinin gerektirecek bir hususun bulunmadığı bildirilmiştir.
20/04/2018 tarihinde yapılan ihaleye davacının katılmadığı, neticede tahmini bedeli 800.000,00-TL olan taşınmazın 805.000,00-TL bedel ile dava dışı …’a ihalesinin gerçekleştirildiği, söz konusu ihalenin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
11/11/1983 tarih ve 18218 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu’nun “Konuttan çıkma” başlıklı 7. maddesinde, “Bu Kanun kapsamına giren; (…) b) Sıra tahsisli konutlarda oturanlar; beş yıllık oturma süresinin bitiminden itibaren onbeş gün veya yararlanacak başka biri olmaması nedeniyle oturmaya devam etmesine izin verilmiş ise çıkması için idarece yapılan tebligat tarihinden itibaren bir ay içinde, emeklilik, istifa, başka bir yere nakil ve her ne sebeple olursa olsun memuriyet sıfatı kalkanlar ilişiklerinin kesildiği tarihten itibaren iki ay içinde konutlardan çıkmak zorundadırlar.” kuralına yer verilmiştir.
4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 4. maddesine 7061 sayılı Kanun’un 58. maddesi ile eklenen beşinci fıkrasında, “Savunma, güvenlik, adalet ve istihbarat hizmetlerini yürüten personel tarafından kullanılanlar hariç olmak üzere, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, döner sermayelerin, fonların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları hariç özel kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş diğer kamu idarelerinin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müesseselerinin ve sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıklar ve şirketlerin mülkiyetinde veya tasarrufunda bulunan kamu konutları ekonomiye kazandırılır. Buna ilişkin her türlü iş ve işlemin yürütülmesinde mahalli idarelere ait konutlar için ilgili idareler, diğerleri için Bakanlık yetkilidir.”; yedinci fıkrasında, “Kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutları bağımsız bölümler halinde, üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmamış kamu konutu bulunan taşınmazlar ise üzerindeki yapılarla birlikte bir bütün olarak, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununda yer alan hükümler çerçevesinde ihale yoluyla satılır. Taşınmazların satışından elde edilen gelirler, genel bütçeli idarelerde ilgili idarenin merkez muhasebe birimi hesaplarına aktarılır ve özel gelir kaydedilir. Özel gelir kaydedilen bu tutar karşılığında idarenin yatırım bütçesine öncelikle personelinin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla ödenek kaydetmeye Hazine ve Maliye Bakanı yetkilidir. Özel bütçeli idarelerde bu gelirler muhasebe birimi hesaplarına aktarılır ve bütçelerine gelir olarak kaydedilir. İdareler bu gelirleri öncelikle personelinin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde ödenek eklemek suretiyle kullanır. Diğer kamu idarelerinde ise, elde edilen gelirler kendi mevzuatına göre muhasebe birimi hesaplarına aktarılarak bütçelerine gelir olarak kaydedilir ve ilgili mevzuatına göre öncelikle personelinin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla kullanılır. Değerlendirme işlemleri sırasında taşınmazlar için yapılan masraflar aktarılacak gelirlerden düşülür.”; sekizinci fıkrasında, “İhale yapıldığı tarihte görev, sıra ve hizmet tahsisli ve kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutlarında oturanlar, ikamet ettikleri kamu konutunu öncelikli olarak satın alma hakkına sahiptirler. İhale bedeli öncelikli alım hakkı sahibi tarafından peşin veya taksitli olarak ödenebilir, peşin olarak ödenmesi halinde yüzde on indirim uygulanır.” kuralları yer almaktadır.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “Açık teklif usulü ile yapılabilecek ihaleler” başlıklı 45. maddesinde, “Bu Kanunun 1 inci maddesinde yazılı işlerden, tahmin edilen bedeli her yıl Genel Bütçe Kanunu ile tespit edilecek tutarı geçmeyen ihaleler açık teklif usulüyle yapılabilir.” kuralı yer almıştır.
10/10/2006 tarih ve 26315 sayılı resmi gazetede yayımlanan Kamu İdarelerine Ait Taşınmazlarin Tahsis ve Devri Hakkında Yönetmeliğin 22. maddesinde, “(1) Kamu idareleri tahsis ve devir yetkilerini sınırlarını açıkça belirtmek suretiyle alt birimlerine veya yerel birimlerine devredebilirler. Tahsis veya devir yetkisi yerel birimlere devredilmiş ise; tahsis, devir, tahsis kaldırma ve geri alma talepleri merkeze gönderilmeksizin mevcut mevzuata göre yerel birimlerce değerlendirilerek sonuçlandırılır.” kuralı yer almıştır.
24/03/2010 tarih ve 27531 sayılı resmi gazetede yayımlanan 327 sıra numaralı Milli Emlak Genel Tebliği’nin “lII. YETKİ C. Tahsis işlemleri” başlıklı bölümünde, “Valiliklerin (Defterdarlıklar) tahsis yetkisinin; milli emlak dairesi başkanlığı bulunan illerde milli emlak dairesi başkanı, milli emlak dairesi başkanlığı bulunmayan illerde defterdar; Kaymakamlıkların (Malmüdürlükleri) tahsis yetkisi ise; milli emlak müdürlüğü bulunan ilçelerde milli emlak müdürü, milli emlak müdürlüğü bulunmayan ilçelerde malmüdürü tarafından kullanılacağı belirtildikten sonra söz konusu bölümün “1. Valiliklerin (Defterdarlıklar) tahsis yetkisi” başlıklı kısmının 1-ğ bendine göre Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis ve Devri Hakkında Yönetmeliğin 22 nci maddesine dayanılarak, “Tahsis edilen taşınmazlardan tahsis amacı sona eren veya tahsis amacında kullanılmadığı tespit edilen taşınmazların, tahsisli idarenin uygun görüşü alınmak suretiyle tahsisinin kaldırılmasında- Valilikler (Defterdarlıklar) yetkili kılınmıştır.” kuralı yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan mevzuatın değerlendirilmesinden, savunma, güvenlik, adalet ve istihbarat hizmetlerini yürüten personel tarafından kullanılanlar hariç olmak üzere, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, döner sermayelerin, fonların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları hariç özel kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş diğer kamu idarelerinin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müesseselerinin ve sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıklar ve şirketlerin mülkiyetinde veya tasarrufunda bulunan kamu konutlarının ekonomiye kazandırılacağı; ihalenin yapıldığı tarihte görev, sıra ve hizmet tahsisli olarak kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutlarında oturanların ikamet ettikleri kamu konutunu öncelikli olarak satın alma hakkına sahip olduğu; başka bir anlatımla, öncelikli alım hakkına sahip olmak için ihalenin yapıldığı tarihte kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan konutta görev, sıra ve hizmet tahsisli olarak oturma şartının arandığı, beş yıllık oturma süresinin bitiminden itibaren onbeş gün içinde konutlardan çıkmak zorunda olunduğu; öte yandan, kamu konutu olarak tahsis edilen taşınmazlardan tahsis amacı sona eren veya tahsis amacında kullanılmadığı tespit edilen taşınmazların, tahsisinin kaldırılabileceği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, ihale konusu kamu konutunun Konut Tahsis Komisyonu’nun 31/07/2008 tarih ve 386 sayılı kararıyla Kamu Konutları Yönetmeliği’nin 9. maddesi uyarınca davacıya tahsis edildiği, davacının söz konusu kamu konutunda yasal oturma süresinin 31/07/2013 tarihinde dolduğu, Kamu Konutları Kanunu’nun 7. maddesi gereğince sıra tahsisli kamu konutunda oturanların 5 yıllık oturma süresinin bittiği tarihten itibaren 15 gün içinde kamu konutunu boşaltmasının zorunlu olduğu, buna rağmen söz konusu kamu konutunda oturmaya devam edilmesi hâlinde, 4706 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 8. fıkrasında belirtilen görev, sıra ve hizmet tahsisli olarak oturma şartının sağlanamayacağı, uyuşmazlık konusu ihalenin ise 20/04/2018 tarihinde bir diğer deyişle, davacının, konutu tahliye etmesi gereken tarihten itibaren beş yıla yakın bir zaman diliminden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, İstanbul Valiliği’nin (Defterdarlık), … tarih ve … sayılı Olur’u ile ihale konusu konutun kamu konutu tahsisinin kaldırıldığı, dolayısıyla anılan idari işlemin 31/10/2017 tarihinde tesis edildiği dikkate alındığında, 05/12/2017 tarih ve 30261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7061 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 58. maddesi ile eklenen ve yukarıda yer verilen, 4706 sayılı Kanun’un 4. maddesinde öngörülen önalım hakkının şartları ile ilgili düzenlemeyi ihtiva eden yasal değişiklikten önce tesis edildiği, bu bağlamda söz konusu bağımsız bölümün maliye hazinesi adına tapuya tescil edildiği ve kamu konutu(lojman) vasfını yitirdiği, bu bakımdan davacının anılan konutta ihalenin yapıldığı tarihte oturup oturmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmasına gerek olmaksızın İhale konu taşınmazın 4706 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile 385 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği’nin 8. maddesi uyarınca ön alım hakkı sahibi olması için gerekli şartlardan olan “tahsis” ve “kamu konutu” şartını taşımadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonuca ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVANIN REDDİNE,
4.Ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL ilk derece yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5….-TL temyiz yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
6. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olan davalı idareden tahsil edilemeyen toplam … TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydedilmesine, gereği için Mahkemece ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
7. Posta giderleri avansından artan tutarın davalı idareye iadesine,
8. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
9. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 22/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.