Danıştay Kararı 13. Daire 2018/2681 E. 2019/437 K. 18.02.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/2681 E.  ,  2019/437 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/2681
Karar No:2019/437

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU :… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … ili, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı davalı belediyeye ait taşınmazın 10 yıllığına kiralanmasına ilişkin 06/02/2018 tarihli ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; ihale ile davacı arasında aktüel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin olmadığı, davacı tarafından 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Hemşehri hukuku” başlıklı 13. maddesinde yer alan hüküm uyarınca dava açıldığı belirtilse de hemşehrilik hukukundan kaynaklanan davaların ancak o beldenin geneline yönelik uygulamalar için belde sakinlerince açılabilecek davalar olduğu, dava konusu ihalenin ise taraflar arasındaki birel işlem niteliğinde olduğu, davacının sahibi olduğu …. Ltd. Şti. adına da Mahkemelerinin E:… esasına kayıtlı dosyasında aynı taleple dava açıldığı, dava konusu işlemin uygulanması hâlinde davacının menfaatinin zarar görmesi ve davacı yönünden hukukî bir sonuç doğurmasının söz konusu olamayacağı, bu işleme karşı davacı tarafından kendi adına açılan davada ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kararda belirtilen şirket ile bağı ve ilgisi bulunmadığı, hemşehrisi olduğu şehirde yapılan kiralama ihalesinden menfaatinin doğrudan etkilendiği, ihaleye katılmak için bayilik lisansına sahip olma şartı öngörüldüğü, ihale şartnamesinde yer alan rekabeti engelleyici bu kısıtlamadan dolayı ihaleye katılamadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1/a fıkrasında; iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmaktadır.
İptal davasının gerek anılan maddede, gerekse içtihat ve doktrinde belirlenen hukukî nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır.
Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel bir menfaat alâkasının varlığı ise, davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı yerlerince belirlenmekte, davacının idari işlemle ciddi ve makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin bulunduğunun anlaşılması, dava açma ehliyeti için yeterli sayılmaktadır.
Ayrıca, iptal davaları ile idari işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının saptanmasına, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, böylece de idarenin hukuka bağlılığının belirlenmesine, sonuçta hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesine olanak sağlandığından, bu davalarda menfaat ilişkisinin bu amaç doğrultusunda yorumlanması da gerekmektedir
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, İdari Şartname’de “bayilik lisansına sahip olma” şartının konulmasının ihalede rekabeti engelleyici nitelikte olduğu, bu hükümle ihaleye katılmalarının engellendiği, ihale konusu taşınmaz üzerindeki tüm varlıkların üzerinde … Tapu Sicil Müdürlüğü’nün … tarihli intifa sözleşmesi uyarınca sahibi olduğu … Ltd. Şti’ye ait olduğu ileri sürülerek … ili, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı davalı belediyeye ait taşınmazın 10 yıllığına kiralanmasına ilişkin 06/02/2018 tarihli ihalenin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacının ihale konusu taşınmazda bulunan varlıklar üzerinde intifa dolayısıyla aynî hak sahibi olduğu ve şartnamedeki düzenlemelerin ihaleye katılımını engellediği yönündeki iddiaları dikkate alınarak dava konusu işlem ile makul bir menfaat ilgisinin, dolayısıyla dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerektiğinden, davanın ehliyet yönünden reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 18/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.