Danıştay Kararı 13. Daire 2018/2633 E. 2023/1763 K. 10.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/2633 E.  ,  2023/1763 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/2633
Karar No:2023/1763

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Elektrik Dağıtım A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 2016 yılı dağıtım sistem işletim gelir tavanının onaylanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin hisselerinin tamamının kamuya ait olduğu I. Uygulama Döneminde kendi öz kaynakları ve bütçesi ile finanse ettiği 69.493.813,00-TL yatırım harcamasının Kurul onayı alınmadan yapıldığı, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve ikincil mevzuat hükümleri uyarınca yatırım harcamalarının tarife yolu ile geri alınabilmesi için aranan “Kuruldan yatırım onayı alınması” şartını taşımadığı için tarifeye yansıtılmasına ve bu şekilde itfa edilmesine olanak bulunmadığından, söz konusu tutarın tarifeye dâhil edilmek suretiyle itfa edilmemesi sonucunu doğuran dava konusu işlemde 69.493.813,00-TL yatırım harcaması yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı; diğer taraftan Avrupa Yatırım Bankası ve Dünya Bankası kredileri ile yapılan yatırımların ise, davacı şirketin kamu eliyle idare edildiği dönemde öz kaynakları ile yapmış olduğu yatırımlardan çok farklı özellikler taşıdığı, krediler ile finanse edilen yatırım harcamalarının davacı şirket tarafından geri ödemesinin üstlenildiği ve ödemeye devam edildiği, dolayısıyla bu harcamaların tarifeye yansıtılmamasında Kredi Protokolü, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve Hisse Satış Sözleşmesi hükümleri ile adalet ve hakkaniyet ilkelerine aykırılık olduğu, bu itibarla, davacı şirketin Avrupa Yatırım Bankası ve Dünya Bankasından sağlanan finansman ile I. Uygulama Döneminde yaptığı yatırım harcamasının tarifeye yansıtılmaması sonucunu doğuran dava konusu işlemde 60.962.644,00-TL yatırım harcaması yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu Kurul kararının, 69.493.813,00-TL yatırım harcamasının tarifeye yansıtılmamasına ilişkin kısmı hukuka uygun bulunarak davanın kısmen reddine; 60.962.644,00-TL yatırım harcamasının tarifeye yansıtılmamasına ilişkin kısmı hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin kısmen iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce;
Davacının istinaf istemine ilişkin olarak, İdare Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun reddine;
Davalı idarenin istinaf istemine gelince, gerek 4628 ve 6446 sayılı Kanunlar, gerekse İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, bir yatırım harcamasının tarifeye yansıtılabilmesi için Kurul’dan onay alınmasının öngörüldüğü, yatırım kaynağı yönünden herhangi bir ayrım yapılmadığı, dolayısıyla Kurul tarafından onaylanmayan Avrupa Yatırım Bankası ve Dünya Bankası kredileri ile yapılan yatırım harcamaları yönünden farklı bir düzenleme bulunmadığı, bu itibarla, davacı şirketin Avrupa Yatırım Bankası ve Dünya Bankasından sağlanan finansman ile I. Uygulama Döneminde yaptığı yatırım harcamasının tarifeye yansıtılmaması sonucunu doğuran dava konusu işlemde 60.962.644,00-TL yatırım harcaması yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının kaldırılmasına ve bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 2006-2010 I. Uygulama Döneminde yatırım tavanını aşan harcama yapılmadığı, dağıtım şirketlerinin ne kadar yatırım harcaması yapacağının Bakanlar Kurulu, Yüksek Planlama Kurulu, Devlet Planlama Teşkilatı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) gibi kamu otoritelerinin emir ve talimatları ile belirlendiği, davalı idarenin yatırım tavanı belirleme yetkisinin sadece özelleştirilmiş dağıtım şirketlerine ilişkin olduğu, özelleştirilmemiş şirketlerin tarifelerini hazırlama ve yapılacak yatırımları belirleme görev ve yetkisinin ise TEDAŞ’ın uhdesinde bulunduğu, özelleştirme sırasında ÖİB tarafından sunulan bilançoda 258 nolu hesapta yatırım harcamalarının izlendiğinin görüldüğü, bu harcamaların mevzuat gereği yatırımın tamamlandığı dönemde tarifeye yansıtılacağı kabulüyle ihaleye teklif verildiği, dış kredi finansmanı ile yapılan harcamalardan davalı idarenin bilgisinin bulunduğu, Avrupa Yatırım Bankası ve Dünya Bankasından sağlanan finansman ile yapılan yatırım harcamalarının tarifeye yansıtılmaması için geriye dönük Kurul kararı alındığı, söz konusu Kurul kararı alınmadan önce yatırım tavanını aşan harcamaların tarifeye yansıtılmayacağına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Dairemizin 20/02/2023 tarih ve E:2018/2635 sayılı ara kararı gereği yerine getirildikten veya ara kararı gereği için verilen süre geçtikten sonra incelenmesine karar verilen yürütmenin durdurulması istemi, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler ile ara kararı cevabı incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddine, dava konusu işlemin kısmen iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik davacının istinaf başvurusunun reddi; davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının kaldırılması ve bu kısım yönünden davanın reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın ve istemi hâlinde kullanılmayan …-TL yürütmenin durdurulması harcının davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 10/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.