Danıştay Kararı 13. Daire 2018/3319 E. 2019/3528 K. 11.11.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/3319 E.  ,  2019/3528 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/3319
Karar No:2019/3528

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av….

KARŞI TARAF (DAVALI) : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi .. İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, sanayi abone grubu yerine ticarethane abone grubu tarifesine göre fiyat farkı tahakkuk ettirilmesi nedeniyle dağıtım lisansı sahibi olan …Elektrik Dağıtım A.Ş. hakkında yürütülen soruşturma sonucunda; … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin fark faturası çıkarmasının, 3002 sayılı Kurul kararının eki 21 Dağıtım Şirketi İçin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar’ın 1. maddesinin (a) bendinde yer alan ‘Sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki ilk fatura dönemi sonuna kadar yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi hâlinde tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesinden faturalandırılır.’ kuralına aykırılık teşkil etmediği; bazı sanayi kuruluşlarına fatura üzerinde sanayi sicil belgesi sürelerinin dolmakta olduğuna ilişkin uyarı yapılırken bazı illerde bu ikazların yapılmayarak “eşit taraflar arasında ayrım gözetilmemesi” ilkesine aykırı davranılmasının 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 9. maddesinin 2. fıkrası ile Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 25. maddesinin 1. Fıkrasının (c) bendine aykırı olduğu, bu nedenle …Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye ihtarda bulunulmasına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu işlemin ilk kısmında, sanayi abonelerinin, vizesi bitmiş sanayi sicil belgelerinin vizelerini yenileyerek elektrik dağıtım şirketlerine ibraz etmelerinin zorunluluk olduğu, uyuşmazlık konusu düzenleme ile ilk abonelik başvurusu sırasında sanayi abone grubundan sözleşme yapılabilmesi için gerekli olan sanayi sicil belgesinin, sözleşme imzalandıktan sonraki dönemde ve sözleşme süresi boyunca dağıtım şirketine ibraz zorunluluğu getirilerek, ilgilisinin hâlen sanayi tesisi olup olmadığı ve davalı idare tarafından yapılan düzenlemelerle aboneler için getirilen tarife avantajlarından yararlanıp yararlanamayacağı, abonenin kullanmış olduğu elektriğe ilişkin fiyatlandırmanın başka bir tarife sınıfı veya tarife grubu üzerinden yapılmasının gerekip gerekmediğinin tespiti ve bunun teyit edilmesinin amaçlandığı, dolayısıyla sanayi sicil belgesi ibraz edilmediğinden dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği, dava konusu işlemin ikinci kısmında, …’ın, bazı sanayi kuruluşlarına, fatura üzerinde, sanayi sicil belgesi sürelerinin dolmakta olduğuna ilişkin uyarı yaparken, bazı illerde bu ikazları yapmayarak “eşit taraflar arasında ayrım gözetilmemesi” ilkesine aykırı davranmasının, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 9. maddesinin 2. fıkrası ile Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 25. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi hükmüne aykırı olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemin lehe olan kanun hükmünün uygulanması ilkesine göre tesis edilen dava konusu Kurul kararının ikinci kısmında da hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının yeterli gerekçe içermediği ve adil yargılanma hakkının ihlâl edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacı şirket, … ilinde sanayi işletmesi olan bir şirkettir.
…’ın, … ilinde sanayi işletmesi olan ve sanayi sicil belgesini ibraz etmeyen bazı abonelere fark faturası çıkarmadan önce bilgilendirme yaptığı, bazı abonelere ise böyle bir bilgilendirme yapmadığı iddiasına yönelik olarak Kurul tarafından yürütülen soruşturma sonucunda; …’ın, fark faturası çıkarmasının, 3002 sayılı Kurul kararının eki 21 Dağıtım Şirketi İçin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar’ın 1. maddesinin (a) bendinde yer alan ‘Sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki ilk fatura dönemi sonuna kadar yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi hâlinde tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesinden faturalandırılır.’ kuralına aykırılık teşkil etmediği; bazı sanayi kuruluşlarına fatura üzerinde sanayi sicil belgesi sürelerinin dolmakta olduğuna ilişkin uyarı yapılırken bazı illerde bu ikazların yapılmayarak “eşit taraflar arasında ayrım gözetilmemesi” ilkesine aykırı davranılmasının 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 9. maddesinin 2. fıkrası ile Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 25. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine aykırı olduğu, bu nedenle …’e ihtarda bulunulmasına ilişkin 11/07/2013 tarih ve 4498-3 sayılı Kurul kararı alınmıştır.
Anılan Kurul kararının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 30. maddesiyle başlığı “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” olarak değiştirilen 4628 sayılı Kanun’un dava konusu Kurul kararının tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan 1. maddesinde, “Bu Kanunun amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanmasıdır;” 2. maddesinin 2. fıkrasında, “Piyasada faaliyet gösterecek tüzel kişilerin faaliyetlerinde uymaları gereken usul ve esaslar bu Kanun ve ilgili yönetmeliklerle düzenlenir;” 13. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, “Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Bir gerçek veya tüzel kişinin tabi olduğu tarifede öngörülen ödemelerden herhangi birisini yapmaması hâlinde, söz konusu hizmetin durdurulmasını da içeren usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Tarife onayı gerektiren bir lisansın verilmesi ile birlikte, içinde bulunulan yıla ait tarife de Kurulca incelenerek onaylanır.” kuralına yer verilmiş; 5. maddesinin 6. ve 7. fıkralarında ise, “Tüketicilere güvenilir, kaliteli, kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmeti verilmesini teminen gerekli düzenlemeleri yapmak, bu Kanun hükümlerinin uygulanması ve bu Kanunla kendisine verilen görevleri yerine getirmek için gerekli olan ve piyasada rekabeti geliştirmeye yönelik olarak gerçek ve tüzel kişilerin uymaları gereken, talimatları ve tebliğleri, şebeke yönetmeliğini, dağıtım yönetmeliğini, müşteri hizmetleri yönetmeliğini ve dengeleme ve uzlaştırma yönetmeliğini onaylamak.” Kurul’un görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği’nin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan “Abone grupları” başlıklı 22. maddesinde, “Tarife önerilerinde yer alan abone grupları temel olarak mesken, sanayi, ticarethane, tarımsal sulama ve aydınlatma gruplarından oluşur. Tarifeleri düzenlemeye tabi tüzel kişiler tarafından alt gruplar ya da bölgesel özellikler ve yük eğrilerine göre yeni abone grupları önerilebilir. Ancak, aynı abone grubuna dahil edilen tüketicilerin benzer maliyet yapısına ve benzer tüketim veya talep eğilimine sahip olması zorunludur.” kuruluna yer verilmek suretiyle temel abone grupları belirlenmiştir.
25/09/2002 tarih ve 24887 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren mülga Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 23. maddesinde, (1) Ödeme bildirimine ilişkin hatalar; hatalı sayaç okunması, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması ya da mükerrer ödeme bildirimi düzenlenmesi gibi hususlardır. (2) Hatalı bildirimlere karşı, müşteri tarafından fatura tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde perakende satış şirketine itiraz edilebilir. İtirazın yapılmış olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İtiraza konu tüketim bedeli ile müşterinin bir önceki tüketim döneminde ödemiş olduğu tüketim bedeli arasındaki farkın yüzde otuzdan fazla olması durumunda müşteri, bir önceki dönem tüketim bedeli kadarını son ödeme tarihinden önce ödeyebilir. Bu durumda müşteriye 24 üncü madde hükümleri uygulanmaz. (3) İtiraz, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından başvuru tarihini izleyen en geç on iş günü içerisinde incelenerek sonuçlandırılır. (4) İtirazın dağıtım şirketini ilgilendiren hususlarla ilgili olduğunun tespit edilmesi halinde, itiraz geliş tarihinden itibaren perakende satış lisansı sahibi tarafından iki iş günü içerisinde dağıtım şirketine iletilir. Dağıtım şirketi itirazın kendisine ulaştığı tarihten itibaren on iş günü içerisinde inceleme sonuçlarını perakende satış şirketine bildirir. İnceleme sonuçları Perakende satış şirketi tarafından en geç üç iş günü içerisinde müşteriye yazılı olarak bildirilir. (5) İnceleme sonucuna göre itirazın haklı bulunmaması halinde, itiraza konu tüketim bedelinin eksik tahsil edilen kısmı, müşteriden tahsil edilir.” kuralı yer almıştır.
08/05/2014 tarih ve 28994 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Faturalarda ve faturalandırmaya esas unsurlarda hata tespiti” başlıklı 13. maddesinde,” (1) Bu madde kapsamındaki hatalar; sayacın hatalı okunması, yanlış tarife veya reaktif ve aktif enerjiye ilişkin yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması gibi hususlardır. Mükerrer ödeme bildirimi de bu fıkra kapsamında değerlendirilir…(6) Bu madde çerçevesinde dağıtım şirketi veya ilgili tedarikçi tarafından hatalı tespitte bulunulduğu sonucuna varılması hâlinde, a) Yapılan tespitin dağıtım şirketinin ve/veya tedarikçinin lehine olması durumunda, 1) Tüketim miktarının hesabında esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması hâlinde 12 ayı, bulunmaması hâlinde ise doksan günü aşamaz. 2) Tüketici tarafından ödenecek tutar, tüketicinin talep etmesi hâlinde, tüketim miktarının hesabında esas alınacak süre içerisindeki ay sayısı kadar eşit taksitler halinde ödenir. Bu bent kapsamında yapılacak hesaplamalarda ve taksitlendirmede gecikme zammı uygulanmaz…” kuralına yer verilmiştir.
30/05/2018 tarih ve 30436 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Faturalarda ve faturalandırmaya esas unsurlarda hata tespiti” başlıklı 36. maddesinde, (1) Bu madde kapsamındaki hatalar; çarpan hatası, sayacın hatalı okunması ve tüketim miktarının hatalı hesaplanmasına bağlı dağıtım şirketi kaynaklı ya da yanlış tarife ile diğer bedellerin hatalı hesaplanmasına bağlı tedarikçi kaynaklı hatalardır. Mükerrer ödeme bildirimi de bu fıkra kapsamında değerlendirilir…(5) Bu madde çerçevesinde dağıtım şirketi veya ilgili tedarikçi tarafından hatalı tespitte bulunulduğu sonucuna varılması halinde; a) Yapılan hatalı tespitin giderilmesine ilişkin yapılacak işlemin dağıtım şirketinin ve/veya tedarikçinin lehine olması durumunda; 1) Tüketim miktarının hesabında esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması hâlinde 180 günü, bulunmaması hâlinde ise 90 günü aşamaz. 2) Tüketici tarafından ödenecek tutar, tüketim miktarının hesabında esas alınacak süre içerisindeki ay sayısı kadar eşit taksitler halinde ödenir. Taksitlendirme yapılması halinde vade farkı alınmaz. Tüketicinin talebi olması halinde peşin olarak ödeme yapılabilir. Bu bent kapsamında yapılacak hesaplamalarda ve taksitlendirmede gecikme zammı uygulanmaz…” kuralı yer almıştır.
29/12/2010 tarihli ve 3002 sayılı Kurul kararı ekinde yer alan “21 Dağıtım Şirketi İçin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar”ın 1. maddesinin (A) bendinde, “6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununda tanımı yapılan ve ilgili resmî kuruluşça onaylı sanayi sicil belgesini ibraz eden sanayi işletmeleri bu abone grubu kapsamındadır. Sanayi abone grubu tarifesi uygulanması bakımından sanayi sicil belgelerinin, ilgili resmî kuruluş tarafından yayımlanan tebliğ çerçevesinde geçerliliği esas olup, ilgili resmî kuruluş tarafından vize edilen sanayi sicil belgelerinin onaylı bir sureti eş zamanlı olarak dilekçe ekinde ibraz edilir. Sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki ilk fatura dönemi sonuna kadar yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi halinde tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesinden faturalandırılır.” kuralı bulunmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemesi’nin, dava konusu Kurul kararının ikinci kısmı yönünden istinaf başvurusunun reddine yönelik kararında hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bölge İdare Mahkemesi’nin, dava konusu Kurul kararının birinci kısmı yönünden davanın reddine yönelik kısma incelendiğinde:
Dava konusu işleme esas alınan Kurul’un 29/12/2010 tarih ve 3002 sayılı kararının eki 21 Dağıtım Şirketi İçin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar’ın 1. maddesinin (A) bendindeki ”Sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki ilk fatura dönemi sonuna kadar yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi hâlinde tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesinden faturalandırılır.” ibaresinin iptali istemiyle açılan davada, Dairemizin 14/06/2017 tarih ve E.2013/3579, K.2017/1936 sayılı kararıyla, anılan ibare iptal edilmiş ancak davalı idarenin temyiz istemi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 31/01/2019 tarih ve E:2017/2753, K:2019/332 sayılı kararı ile Dairemiz kararı bozulmuştur.
Bu durumda, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun anılan kararı sonrasında, …’ın davacının tarifesini değiştirmeden önce bilgilendirme yükümlülüğü altında olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, dağıtım şirketinin sanayi sicil belgesi ibraz etmeyen abonelere kullandırdığı elektrik için hatalı tüketim bedelini (abone grubu değişikliği yapılmadığı için ortaya çıkan fark faturasını) geçmişe dönük olarak isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Bir hakkın kullanılmasının açıkça adaletsizlik oluşturduğu durumlarda ve gerçek hakkın tanınması ve bireyin korunması için zorunluluk hallerinde, dürüstlük kuralı uygulama alanı bulur ve haksızlığı düzeltici işlevini yerine getirir.
Uyuşmazlığın çıktığı tarihte yürürlükte olan 25/09/2002 tarihli mülga Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 23. maddesinde, tüketim bedelinin hatalı hesaplanmasının ödeme bildirimine ilişkin hata olarak kabul edilmiş, bu hataya müşteri tarafından, faturanın tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde perakende satış şirketine itiraz edilebileceği düzenlenmiş, ancak anılan kararda, dağıtım şirketinin hatalı hesapladığı tüketim bedelini geriye dönük ne kadar süre isteyebileceğine yer verilmemiştir.
Aktarılan kuraldaki eksiklik dürüstlük kuralına uygun bir şekilde yorumlandığında, dağıtım şirketinin; hatalı hesapladığı tüketim bedelini mâkûl bir süreyle sınırlı olarak geriye dönük isteyebileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Nitekim davalı idarenin hatalı hesaplanan tüketim bedellerine yönelik fark faturası çıkarma süresini, tüketim tarihinden sonra yürürlüğe giren 08/05/2014 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nde “doğru bulgu ve belgenin bulunması hâlinde 12 ay, bulunmaması hâlinde ise doksan gün”; 30/05/2018 tarihli Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nde “doğru bulgu ve belgenin bulunması hâlinde 180 gün, bulunmaması hâlinde ise 90 gün”le sınırlandırdığı görülmektedir.
Öte yandan, dağıtım şirketinin, süresi içinde ibraz edilmeyen sanayi sicil belgesi üzerine bu eksikliği takip eden ilk fatura döneminde tespit edip fark faturası çıkararak aboneden istemesi hâlinde, yüksek fatura ödemek zorunda kalacak olan abonenin zaten mevcut olan vizeli sanayi sicil belgesini sunarak anılan eksikliği giderebileceği de açıktır.
Dağıtım şirketinin süresinde ibraz edilmeyen sanayi sicil belgesi nedeniyle geçmişe dönük fark faturası düzenlemesi mümkün ise de bunun mâkûl bir süreyle sınırlandırılması gerekmekte olup böyle bir sınırlama yapılmadan fark faturası düzenlenmiş olması nedeniyle dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Bölge İdare Mahkemesi kararının 11/07/2013 tarih ve 4498-3 sayılı Kurul kararının birinci paragrafı yönünden davanın reddine ilişkin kısmında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddine,
2. …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararının, 11/07/2013 tarih ve 4498-3 sayılı Kurul kararının ikinci kısmı yönünden, ONANMASINA;
3. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:.., K:… sayılı istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararının, 11/07/2013 tarih ve 4498-3 sayılı Kurul kararının birinci kısmı yönünden, BOZULMASINA;
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 11/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.