Danıştay Kararı 13. Daire 2018/321 E. 2019/4356 K. 16.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/321 E.  ,  2019/4356 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

ONÜÇÜNCÜ DAİRE

Esas No : 2018/321

Karar No : 2019/4356

DAVACI: …

DAVALI: Özelleştirme İdaresi Başkanlığı

VEKİLİ: …

DAVANIN KONUSU:

1. Özelleştirme kapsam ve programında bulunan … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … no.lu parseldeki 355 m2 yüzölçümlü taşınmazın “satış” yöntemiyle özelleştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen ihale sonucunda en yüksek ikinci teklif sahibi olan davacı tarafından, vadeli satışlarda taşınmaz satış bedeline ilişkin olarak verilmesi gereken kesin teminat mektubu yerine ihaleye konu taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmek suretiyle taşınmaz satış bedelinin ödenmesinden sonra taşınmazın kendisine devredilmesi için davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 20/10/2017 tarih ve 24237 sayılı işleminin,

2. Anılan ihaleye ilişkin olarak davacı tarafından verilen …-TL geçici teminatın İdare lehine irat kaydedilmesine ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 25/10/2017 tarih ve 24845 sayılı işleminin,

3. Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2. fıkrasının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :

Uyuşmazlığa konu ihalenin üzerinde kalması üzerine, davalı idarece sözleşmenin imzalanması için 23/10/2017 tarihine kadar süre verildiği, küçük yatırımcı olması nedeniyle Hazine lehine kanunî ipotek tesis edilmek üzere satın almak için farklı tarihlerde idareye başvuruda bulunulduğu, davalı idarece başvurularının reddine karar verildiği, 4706 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile 313 sıra no.lu Milli Emlak Genel Tebliği uyarınca, Hazine lehine kanunî ipotek tesis edilebileceği, somut olayda davalı idarenin takdir yetkisinin bulunmadığı, kanun koyucu tarafından taşınmazın taksitli satışının düzenlendiği, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun ve Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nde nelerin teminat olarak kabul edileceğinin belirtilmediği, 4706 sayılı Kanun’da kanunî ipotek tesisinin düzenlendiği, davalı idarece teminat olarak banka teminat mektubunun istenildiği, kanunî ipoteğin ise kabul edilmediği, ihaleye konu taşınmazın Hazine taşınmazı olduğu, ihalede 4706 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2. fıkrasının hukukun genel ilkelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :

Öncelikle, usûle ilişkin olarak, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda belirtilen özel dava açma süresi içinde açılmadığı, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.

Esasa ilişkin olarak, en yüksek ikinci teklif sahibi olan davacıya sözleşme imzalamak için 07/09/2017 tarihine kadar süre verildiği, davacının finansman ihtiyacı sebebiyle talep ettiği ek süre talebi uygun görülerek sözleşme imzalama süresinin 23/10/2017 tarihine kadar uzatıldığı, verilen süre içinde davacı tarafından yükümlülükleri yerine getirilmediğinden geçici teminatın irat kaydedildiği, İhale Şartnamesi’nin 14., 15. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın alıcıya nasıl devredileceğinin bilinerek ihaleye teklif verildiği, taşınmaza ipotek tesisi suretiyle devrin mümkün olamayacağı, taşınmazın vadeli alınması hâlinde vadeye bırakılan tutarlar için teminat mektuplarının verilmesinin zorunlu olduğu, davacı tarafından talep edilen hususların ihale şartlarını değiştirilmesine yönelik bir talep olduğu, ihalenin 4046 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik kapsamında gerçekleştirildiği, Hazine’ye ait taşınmazın Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile kapsam ve programa alınarak idarenin mülkiyetine geçtiği, ihale ilanında ve İhale Şartnamesi’nde ihalenin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde yapıldığının belirtildiği, iptali istenen Yönetmelik maddesinin 4046 sayılı Kanun’a ve hukukun genel ilkelerine uygun olduğu savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ:

Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’NUN DÜŞÜNCESİ :

Dava; Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 08/08/2016 tarih ve … sayılı kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınan … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … no.lu parseldeki 355 m2 yüzölçümlü taşınmazın satış ihalesi üzerinde kalan davacı tarafından, ihaleye konu taşınmazı 4706 sayılı Kanun uyarınca taşınmaz üzerinde Hazine lehine kanuni ipotek tesis edilerek satın alma isteğiyle yapılan başvuru üzerine; özelleştirme ihaleleri, “4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun”, “Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği” ile “İhale Şartnamesi”nde yer alan hükümler kapsamında gerçekleştirilmekte olup, İhale Şartnamesinin Devir ve Teslim başlıklı 17. maddesi gereğince verilen ek süre içerisinde gerekliliklerin yerine getirilerek, 23/10/2017 tarihine kadar Taşınmaz Satış Sözleşmesi’nin imzalanması aksi durumda, İhale Şartnamesi hükümleri gereğince, teminatın idare lehine gelir kaydedileceği hususunun davacıya bildirilmesine ilişkin Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nun 20/10/2017 tarih ve 86673822-101.02.03 sayılı işleminin; verilen süre içerisinde satış sözleşmesi imzalaması için gerekli yükümlülükleri yerine getirmediği gerekçesiyle … TL tutarındaki geçici teminatın idare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptal edilmesine ilişkin 25/10/2017 tarih ve 24845 sayılı davalı idare işleminin ve Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.

Davalı idarenin usule yönelik iddiaları yerinde görülmemiştir.

4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, bu Kanun’un amacının, Kanun’un uygulamasında “kuruluş” adı ile anılacak olan …genel ve katma bütçeli idareler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların ve kamu iktisadi teşebbüslerinden kamu iktisadi kuruluşlarının gördükleri kamu hizmetleriyle doğrudan doğruya ilgili olmayan varlıklarının ve iştiraklerindeki paylarının… ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmesine ilişkin esasları düzenlemek olduğu belirtilmiş; 2. maddesinde, özelleştirme uygulamalarındaki ilkeler sayıldıktan sonra, maddenin son fıkrasında, Kanun’daki amaç ve ilkeler doğrultusunda alınacak kararlarda öncelikler ile bunların tâbi olacağı özelleştirme uygulamalarına ilişkin esas ve usullerin, kuruluşların nitelikleri ve ülke ekonomisinin gerektirdiği şartlar da dikkate alınarak Kurul’ca belirleneceği kurala bağlanmış; 3. maddesinde ise, birinci maddede sayılan kuruluşların özelleştirme kapsam ve programına alınmasının; kuruluşların, satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayrî ayni hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair hukukî tasarruflar ile devredilmelerine ilişkin özelleştirme yöntemlerinden hangisi ile özelleştirileceğini belirlemenin Kurul’un görevleri arasında olduğu belirtilmiştir.

4046 sayılı Kanun’a göre, Kanun’da “kuruluş” olarak sayılan genel ve katma bütçeli idarelerin gördükleri kamu hizmetleri ile doğrudan doğruya ilgili olmayan varlıklarının, Kurul’ca, belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmesi yoluna gidilebileceği, genel bütçeli idarelerin gördükleri kamu hizmeti ile doğrudan doğruya ilgili olmayan varlıklarının mülkiyet devri suretiyle özelleştirilmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır.

Anılan Kanun’un “Özelleştirme Yüksek Kurulu ve Görevleri” başlıklı 3. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinde, özelleştirme programına alınan kuruluşların “satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflarla gerçek ve/veya özel hukuk tüzel kişilerine devredilmesi” yöntemleriyle yapılan ihaleler sonucunda ihale komisyonlarınca verilen nihaî kararları onaylama yetkisinin Kurul’a ait olduğu belirtilmiştir.

Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) 3. maddesinin (g) bendinde, ihale şartnamesi, ihale konusu işin genel ve özel şartlarına ilişkin belge olarak tanımlanmış; 10. maddesinde, ihale şartnamesinin, ihale üzerinde kalan tarafından sözleşme imzalanmaması veya idarece belirlenecek miktarda kesin teminat verilmemesi veya diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde geçici teminatın irat kaydedileceği ve gerekli görülen diğer hususları içereceği açıklanmış; 19. maddesinde ise, ihale sonuçlarının onaylanmasından sonra idare tarafından süre belirtilmek suretiyle sözleşme imzalanması hususunda ihale üzerinde kalan teklif sahibine yazılı bildirimde bulunulacağı, idarece uygun görülmesi hâlinde bir defaya mahsus olmak üzere ek süre verilebileceği, idareden kaynaklanan sebeplerle, verilen süre içerisinde sözleşmenin imzalanamaması durumunda, birden fazla ek süre verilebileceği belirtilip, dava konusu edilen 2. fıkrasında da, idarece verilen süre içerisinde ihale üzerinde kalan tarafından istenilen teminatın verilmemesi, diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ve sözleşme imzalanmaması hâlinde alınan teminatların idare lehine irat kaydedileceği ve kararda yer alması hâlinde diğer teklif sahiplerine sırası ile aynı usulün uygulanacağı belirtilmiştir.

Ekonomik verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak amacıyla yapılan özelleştirme ihalelerinin hukuken geçerli bir neden olmaksızın gecikmesine, sürüncemede bırakılmasına ve kamu kaynaklarının verimsiz kullanılmasına neden olabilecek oluşumların engellenmesine yönelik, caydırıcılık unsuru olarak getirilen teminatların idare lehine irat kaydedilmesine dair dava konusu yönetmelik maddesinde anılan kamu hizmetinin gereklerine ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden; 06/01/2017 tarihinde ilana çıkarılıp, 14/03/2017 tarihinde gerçekleştirilen dava konusu ihale işlemleri sonucunda … TL bedelle en yüksek ikinci teklif vermiş olan davacıya, 21/07/2017 tarihli davalı idare işlemiyle satış sözleşmesinin imzalanması için 07/09/2017 günü saat 17.00’ye kadar süre verildiği, davacının talebi üzerine bu sürenin 11/09/2017 tarih ve 17086 sayılı işlem ile 23/10/2017 günü saat 17.00’ye kadar uzatıldığı, davacının, 01-10-12 Ekim 2017 tarihli başvuruları ile, kesin teminat mektubu veremeyeceğini belirtilerek, kesin teminat mektubu vermeden Taşınmaz üzerine Hazine lehine ipotek konulması ve taşınmazın tarafına borçları bittikten sonra devredilmesi, satış sözleşmesinin taşınmazın devri yapılmadan imzalanmasını talep etmesi üzerine de dava konusu 20/10/2017 tarihli işlem ile talebin reddedilip, 23/10/2017 tarihine kadar sözleşme imzalanmazsa teminatın irat kaydedileceğinin bildirilip; belirtilen tarihte sözleşme imzalanmaması nedeniyle de 25/10/2017 sayılı dava konusu işlemin tesis edilerek teminatın idare lehine irat kaydedildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, ihale uhdesinde kalan davacının, ihalenin onaylanmasından sonra, ihale dokümanında belirlenen usule göre varlık satış sözleşmesini imzalamaya davet edilmesine rağmen sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi hâlinde geçici teminatının irat kaydedileceği yönünde tesis edilen dava konusu işlemde ve bu işlem ile yapılan uyarıya rağmen sözleşmeyi imzalamaması nedeniyle teminatının davalı idare lehine irat kaydedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Davalı idarenin usûle ilişkin itirazı geçerli görülmemiştir.

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :

Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 08/08/2016 tarih ve … sayılı kararıyla, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, …no.lu parseldeki 355 m2 yüzölçümlü taşınmazın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına ve taşınmazın “satış” yöntemiyle özelleştirilmesine karar verilmiştir.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 14/04/2017 tarih ve … sayılı kararıyla, özelleştirme kapsam ve programında bulunan taşınmazın satış yöntemiyle özelleştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen ihale sonucuna ilişkin olarak, ihale komisyonunun, ihalede en yüksek teklifi verenin sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi hâlinde, “…. (…) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren …’na İhale Şartnamesi çerçevesinde satılmasına, …’nun sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi hâlinde teminatının İdare lehine irat kaydedilmesine…” ilişkin kararının onaylanmasına karar verilmiştir.

Davalı idarenin 21/07/2017 tarih ve 9206 sayılı yazısı ile davacıya, ödemenin peşin yapılması durumunda, toplam satış bedelinin tamamının idarenin hesabına yatırıldığını gösterir banka dekontunun; ödemenin vadeli yapılması durumunda, toplam satış bedelinin en az %20’sinin banka hesaplarına yatırıldığını gösterir banka dekontu ile kesin teminat mektubu/mektuplarının getirilerek en geç 07/09/2017 tarihine kadar idarede bulunulması gerektiği bildirilmiştir.

Davacı tarafından 05/09/2017 tarih ve 16740 sayı ile idare kaydına alınan dilekçeyle, finansman sağlanması hususunda süreye ihtiyaç duyulduğu belirtilerek sözleşmenin imzalanabilmesi için davalı idareden ek süre talep edilmesi üzerine davalı idarenin 11/09/2017 tarih ve 17086 sayılı yazısıyla davacıya 23/10/2017 tarihine kadar ek süre verilmiştir.

Davacı tarafından, 01/10/2017, 10/10/2017, 12/10/2017 ve 19/10/2017 tarihlerinde davalı idareye yapılan başvurularda, taşınmaz satışının 4706 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca Hazine lehine kanunî ipotek tesis edilmesi suretiyle gerçekleştirilmesi talep edilmiş; davalı idarenin 10/10/2017, 12/10/2017 ve 20/10/2017 tarihli cevabi yazılarında özetle, taşınmazın vadeli alınması durumunda vadeye bırakılan tutarlar için teminat mektuplarının verilmesi gerektiği, taşınmaz üzerine kanunî ipotek tesis edilmesinin mümkün olmadığı, ipotek konularak satışının talep edilmesinin ihale şartlarının değiştirilmesine yönelik bir talep olduğu, satış sözleşmesinin 23/10/2017 tarihine kadar imzalanması aksi durumda teminatın İdare lehine gelir kaydedileceği bildirilmiştir.

Davalı idarenin 25/10/2017 tarih ve 24845 sayılı Olur’u ile davacıya verilen süre içinde yükümlülükler yerine getirilmeyerek sözleşme imzalanmadığından davacının geçici teminatı irat kaydedilmesi üzerine, özelleştirme kapsam ve programında bulunan … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … no.lu parseldeki 355 m2 yüzölçümlü taşınmazın “satış” yöntemiyle özelleştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen ihale sonucunda en yüksek ikinci teklif sahibi davacı tarafından, vadeli satışlarda taşınmaz satış bedeline ilişkin olarak verilmesi gereken kesin teminat mektubu yerine ihaleye konu taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmek suretiyle taşınmaz satış bedelinin ödenmesinden sonra taşınmazın kendisine devredilmesi için davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 20/10/2017 tarih ve 24237 sayılı işleminin, anılan ihaleye ilişkin olarak davacı tarafından verilen …-TL geçici teminatın İdare lehine irat kaydedilmesine ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 23/10/2017 tarih ve 24845 sayılı işleminin ve Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:

İLGİLİ MEVZUAT:

4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un “Amaç ve Kapsam” başlıklı 1. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin ihale tarihinde yürürlükte olan hâlinde, bu Kanun’un amacının, bu maddede sayılan kuruluşların, ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmesine ilişkin esasları düzenlemek olduğu belirtilmiş; 2. maddesinde, özelleştirme uygulamalarındaki ilkeler sayıldıktan sonra, son fıkrasında, Kanun’da yer verilen amaç ve ilkeler doğrultusunda alınacak kararlarda öncelikler ile bunların tâbi olacağı özelleştirme uygulamalarına ilişkin esas ve usûllerin, kuruluşların nitelikleri ve ülke ekonomisinin gerektirdiği şartlar da dikkate alınarak Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca (Kurul) belirleneceği; 3. maddesinde, kuruluşların, satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair hukukî tasarruflar ile devredilmelerine ilişkin özelleştirme yöntemlerinden hangisi ile özelleştirileceğini belirlemenin ve özelleştirme programına alınan kuruluşların “satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni haklarının tesisi ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflarla gerçek ve/veya özel hukuk tüzel kişilerine devredilmesi” yöntemleriyle yapılan ihaleler sonucunda ihale komisyonlarınca verilen nihai kararları onaylamanın Kurul’un görevleri arasında olduğu; aynı maddenin son fıkrasında, Kurul’un, hizmetin ifası için yarar gördüğü hâllerde parasal sınırları ile usul ve esaslarını açıkça belirlemek kaydıyla 3. maddenin (d) ve (g) bentlerinde yazılı konularda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na yetki verebileceği; 18. maddesinin ikinci fıkrasında, ihale işlemleri sonucunda ihale komisyonunca verilen kararların idare tarafından Kurul’un onayına sunulacağı kurala bağlanmıştır.

4046 sayılı Kanun’un 17. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendinde, “…hazırlıkları tamamlanarak özelleştirme programına alınanlar ile doğrudan özelleştirme programına alınanlar (bağlı ortaklıkların iştirak payları ve varlıkları ile bağlı ortaklık statüsünde olmayan, ancak sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait kuruluşların iştirak payları ve varlıkları hariç), Kurul kararının alındığı tarihte başka bir işleme gerek olmadan ve bedel alınmaksızın İdareye devredilmiş sayılır. Özelleştirme programına alınarak İdareye devredilen kuruluşlar buna ilişkin Kurul kararı tarihinden itibaren bağlı oldukları bakanlık veya kurumla ilişkileri kesilerek idareye bağlanmış sayılır.” kuralı yer almıştır.

4046 sayılı Kanun’un 37. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, bu Kanun hükümleri gereğince özelleştirme programına alınan kuruluşların özel hukuk hükümlerine tâbi olduğu, bunlar hakkında varsa kendi kuruluş kanunları ile diğer kanunlarda yer alan 4046 sayılı Kanun’a aykırı hükümlerin uygulanmayacağı; (b) bendinde ise, özelleştirme uygulamaları ile ilgili olarak, 4046 sayılı Kanun hükümleri gereğince yapılacak uygulamalar ile ihale usûllerine ilişkin esasların İdarece çıkarılacak yönetmeliklerle belirleneceği kurala bağlanmıştır.

Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (g) bendinde, ihale şartnamesinin, ihale konusu işin genel ve özel şartlarına ilişkin belge olduğu belirtilmiş; “İhale Şartnamesi” başlıklı 10. maddesinin (h) bendinde, ihale şartnamesinin, ihale üzerinde kalan tarafından sözleşme imzalanmaması veya idarece belirlenecek miktarda kesin teminat verilmemesi veya diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde geçici teminatın irat kaydedileceği hususunu kapsayacağı kuralına; 15. maddesinde, teminat olarak kabul edilebilecek değerler sayılmak suretiyle, teminat olarak kabul edilebilecek bu değerlerden hangisinin veya hangilerinin talep edileceğinin ihale şartnamesinde belirtileceği kuralına yer verilmiştir.

Yönetmeliğin ”Sözleşmeye Davet” başlıklı 19. maddesinde ise, “İhale sonuçlarının onaylanmasından sonra İdare tarafından süre belirtilmek suretiyle sözleşme imzalanması hususunda ihale üzerinde kalan teklif sahibine yazılı bildirimde bulunulur. İdarece uygun görülmesi halinde bir defaya mahsus olmak üzere ek süre verilebilir. İdareden kaynaklanan sebeplerle, verilen süre içerisinde sözleşmenin imzalanamaması durumunda, birden fazla ek süre verilebilir.

İdarece verilen süre içerisinde ihale üzerinde kalan tarafından istenilen teminatın verilmemesi, diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ve sözleşme imzalanmaması, halinde alınan teminatlar İdare lehine irat kaydedilir ve kararda yer alması halinde diğer teklif sahiplerine sırası ile aynı usul uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.

“… İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … No.lu Parselde Bulunan Taşınmazın Özelleştirilmesine İlişkin İhale Şartnamesi”nin 1. maddesinde, “İhalenin konusu, taşınmazın 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde satış yöntemi ile pazarlık usulü uygulanarak özelleştirilmesidir.”; 4. maddesinde, “…Teklif sahibi/Alıcı ihale ilanı ve Şartname’deki hükümleri aynen kabul etmiş sayılır.”; 12. maddesinin (d) bendinde, “…ihale sonucunda verilen nihai kararın onayına ilişkin Kurul veya İdare kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip Kurul veya İdare kararında satışın kendisine yapılmasına karar verilen teklif sahibinin İdare tarafından verilecek süre içerisinde; (i) Satış bedeli veya peşinat ve teminatlarla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemesi, (ii) Şartname’de belirtilen diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi, (iii) Sözleşme imzalamaktan imtina etmesi hâllerinden herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda geçici teminatı İdare lehine irat kaydedilir.”; 13. maddesinde, “…İhale bedeli peşin veya vadeli ödenebilecektir. İhale üzerinde kalan teklif sahibi, ödemeyi ne şekilde yapacağını sözleşme imza tarihinden önce İdare’ye bildirecektir…a) Peşin Ödeme… b) Vadeli Ödeme… “; 14. maddesinde, “İhale bedelinin vadeli ödenmesi hâlinde alıcı, satış bedeline ilişkin taksit tutarları ve vade farklarının, vadesinde ödenmemesi durumunda, ödenmeyen bu tutarlara ödeme gününe kadar veya teminatın nakde çevrilmesine kadar Şartname’nin ‘Teklif Bedeli ve Ödeme Şartları’ maddesinde belirtilen oranlarda basit gecikme faizi ve cezai şart uygulanacağına dair taahhüdü de kapsayacak şekilde BDDK’ca ve/veya Hazine Müsteşarlığınca teminat mektubu vermeye yetkili olduğu belirlenen bankalar ve/veya katılım bankalarınca düzenlenen kesin teminat mektubu/mektuplarını Sözleşme’nin imzalandığı tarihte İdare’ye verecektir…”; 17. maddesinde, “…Taşınmazın alıcıya devri işlemine, ihale bedelinin tamamının veya peşin kısmının ödenerek bakiyesi için gerekli teminat mektubu/mektuplarının verilmesi ve Sözleşmenin imzalanmasını müteakip başlanır… Bu maddede belirtilen ve sözleşme imza tarihine kadar yerine getirilmesi gerekli olan yükümlülükleri kendisine verilen süreler içerisinde yerine getirmemesi hâlinde teklif sahibinin vermiş olduğu geçici teminatı/ları ayrıca ihtara gerek kalmaksızın İdare lehine irat kaydedilir.” kurallarına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 2. fıkrasının incelenmesi:

4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 37. maddesinin (b) bendinde; bu Kanun hükümleri gereğince yapılacak uygulamalar ile ihale usûllerine ilişkin esasların, İdarece çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.

4046 sayılı Kanun’un genel gerekçesinde, özelleştirme uygulamalarında bütünlüğün sağlanması, uygulamalara, hız ve verimlilik kazandırılması, işlemlerin süratlendirilmesi açısından, özelleştirmenin ülke ekonomisindeki önemi de göz önüne alınarak, yalnızca özelleştirme uygulamalarını yürütmek ve sonuçlandırmak üzere Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın kurulmuş olduğu; bu Kanun’da belirtilen kuruluşların özelleştirilmesinde uygulanacak esas ve usûllerin yeniden tespiti ile karşılaşılan sorunların çözümüne yönelik olarak uygulamalara hız ve verimlilik kazandıracak yeni hükümler tesisi yoluna gidilmesiyle, özelleştirme uygulamaları sırasında doğan hukukî aksaklıkların giderilmesi, mevcut ve doğabilecek engellerin azamî ölçüde ortadan kaldırılması ve bu konudaki hukukî alt yapının oluşturulmasının sağlandığı belirtilmiş; 37. maddesinin gerekçesinde ise, “…özelleştirme uygulamaları ve ihale usullerine ilişkin esasların idare tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle tespit olunacağı hususu düzenlenmek suretiyle, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasına ilişkin ayrıntılı düzenlemelerin yönetmeliklerle belirleneceği…” açıklamalarına yer verilmiştir.

4046 sayılı Kanun’un 37. maddesinin (b) bendine dayanılarak 29/11/2003 tarih ve 25301 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 1. maddesinde, Yönetmeliğin amacının özelleştirme uygulamalarında değer tespiti ve ihaleye ilişkin işlemlerin düzenlemek olduğu belirtilmiş; 19. maddesinin davaya konu 2. fıkrasında ise, “İdarece verilen süre içerisinde ihale üzerinde kalan tarafından istenilen teminatın verilmemesi, diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ve sözleşme imzalanmaması hâlinde alınan teminatlar İdare lehine irat kaydedilir ve kararda yer alması halinde diğer teklif sahiplerine sırası ile aynı usul uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.

Özelleştirme ihalelerinde, 4046 sayılı Kanun’un 1. maddesinde belirtildiği üzere, ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma amaçlanmaktadır. 4046 sayılı Kanun’un genel gerekçesinde de özelleştirme uygulamalarına hız ve verimlilik kazandırılmasının, özelleştirme uygulamaları sırasında doğan hukukî aksaklıkların giderilmesinin amaçlandığı vurgulanmıştır. Yönetmeliğin dava konusu kuralında, ihale üzerinde kalan teklif sahiplerinin verilen sürede yükümlülüklerini yerine getirmemesi hâlinde ortaya çıkacak hukukî sonuçlar açıklığa kavuşturulmaktadır. Yönetmeliğin 19. maddesinin 2. fıkrası ile ihale komisyonu kararının Kurul veya İdarece onaylanmasından sonra sözleşmenin imzalanmasına kadar olan sürecin Kanun’un amacına uygun olarak hızlı bir şekilde sonuçlandırılmasının sağlanması, hukuken geçerli bir neden olmaksızın gecikmesinin ve sürüncemede bırakılmasının önlenmesini ve ihaleye teklif veren isteklilerin ihaleye gerçekçi teklif vermelerinin sağlanmasını teminen düzenlemelere yer verildiği görülmektedir.

Bu itibarla, ihale usûllerine ilişkin esasların İdarece çıkarılacak Yönetmeliklerle belirlenmesi gerektiğine ilişkin Kanun hükmüne uygun olarak düzenlenen Yönetmeliğin 19. maddesinin dava konusu 2. fıkrasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Dava konusu edilen Özelleştirme İdaresi Başkanlığı işlemlerinin incelenmesi:

4046 sayılı Kanun’a göre, Kanun’da “kuruluş” olarak sayılan genel ve katma bütçeli idarelerin gördükleri kamu hizmetleri ile doğrudan doğruya ilgili olmayan varlıklarının, Kurul’ca, belirtilen usûl ve esaslar çerçevesinde ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için mülkiyet devri suretiyle özelleştirilmesi yoluna gidilebilecektir. Özelleştirme programına alınarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devredilen kuruluşların, (somut olayda ihaleye konu taşınmazın,) bu hususa ilişkin Kurul kararının alındığı tarihte başka bir işleme gerek olmadan ve bedel alınmaksızın idareye devredilmiş sayılacağı açıktır.

Özelleştirme uygulamalarında, ihale şartnameleri, ihalenin genel ve özel şartlarını belirleyen belgeler olup ihaleler bu şartname hükümlerine göre yürütülüp sonuçlandırılmaktadır. Buna göre şartnameyi hazırlayan ve kuralları belirleyen İdare ile şartnameleri imzalayarak ihalelere katılanlar açısından şartname hükümlerinin bağlayıcı olduğu ve uyuşmazlıkların çözümünde esas alınacağı açıktır. Keza 4046 sayılı Kanun, Yönetmelik ve ilgili diğer mevzuata aykırı olmayan hususlara ilişkin olarak Şartname hükümlerinin esas alınması gerektiği kuşkusuzdur.

Davacı tarafından, ihaleye konu taşınmazın Hazine’ye ait olduğu, dolayısıyla 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilerek teminat mektubu alınmaksızın taksitli satış talebinin kabul edilmesi gerektiği ileri sürülmekte ise de, Kurul kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alınmadan önce Hazine taşınmazı olan ihaleye konu taşınmaz Kurul kararının alındığı tarih itibarıyla Hazine ile ilişkisi kesilerek davalı idareye devredilmiştir. Anılan taşınmazın ihalesi, 4046 sayılı Kanun, Kanun’a dayanılarak yürürlüğe konan Yönetmelik ve İhale Şartnamesi’nde belirlenen esaslar uyarınca gerçekleştirilmiştir. Buna göre, taşınmaz satış bedelinin davacı tarafından vadeli ödenmesinin talep edilmesi hâlinde, Şartname uyarınca belirlenen teminat mektuplarının idareye verilerek sözleşmenin imzalanması ile taşınmazın devri mümkün olabilecektir. Davacı ihale şartnamesi alıp ihale dokümanında yer alan şartları bilerek ve kabul ederek teklif sunmuştur. Bu durumda, taşınmazın üzerinde ipotek tesis edilmek suretiyle vadeli olarak satılmasına ilişkin başvurunun reddine dair Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 20/10/2017 tarih ve 24237 sayılı işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Öte yandan, davacının hukuken geçerli olmayan söz konusu talebi ileri sürerek süresinde yükümlülüklerini yerine getirmediği ve taşınmaz satış sözleşmesini imzalamadığı açıktır. Bu itibarla, davacının verilen sürede yükümlülüklerini yerine getirmeyerek satış sözleşmesini imzalamaması nedeniyle geçici teminatın idare lehine irat kaydedilmesine ilişkin 25/10/2017 tarih ve 24845 sayılı işlemde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

1. DAVANIN REDDİNE,

2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,

3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,

4. İstemi hâlinde kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine,

5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,

6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 16/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.