Danıştay Kararı 13. Daire 2018/3128 E. 2018/2432 K. 14.09.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/3128 E.  ,  2018/2432 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/3128
Karar No : 2018/2432

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
DAVANIN KONUSU :
… ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … nolu parselde yer alan 11.829 m² yüzölçümlü taşınmazın 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde “Satış” yöntemi ile özelleştirilmesini teminen yapılan ihale sonucunda alınan ihale komisyonu kararının onaylanmasına ilişkin 10/04/2018 tarih ve 30387 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02/04/2018 tarih ve 2018/… sayılı kararı ile şirketlerine satışına yönelik idari işlem ve kararların tamamının iptali ve yatırılan …-TL teminatın yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dava dilekçesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Dava dosyasının incelenmesinden, dava dilekçesinin “Davanın Konusu” bölümünde, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … nolu parselde yer alan 11.829 m² yüzölçümlü taşınmazın Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02/04/2018 tarih ve 2018/… sayılı kararının üçüncü sırasında yer alan şirketlerine satışına yönelik idari işlem ve kararların tamamının iptali ve yatırılan …-TL teminatın yasal faiziyle birlikte iadesinin istenildiği; “Açıklamalar” bölümünde, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 15/08/2017 tarih ve 2017/… sayılı kararı ile gerçekleştirilen satışın, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02/04/2018 tarih ve 2018/… sayılı kararı ile şirketlerine satış yapılmasına ilişkin verilen kararların tamamının iptali ve yatırılan geçici teminat bedelinin iade edilmesine karar verilmesinin talep edildiği; “Netice ve Talep” bölümünde, şirketlerince yatırılan ….-TL geçici teminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte iadesinin istenildiği; dilekçe bir bütün olarak değerlendirildiğinde ise, dilekçe içeriğinde belirtilen idari işlem/lerin iptalinin istenilip istenilmediğinin ortaya konulmadığı; davanın iptal davası ile birlikte açılan tam yargı davası mı veyahut doğrudan doğruya açılan tam yargı davası mı olduğunun açık bir şekilde ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde, idarî davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı, dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idarî işlemin yazılı bildirim tarihinin, tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktarın gösterileceği, dava dilekçelerinin ve bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı; 14. maddesinin 3. fıkrasında, dava dilekçelerinin, görev ve yetki, idarî merci tecavüzü, ehliyet, idarî davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet, 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti hâlinde, yeniden dava açılmak üzere dilekçenin reddedileceği kurala bağlanmıştır.
Aktarılan mevzuattan, dava dilekçelerinde, davanın konusunun açık ve kesin olarak belirtilmesi, iptali istenen işlem veya işlemlerin tarihi, sayısı ile varsa yazılı bildirim veya öğrenme tarihinin gösterilerek tereddüde yer vermeyecek şekilde dilekçenin sonuç ve talep kısmına yazılması gerektiği, bu şekilde düzenlenmeyen dilekçelerin yenilenmek üzere reddedileceği anlaşılmaktadır.
Yargılama hukukunun temel ilkelerinden biri taleple bağlılıktır. Bu ilke uyarınca taleple sınırlı olarak mahkemelerce inceleme yapılması gerekmekte olup, talebin incelemeye konu olabilecek nitelikte açık, belirli ve somut olması gerektiği kuşkusuzdur.
Bu itibarla, davacı tarafından doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davası birlikte açılıyorsa, bu durumun dilekçenin “Davanın Konusu”, “Açıklamalar” ve “Sonuç ve Talep” bölümünde bütünlük arz edecek şekilde açıkça ortaya konulması, öte yandan dilekçede iptale ilişkin bir istem var ise, iptali istenilen işlem/lerin açık ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde dava dilekçesinde açıklanması ve istemin, dilekçenin “Sonuç ve Talep” bölümünde ayrıca gösterilmesi suretiyle karşı taraf sayısından bir fazla düzenlenerek imzalanmış dilekçelerle yeniden dava açılması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-d maddesi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde 3. maddeye uygun şekilde düzenlenerek noksanları tamamlandıktan sonra dilekçe ret kararını veren yargı yeri sıfatıyla Danıştay’da yeniden dava açmakta serbest olmak üzere DİLEKÇENİN REDDİNE,
2. Aynı Kanun’un 15/5. maddesi hükmüne göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlık yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya tebliğine,
3. Davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, 14/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.