Danıştay Kararı 13. Daire 2018/3281 E. 2019/3955 K. 02.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/3281 E.  ,  2019/3955 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/3281
Karar No:2019/3955

TEMYİZ EDEN (DAVACI): Makina ve Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumu Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Defterdarlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : … Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü’nce 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 51/a maddesi uyarınca pazarlık usulüyle 18/08/2017 tarihinde gerçekleştirilen hurda malzeme ihalesinin iptal edilerek Kurumlarına satışının yapılmasına ilişkin olarak … Milli Emlak Müdürlüğü’ne … tarihinde yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle (zımnen) reddine dair davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; dava dilekçesinde belirtildiği üzere 18/08/2017 tarihinde yapılan ihalenin iptal edilmesi ve hurdaların satışının kendilerine yapılması talebiyle … tarihinde … Milli Emlak Müdürlüğü’ne başvuruda bulunulduğu, ivedi yargılama usulüne tâbi olan uyuşmazlıkta, dava konusu işlemin tesis edildiği 18/08/2017 tarihinden itibaren 30 gün içinde ve en son 17/09/2017 tarihinde dava açılması gerekirken, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/A-2/(b) maddesine aykırı olarak … tarihinde idareye başvuruda bulunularak dava açma süresi geçirildikten sonra, 18/10/2017 tarihinde açılan işbu davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, dava konusu işlemin zımni ret işlemi olduğu, ihale mevzuatına tâbi bir işlem olmadığı, davanın süresinde açıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, … Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü’nce 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 51/a maddesi uyarınca pazarlık usulüyle 18/08/2017 tarihinde gerçekleştirilen hurda malzeme ihalesinin iptal edilerek Kurumlarına satışının yapılmasına ilişkin olarak … Milli Emlak Müdürlüğü’ne … tarihinde yapılan başvuruya cevap verilmesi beklenilmeksizin 13/10/2017 tarihinde (Dilekçe ret kararı verilen … İdare Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyası dava dilekçesinin Mahkeme kayıt tarihi) Mahkeme kaydına giren dilekçeyle bakılan dava açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının ihaleden daha önceden haberdar olduğuna ilişkin herhangi bir tespitin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın 11. maddesinde, “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.”; 36. maddesinde, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.”; 40. maddesinin 2. fıkrasında, “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.”; 125. maddesinde ise, “İdarî işlemlere karşı açılacak davalarda süre yazılı bildirim tarihinde başlar.” kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hâllerde idare mahkemelerinde “altmış gün” olduğu belirtilmiş; aynı maddenin 2. fıkrasında, dava açma süresinin idari uyuşmazlıklarda, yazılı bildirimin yapıldığı, 4. fıkrasında ise ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı kuralı yer almıştır.
2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin 1. fıkrasında, hangi işlemlerden doğan uyuşmazlıkların ivedi yargılama usulüne tâbi olduğu belirtildikten sonra, aynı maddenin 2. fıkrasında, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin “otuz gün” olduğu kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa’nın 125. ve 2577 sayılı Kanun’un 7. maddelerinde, idarî işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı belirtilmek suretiyle dava açma süresinin başlamasında, “yazılı bildirim”in esas alınması öngörülmüş olup, hak arama özgürlüğünün kullanılması bakımından, idarî işlemlerin idare tarafından ilgililere açık ve anlaşılabilir biçimde bildirilmesi gerekmektedir.
Düzenleyici işlemler dışında kalan bireysel nitelikteki idarî işlemlerin iptali istemiyle açılan davalarda, dava açma sürelerinin hesabında, idarî işlemin ilgilisine tebliğ edildiği tarihin esas alınması gerekmekte ise de, idarece tesis edilen işlemin doğrudan tarafı olmayan ve bu nedenle de idarece yazılı bildirim zorunluluğu bulunmayan kişilerin açacakları davalarda, bu kişilerin idarî işlemi öğrenme tarihinin belirlenebildiği durumlarda, öğrenme tarihinin esas alınması gerektiği yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir.
Davacı tarafından … tarih ve … dilekçe ile davalı idareye yapılan başvuruda, 18/08/2017 tarihinde gerçekleştirilen hurda malzeme ihalesinin iptal edilerek Kurumlarına satışının yapılmasının talep edildiği görüldüğünden, davacının en geç bu tarihte ihaleden haberdar olduğu anlaşılmakta olup, bu tarihi izleyen günden itibaren 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinde öngörülen otuz günlük dava açma süresi içinde, 13/10/2017 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşıldığından, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde usul kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 02/12/2019 tarihinde esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.

(X) GEREKÇEDE KARŞI OY :
Anayasa’nın 40/2. maddesi hükmü ile bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye, işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Anayasa’nın 125. maddesinde de, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin “yazılı bildirim” tarihinden başlayacağı belirtilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde, idare mahkemelerinde idari işlemlere karşı dava açma süresinin “altmış gün” olduğu kurala bağlanmış, 20/A maddesinde ise ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin “otuz gün” olduğu öngörülmüştür.
Bu bağlamda, ilgililere herhangi bir yazılı bildirimin yapılmadığı ve idari işlemin bir şekilde öğrenilmesi üzerine dava açıldığı durumda, bu kişilerin kaç gün içinde hangi merciye başvuracaklarını bilmeleri beklenemeyeceğinden, dava açma süresinin hesabı açısından öğrenme tarihinin başlangıç alınması ve aynı şekilde özel dava açma süresinin değil genel dava açma süresinin işletilmesi gerekir.
Olayda; davacı tarafından, … Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü’nce 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 51/a maddesi uyarınca pazarlık usulüyle 18/08/2017 tarihinde gerçekleştirilen hurda malzeme ihalesinin iptal edilerek Kurumlarına satışının yapılmasına ilişkin olarak … Milli Emlak Müdürlüğü’ne … tarihinde yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine dair davalı idare işleminin iptali istemiyle 13/10/2017 tarihinde (Dilekçe ret kararı verilen … İdare Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyası dava dilekçesinin Mahkeme kayıt tarihi) bakılan davanın açıldığı görülmektedir.
Davacının, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinde öngörülen ve özel bir yargılama niteliği taşıyan ivedi yargılama usulünü ve bu usule tâbi işlerde geçerli olan dava açma süresini kendisine yazılı olarak bir bildirim yapılmadığı sürece bilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla ivedi yargılama usulüne tâbi olan bir işlemi öğrendiğinde kaç gün içinde hangi merciye başvuracağını ya da doğrudan dava açıp açamayacağını bilmesi beklenemez.
Bu itibarla, uyuşmazlığın ivedi yargılama usulüne tâbi olduğu ve dava açma süresinin otuz gün olduğu yolunda kendisine yazılı bildirim yapılmayan davacının, … tarihinde öğrendiği hurda malzeme satış ihalesinin iptal edilerek Kurumlarına satışının yapılması için altmış günlük genel dava açma süresi içerisinde, 13/10/2017 tarihinde açtığı davanın süresinde olduğunun kabulü gerekir.
Açıklanan nedenle, davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla, gerekçe yönünden karara katılmıyorum.