Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2018/2333 E. , 2018/2630 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/2333
Karar No:2018/2630
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete, 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 7. fıkrası uyarınca …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; idarenin 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 7. fıkrasında belirtilen idarî para cezası yaptırımı konusundaki takdir yetkisini kullanırken, Kabahatler Kanunu’nun 17. maddesinde yer alan kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusur ve ekonomik durumunu göz önünde bulundurması ve hangi nedenle idarî para cezasını üst sınırdan verdiğini yargısal denetime imkân verecek şekilde somut olarak ortaya koyması gerektiği, davalı idare tarafından idarî para cezasının hangi nedenle üst sınırdan verildiğinin hukuken haklı bilgi ve belgelerle gerekçelendirilemediği, herhangi bir kriter gözetmeksizin salt takdir yetkisinden hareketle 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 7. fıkrasında öngörülen üst sınırdan idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nce; İdare Mahkemesi kararında dava konusu işlemin sebebini oluşturan olaya ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığı vurgulanarak, davacının istasyonunda 12/11/2015 tarihinde yapılan denetimde tespit edilen, “otomasyona bağlı tankların vaziyet planında bulunan tanklar ile uyuşmadığı” fiilinin istasyon yetkilisinin de imzasının bulunduğu denetim tutanağı ile sabit olduğu, ancak, davacı tarafından tespitin hemen akabinde 20/11/2015 tarihinde söz konusu uyumsuzluğun giderildiğine dair teknik servis raporunun ve tank kalibrasyon cetvelinin Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’ne ibraz edildiği iddiası da dikkate alındığında, davalı idare tarafından idarî para cezasının hangi nedenle üst sınırdan verildiğinin somut bilgi ve belgelerle ortaya konulmadığı, herhangi bir kriter gözetmeksizin salt takdir yetkisinden hareketle Kanun’da öngörülen üst sınırdan idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu kararda hukuka uygunluk görülmediği şeklindeki gerekçe eklenmek suretiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yasaklanan fiillerin işlenmesinin önlenmesi, piyasalarda dengeli ve düzenli bir uygulamanın tesis edilmesi ve enerji piyasasında cezanın caydırıcılığının sağlanması amacıyla herkese karşı eşit ve adil olmak için davalı idarenin takdir yetkisini üst sınırdan kullandığı, söz konusu idarî para cezaları uyarı fonksiyonu gözetilerek ihdas edildiğinden, üst sınırdan verilen idarî para cezasında usul ve kanuna aykırılığın bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
… ili, … ilçesi, … Mahallesi, … caddesi, No:…adresinde … bayilik lisans numarası ile faaliyet gösteren davacıya ait akaryakıt istasyonunda 12/11/2015 tarihinde yapılan denetimde, iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatında 2 adet 20 m³, 2 adet 15 m³ ve 1 adet 10 m³ olmak üzere toplamda 5 adet yer altı tankı olmasına karşın otomasyon sisteminde 2 adet 20 m³, 2 adet 15 m³ ve 1 adet 15 m³ tank kapasitesinin olduğu görülerek iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatında belirtilen kapasite ile otomasyon sisteminde belirtilen 5 no.lu yer altı tankının uyuşmadığı ve tankın içinde ürün olmadığı da tespit edilerek 5 no.lu tank ve bu tanka bağlı 8 adet pompa mühürlenmiş ve ayrıca davacıya aykırılığın giderilmesi için 10 günlük yasal süre verilmiştir.
Sonrasında davacı tarafından, otomasyon sistemi için teknik servis çağrılarak, verilen süre içinde tankların ölçüm kalibrasyonları yaptırılmış, teknik servis raporu ve kalibrasyon cetveline göre tankların iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı ile uyumlu olduğu, ancak, otomasyon sistemindeki teknik bir aksaklık nedeniyle tankın boyutunun büyük gözüktüğü ortaya çıkmıştır. Davacının 20/11/2015 tarihli … Emniyet Müdürlüğü’ne başvurusu üzerine aykırılığın giderildiği tespit edilerek mühürler sökülmüştür.
Davalı idare tarafından, anılan fiil nedeniyle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 3. maddesinin 8. fıkrasına, Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 11. maddesinin (e) bendine ve 18. maddesinin 3. fıkrasına aykırı hareket edildiğinden bahisle idarî para cezası uygulanmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Lisansların tabi olacağı usul ve esaslar” başlıklı 3. maddesinin 8. fıkrasında lisansın, üzerinde kayıtlı faaliyeti yapmak üzere hak sahibi kılınan gerçek veya tüzel kişi adına verileceği, lisans belgesinde, faaliyet niteliğinin yanı sıra faaliyetin gerektirdiği tesisin türü ve coğrafi konumu, teknoloji ve miktarlar ile ilgili bilgilerin de yer alacağı; Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin “Lisanslarda Asgari Olarak Yer Alacak Hususlar” başlıklı 11. maddesinin (e) bendinde varsa, tesisin türü, coğrafi konumu, teknoloji ve miktarlara ilişkin bilgilerin de yer alacağı; “Lisans Sahiplerinin Temel Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 18. maddesinin 3. fıkrasında ise lisans sahiplerinin; piyasa faaliyetinin yürütüldüğü tesislerin tasarımını, yapım ve işletimini ilgili ve diğer mevzuatta belirlenen usul ve esaslara göre yapmakla yükümlü oldukları kurala bağlanmıştır.
5015 sayılı Kanun’un “İdari para cezaları” başlıklı 19. maddesinin 7. fıkrasında, “Yukarıda belirtilenlerin dışında kalan ancak bu Kanunun getirdiği yükümlülüklere uymayanlara Kurumca … Türk Lirasından yetmiş bin (2015 yılında Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ ile …) Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kanunîlik ilkesi, ortaya çıkan sonuca ceza uygulanabilmesini, fiilin kanunlarda açık bir şekilde kabahat veya suç olarak tanımlanması şartına bağlamaktadır. Tipiklik unsuru olarak da ifade edilen kanunî unsur, somut fiilin kanunda belirlenmiş soyut hukuk normuna uygun olmasını ifade etmektedir.
Davalı idare tarafından idari para cezasına dayanak olarak gösterilen mevzuat hükümleri incelendiğinde, 5015 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 8. fıkrası ile Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 11. maddesinin (e) bendinde, faaliyet niteliğinin yanı sıra faaliyetin gerektirdiği tesisin türü ve coğrafi konumu, teknoloji ve miktarlar ile ilgili bilgilerin lisansta yer alacağı; Yönetmeliğin 18. maddesinin 3. fıkrasında ise, lisans sahiplerinin, piyasa faaliyetinin yürütüldüğü tesislerin tasarımını, yapım ve işletimini ilgili ve diğer mevzuatta belirlenen usul ve esaslara göre yapmakla yükümlü olduğu kurala bağlanmıştır.
Davacının iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatında yer alan yer altı tankları ile istasyon sahasında yer alan yer altı tanklarının boyutlarında gerçekte fark olmadığı, otomasyon sistemi ile tankın gerçek boyutunun örtüşmediği, teknik servis kalibrasyon ayarından sonra ise oluşan farklılığın giderildiği görülmüştür. Dolayısıyla, davacının fiili, idarî para cezası verilmesine dayanak olan kanundaki kural ile örtüşmemektedir. Bu itibarla, dayanak gösterilen kanun hükümleri uyarınca davacıya idarî para cezası verilemeyeceği anlaşıldığından, istinaf başvurusunun reddi yolunda verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan kararın yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Davalı idare harçtan muaf olduğundan …-TL temyiz harçları toplamının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
4. Temyiz posta giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın davalı idareye iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 26/09/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.