Danıştay Kararı 13. Daire 2018/3216 E. 2018/2634 K. 27.09.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/3216 E.  ,  2018/2634 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/3216
Karar No:2018/2634

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … A.Ş.
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin dava konusu işlemin iptali yolundaki … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; 6. fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un, 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirilen “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.” kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 46. maddesini değiştiren 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesinin gerekçesinde, “İstinaf kanun yolu incelenmesi sonucunda Bölge İdare Mahkemelerince esas hakkında karara bağlanan dava türlerinden temyize tabi olanlar, tahdidi olarak sayılmak suretiyle düzenlenmektedir.” açıklaması yer almaktadır.
2577 sayılı Kanun’un “Temyiz dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması hâlinde, kararı veren merciin, temyiz isteminin reddine karar vereceği; ilgili merciin bu kararına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; aynı maddenin yedinci fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşılması durumunda, altıncı fıkrada sözü edilen kararın, dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesince kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değişik 46. maddesinin (d) bendinde, “Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları” hakkında verilen kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği belirtilmiştir. “Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlem”den anlaşılması gereken ise, yürütülmekte olan bir faaliyetin engellenmesi, diğer bir ifadeyle, belirlenmiş bir ticari faaliyetin devamı sırasında sürdürülmesinin önlenmesi olup, Kanun’da tahdidi olarak sayılan ve bu nitelikte olmayan işlemlere ilişkin davalarda verilen kararlara karşı istinaf kanun yolundan sonra temyiz kanun yoluna başvurulması imkânı bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … nolu parseldeki taşınmaz üzerinde lisanssız elektrik üretimine yönelik olarak yapılan bağlantı başvurusunun, trafo merkezinde yeterli kapasite bulunmadığı gerekçesiyle reddine yönelik … A.Ş’nin 01.08.2016 tarih, E…. sayılı işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı; … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile, … Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dava konusu işlemin iptaline karar verildiği; davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesi uyarınca otuz gün içinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, bunun üzerine davalı tarafından … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararının bozulması talebi ile temyiz başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Bölge idare mahkemelerinin hangi davalar hakkında verdikleri kararların temyiz edilebileceği 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde tahdidi olarak sayılmış olup, lisanssız elektrik üretimine yönelik bağlantı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davanın bu kapsamda değerlendirilemeyeceği; başka bir anlatımla, konusunun yüz bin Türk lirasını aşan idari işlemlere ilişkin olmaması, belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen bir işleme veya düzenleyici ve denetleyici kurul tarafından alınan kararlara karşı açılan bir dava niteliğinde bulunmaması nedeniyle Bölge İdare Mahkemesince istinaf başvurusu üzerine verilen işbu kararın kesin olduğu açıktır.
Bu itibarla, istinaf incelemesi üzerine kesinleşen kararlar aleyhine temyiz isteminde bulunulması hukuken mümkün olmadığından, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara yönelik temyiz isteminin incelenemeyeceği kuşkusuzdur.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. Dairemiz kararının bir örneği Mahkemece … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 7. fıkrası uyarınca kesin olarak 27/09/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyizen incelenmesi istenen Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizi kabil kararlardan olup olmadığının belirlenebilmesi için, 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin (d) bendinde yer alan “belli bir ticarî faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemler” ibaresinin irdelenmesi gerekmektedir.
Belli bir ticarî faaliyetin icrasını engelleyen işlemlerden, sadece yürütülmekte olan bir faaliyetin engellenmesi değil, bir ticarî faaliyetin başlatılması amacıyla yapılan başvuruların reddine ilişkin olarak tesis edilen işlemler de anlaşılmalıdır. Çünkü, gerek yürütülmekte olan bir ticarî faaliyetin engellenmesi, gerekse başlatılmak istenen ticarî amaçlı bir faaliyet için zorunlu olan idarî izinlerin verilmemesinin, belli bir ticarî faaliyetin “icrasını” yani yapılmasını (yerine getirilmesini) engelleyen işlem olduğu açıktır.
Bu itibarla, lisanssız güneş enerji santrali (GES) kurulması amacıyla yapılan bağlantı başvurusunun, trafo merkezinde yeterli kapasite bulunmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin işleme karşı açılan davada, istinaf başvurusu üzerine Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın temyize tâbi olduğunun kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, Bölge İdare Mahkemesi kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.